Burcu Yargıçoğlu Röportajı

GazeteBilkent Mezunlar’ın Ocak ayı konuğu Burcu Yargıçoğlu; Bilkentli bir bilgisayar mühendisi ve profesyonel bir dansçı. Bilkent Ünversitesi 2007 yılı Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunlarından Yargıçoğlu ile gerçekleştirdiğimiz bu keyifli röportajı siz GazeteBilkent okurlarıyla paylaşmaktan mutluluk duyarız.

GazeteBilkent: Burcu Yargıçoğlu kimdir?
Burcu Yargıçoğlu:
1986 yılında Ankara’da doğdum, büyüdüm. Mühendis bir baba, ağabey ve psikolog bir annem var.

GB: Eğitim sürecini hangi okullarda tamamladı? Şu anda nerede çalışıyor/okuyor ?
Yargıçoğlu:
İlköğretim ve lise eğitimlerimi T.E.D. Ankara Koleji’nde tamamladım. Sonraki yıllarımda da Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü lisans ve yüksek lisans derecelerimi aldım. 2011 yılından itibaren ise Türk Telekom Grubu Ar-Ge Direktörlüğü bünyesinde temel ar-ge uzman yardımcısı olarak çalışmalarıma devam etmekteyim.

GB: Dansla ilgilendiğinizi ve danstaki başarılarınızı biliyoruz. Ne zamandan beri dans ediyorsunuz? Dans etmek sizin için ne ifade ediyor?
Yargıçoğlu:
Dansa 8 yaşımda bale ile başladım ve 8 yıl devam ettim. 2004 yılından itibaren ise üniversite eğitimimin yanı sıra yoğun olarak latin danslarıyla ilgilendim. Dans doğduğumdan beri içimde var olan bir zevkti benim için. Küçükken evde radyoyu açıp yorulmak bilmeden dans etmeye bayılırdım. Şarkılara kendimce koreografiler yapar, hatta mahalle arkadaşlarımla birlikte anneler günü gibi özel günlerde mahallemizde sahne kurup gösteriler yapardık. Yıllar geçtikçe dans ettiğim zamanlar da arttı. Hobi olarak başlamış olmama rağmen, verdiği bu keyifle Latin dansları mesleğimle birlikte yürüttüğüm ek bir profesyonel uğraş haline geldi.

GB: Bilkentte dans dersleri veriyorsunuz, buna nasıl karar verdiniz?
Yargıçoğlu:
Beni Latin danslarıyla tanıştıran aslında bölüm arkadaşlarım oldu. Üniversiteye girdiğimiz ilk sene aktivite arayışları içerisindeyken arkadaşlarımızdan birisi dans kursuna gitme gibi bir fikir ortaya atmıştı. Biraz araştırdıktan sonra 8 arkadaş özel bir kursta dansa başladık. O zamanlar birçok üniversitede olmasına rağmen ne yazık ki Bilkent Üniversitesinde Eşli Danslar topluluğu yoktu. Dansta ilerledikçe de bu eksikliğin doldurulması için bir Bilkentli olarak çaba göstermek istedim. Öğrencilere kaliteli dans eğitimi sunmak, dansı sevdirmek ve tanıtmak amacıyla çoğunu Bilkentli dans severlerin oluşturduğu arkadaşlarla 2008 yılında Bilkent Eşli Danslar Topluluğunu (BEDT) kurduk. O zamandan beri de ülkemizin değerli eğitmenleriyle birlikte toplulukta öğrencilere dans dersi verme keyfini yaşıyorum.

GB: Neden Bilkent? Yeniden seçme şansınız olsa yine aynı okul veya aynı bölümü seçer miydiniz?
Yargıçoğlu:
Bilkent Üniversitesi’ni tercih etmemin ana sebepleri ülkemizdeki en iyi üniversitelerden biri olması, İngilizce eğitim veriyor olması ve mühendislik alanında düşünceme göre en iyi olması. Yüksek lisansa başlarken yeniden seçme şansım bir bakıma oldu da diyebiliriz. Aynı bölüme yine aynı okulda yıllar sonra devam etmeyi tercih ettim.

GB: Bildiğiniz gibi “Bilkentli olmak ayrıcalıktır.” şeklinde bir sloganımız var. Bilkentli olmanın ayrıcalıklı olduğunu düşünüyor musunuz?
Yargıçoğlu:
Bilkentli olmanın öğrencilik hayatında ve sonrasında birçok fırsatlar yarattığını düşünüyorum. Bilkent mezunu olmak iş hayatına önde başlamanızı sağlarken, sunduğu kaliteli eğitimle de iş hayatında fark yaratabilmenize olanak sağlıyor. İyi derecelerle mezun olanlar yurtdışında en iyi üniversitelerde akademik kariyerlerine devam edebiliyor. Bunun gibi Bilkent’in sunduğu birçok fırsatı değerlendiren öğrencilerin de, ileride ayrıcalıklı olabildiğini görüyoruz.

GB: Bilkentli günlerinize geri dönecek olursak nasıl bir öğrencilik süreci geçirdiniz?
Yargıçoğlu:
Özetle çok yoğun ama keyifli bir öğrencilik geçirdim. Zamanımın çoğunu okulda, dansta ve arkadaşlarımla birlikte geçirdim. İkiye bölünmüş gibiydim. Bir yandan mühendislik derslerine girip, ödevleri, projeleri yetiştirmeye çalışırken, diğer yandan da dans antrenmanlarına ve derslerine gidip, Türkiye genelinde düzenlenen yarışmalara giriyordum. Az vakitte çok iş yapılabildiğini, günün çok uzun olduğunu, arkadaşlığın değerini ve hayallerin isteyince gerçek olabildiğini bu dönemimde öğrendim.

GB: En çok zorlandığınız (ya da en çok sevdiğiniz) ders neydi?
Yargıçoğlu:
En çok zorlandığım ders “Operating Systems” dersiydi. Aslında bizim bölüm öğrencilerini en çok zorlayan dersti diyebilirim. Dersin hocası, benim aynı zamanda yüksek lisans hocamdı. Zorlayan ödevleri ve projeleriyle çok güç zamanlar yaşattığını hatırlarım.

GB: Bilkentli günlerinize ait unutamadığınız bir anınızı anlatın desek…
Yargıçoğlu:
Bilkentli günlerim aklıma geldiğinde genelde son anda yetiştirilen heyecan dolu teslim zamanları aklıma gelir. Yine yoğun bir sınav dönemiydi ve benim İstanbul’da yine bir yarışmaya girmem gerekiyordu. O zamanlar ülkemizde senede bir kere olan ve herkesin sabırsızlıkla beklediği uluslararası bir yarışmaydı. Ancak aynı gün içinde de bir dersimin notunun yarısını belirleyecek olan final sınavını teslim etmem gerekiyordu. Başka dersler, sınavları ve antrenmanlar derken sınavı yarışma gününe kadar bitirememiştim. Yarışma başladığında ise son bir sorunun düzgün yazılıp, sonrasında da tüm sınav kâğıtlarının fotoğraflarının çekilip pdf formatına dönüştürülüp yollanması gerekiyordu. Yarışmalar tur başına 5 danstan oluşur ve her dans arası birkaç dakika ara olur. İki tur boyunca bir dans edip sonra da arada soyunma odasına koşarak sınavı tamamladım. Sonra partnerimin de yardımıyla son dansımız öncesi sınavın fotoğraflarını çektik ve şansıma spor salonunda olan internet bağlantısıyla sınavı yollayabildim. Son dansımızı büyük bir keyifle yaptıktan sonra da öğrendim ki internet kesilmiş. Çok şanslıydım. Üstüne üstlük yarışma sonuçları da sınav sonuçları da iyi gelmişti…

GB: Bilkentli yıllarınız süresinde keşke şunu da yapsaydım (ya da yapmasaydım) dediğiniz şeyler var mı?
Yargıçoğlu:
Genel olarak keşke yapsaydım veya yapmasaydım dediğim az şey var. Okulun tadını daha çok çıkarabilmeyi isterdim mesela. Bunun gibi bazı keşke dediklerimi yüksek lisans yaparken gerçekleştirdim. Bunun dışında yurtdışında bir dönem okumak isterdim. Ama onun için de başka şeylerden vazgeçmem gerekecekti. O yüzden keşke demiyorum ama ilerde böyle bir fırsat çıkarsa değerlendirmek isterim.

GB: Geleceğe yönelik planlarınız nelerdir? Hedefinizde neler var?
Yargıçoğlu:
Geleceğe yönelik planlarımda kendimi çeşitli alanlarda geliştirmek var. Bu alanlar başta mühendislik olmak üzere, kişisel gelişimim ve farklı disiplinleri de içeriyor. Mühendislik alanındaki ana hedefim yeni gelişen bilgisayar bilimi teknolojileri kapsamında teknik bilgi ve becerilerimi arttırmak, bu konularda yeni ar-ge projeleri üretmek ve çıkan sonuçları hayata geçirmek diyebilirim. Kişisel olarak ise kendi özelliklerimi, ilgilerimi, becerilerimi daha iyi tanımak, olumlu yönlerimi geliştirmek hedeflerim arasında. Son olarak ise arta kalan vakitlerimde bir zamanlar dansta olduğu gibi ilgimin olduğu farklı disiplinlerle iç içe olmak istiyorum. Daha sonraki hedeflerimde de bu farklı alanların bir arada olduğu ortak projelerin içinde yer almak istiyorum.

GB: Bilkentli arkadaşlarımıza iletmek istediğiniz bir tavsiyeniz var mı?
Yargıçoğlu:
Hayatta kendi isteklerinin peşinde koşmalarını ve bunun için çaba sarf etmelerini diliyorum.

Leave a Reply