Galatasaray’ın Şampiyonluk Öyküsü

Oktay Mahmuti ile geçen iki senelik birlikteliğin ardından, Galatasaray yeni sezona üç kupalı, şampiyon koç apoletine sahip Ergin Ataman‘ı takımın başına getirerek başladı. Bu noktada, Ergin Ataman özelinde konuşmak gerekiyor biraz.

Ergin Ataman’ı, bir çok takımın taraftarı antipatik bulur. Belki de bunun en büyük sebebi yüksek bir egoya ve yüksek bir özgüvene sahip olmasıdır. Onu diğer koçlardan ayıran en önemli özellik de budur. Ergin Ataman’ın oyun görüşünü kısaca açıklamak gerekirse; ”Eğer bütün kupalara talipseniz yani başarılı bir takım olmak istiyorsanız bunun için winner oyunculara sahip olmalısınız.” dır. Ancak bu tür düşünceye sahip bir antrenörseniz, aynı zamanda iyi bir takım mühendisi de olmak zorundasınız. Çünkü, bu tür kazanmaya alışkın oyunculara sahip bir takım için en önemli olgu, takım kimyasıdır. Bu yüzden de kadroyu oluştururken aynı özellikli oyuncuları transfer etmek yerine, birbirini tamamlayacak parçalar üzerinde durmalısınız.

Ergin Ataman üç farklı takımla şampiyonluk yaşayan ilk antrenör ünvanını da ele geçirdi.

Ergin Ataman üç farklı takımla şampiyonluk yaşayan ilk antrenör olma başarısını da gösterdi.

Ergin Ataman, kurduğu takımlarda hep saha içinde lider olabilecek bir oyuncu ister. Bu liderin etrafını ise şutu olan bir uzun, topa yön verebilecek bir guard ve iyi bir şutörle doldurmayı hedefler. İşte bu nedenledir ki, takımın dümenini ele alır almaz geçen sene Beşiktaş’tan eski öğrencisi olan David Hawkins‘i kadroya katarak, saha içi liderini belirledi. Ardından, Henry Domercant gibi iyi bir şutörü de kadrosuna katarak ana planını Hawkins-Domercant ikilisinin üzerine kurdu. Diğer yandan, combo guard diye tanımladığımız 1 ve 2 numaralı pozisyonları oynayabilen Jamont Gordon hamlesini yaptı. Üstüne Boniface N’dong ve Ersin Dağlı gibi orta mesafe şutlarında yüksek yüzdeli oynayan oyuncuları dahil etti. Sonuç olarak, Galatasaray, sezona şu kadro ile giriş yapmış oldu:

Ender Arslan – Engin Atsür – Jamont Gordon

Henry Domercant – Göksenin Köksal

David Hawkins – Cenk Akyol

Milan Macvan – Ersin Dağlı

Boniface N’dong – Furkan Aldemir – Sertaç Şanlı

Ergin Ataman 23 sene sonra gelen şampiyonluğun baş mimarı oldu.

Ergin Ataman 23 sene sonra gelen şampiyonluğun baş mimarı oldu.

Sezon başı kamplarında Ergin Ataman, takımı çok fazla turnuvaya soktu. Buradaki amaç; takıma bir an önce kazanma duygusunu aşılamaktı. İlk bakışta oldukça mantıklı gibi görünen bu hamle, Domercant’in sakatlığına sebep olunca ligin 3. haftasındaki Efes maçına kadar Domercant’ten yoksun kaldı Galatasaray. İstanbul’daki Kuban maçına sağlıklı olarak sahaya çıkan Domercant, sağ dizinden geçirdiği sakatlık sebebiyle sezonu kapattı. Böylece takımını Hawkins – Domercant ikilisinin üstüne kuran Ergin Ataman, artık bir kumandandan yoksun kalmıştı. Üstelik Avrupa’nın en elit şutörlerinden birini kaybetmiş olması da olayın tuzu biberi oldu.

Domercant’in sakatlığı ile Ataman’ın sezon başından beri gönlünde yatan aslan olan Carlos Arroyo transferi tekrar gündeme geldi ve Temmuz’da gerçekleşmeyen olay, Aralık ayının sonunda ancak gerçekleşebildi. Arroyo’nun gelişi kuşkusuz bütün oyun planını değiştiren bir hamle oldu. Çünkü, Arroyo gelmeden önce takımın direksiyonunda Jamont Gordon vardı ve Gordon ikili oyunlarda takımın el freni oluyordu. Pick’ten sonra devrilen uzunu bulmak yerine paralele gidiyor ve hücum varyasyonları kısıtlı kalıyordu. Bu da Galatasarayı isolation dediğimiz bireysel yeteneklere dayanan bir oyun anlayışı içine itiyordu.

Arroyo’nun gelişi ile isolation problemini çözen Galatasaray, artık hücumda topu daha hızlı paylaşan bir takım hüviyetine bürünmüştü. Ayrıca, oyunun sıkıştığı zamanlarda güvenebileceği bir lidere sahip olmuştu. Burada, Ergin Ataman’a bir şapka daha çıkarmak lazım. Son iki sene içinde geldiği nokta muazzam. Sene başında kurduğu kadroda, nelerin sıkıntı yarattığını görebiliyor ve o sıkıntıyı çözmeye yönelik nokta atışını yapabiliyor.  Aslında Arroyo transferi Domercant sakat olduğu için değil, bir gereklilik nedeniyle gelişti.  Arroyo’nun gelişi ile Jamont Gordon esas pozisyonu olan iki numaraya kaydı ve rakip savunmaların Arroyo’nun üzerinde fazla kalmasından yararlanarak saha içinde kendine daha fazla alan açtı. Böylece en iyi yaptığı şey olan penetre özelliğini kullanarak güçlü bir silaha dönüştü.

Carlos Arroyo takımının şampiyon olmasında çok büyük rol oynadı.

Carlos Arroyo takımının şampiyon olmasında çok büyük rol oynadı.

Takım Arroyo’ya, Arroyo takıma alışmışken, Hawkins darbesi ile ikinci kez sarsıldı Galatasaray. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile oynanan maçtan sonra doping testi pozitif çıkan takım kaptanı Hawkins, 4 yıl spordan men cezası aldı. Sezon başı büyük beklentiler ile transfer edilen, takım kaptanlığı görevi verilen Hawkins’in bu sorumsuzluğu Ergin Ataman’ın belini bir kez daha bükmüştü. Takımın gövdesi olarak belirlediği oyuncuları teker teker kaybetmesi onu ikinci kez değişikliğe gitmek zorunda bıraktı. Apar topar Mapooro Cantu‘dan Gürcü oyuncu Manuchar Markoishvili ile anlaştı Galatasaray. Tabii, bu değişikliklerin faturası ağır oldu. Süreç, Galatasarayın Eurocup’tan elenmesi ve 3 kupa hedefi ile çıkılan yolda ilk kupanın kaybedilmesiyle sonuçlandı.

Markoishvili’nin gelişi ile Ergin Ataman takımı Arroyo’ya bıraktığını ilan etti. Artık, benden sonra bu takımın lideri Arroyo dedi adeta. Bundan sonra top, daha çok guardların yönetiminde olacaktı ve forvet pozisyonunu Hawkins’e göre daha iyi bir şutör olan Markoishvili alacaktı. Öncelikli olarak, Domercant üzerine kurulan hücum setlerinden biri olan, perde üstünden şut seti Markoishvili için de uygulanmaya konuldu. Tabi burada, Markoishvili’nin iyi bir ball-handling oyuncusu olduğunu da unutmamak gerekiyor. Nitekim Markoishvili sadece şutörlüğünü değil, pasörlük özelliklerini de kullanarak takıma çok önemli katkılar sağladı.

Bu arada Ergin Ataman’ın elinde Türkiye Kupası ve lig şampiyonluğu olmak üzere iki tane kupa kalmıştı. İlk olarak hedefte Türkiye Kupası vardı. Eskişehir’de düzenlenen sekizli finallerde rakip Anadolu Efes’ti. Galatasaray cephesi çok umutlu gitmiyordu; en azından taraftar öyleydi ancak Ergin Ataman’ın özellikle son iki yılda Oktay Mahmuti üzerinde kurduğu psikolojik üstünlük onu avantajlı kılıyordu. Ataman gerçekten çok elit bir koç. Geçen seneki Beşiktaş – Galatasaray yarı final serisinde Oktay Mahmuti’nin kafasına girmiş ve istediği taşla oynamıştı. Bu özelliğini yine devam ettirdi ve Galatasaray Efes’i geçerek yarı finale yükseldi ve Banvit’in rakibi oldu. Banvit’i de uzatmalar sonucunda devirerek finalde Fenerbahçe ile karşı karşıya geldi.

Umutsuz Galatasaraylıların Efes’e elenip döneceklerini bekledikleri takımları artık finaldeydi. Gerçi, Ergin Ataman’ın Efes maçından sonra söylediği; ”Galatasaray adının olduğu yerde başka takım favori olamaz.” cümlesi Galatasaray taraftarını ilerisi için oldukça motive etmişti ancak gelgitlerin çok fazla yaşandığı final karşılaşmasını Fenerbahçe kazanınca Galatasaray için bir kupa daha kaçmış oldu.

810059_detay

Bundan sonra tek hedef vardı sarı-kırmızılılar için. O da lig şampiyonluğuydu. Ergin Ataman, hiç vakit kaybeden takımını tekrar topladı ve ufuktaki tek hedefe doğru yola çıktı. Arroyo ve Markoishvili‘yi tamamen sistemin içine adapte eden koç, takımına her maç biraz daha iyi hücum yaptırarak savunmasını da bir üst seviyeye çekti. Sonuçta, Arroyo’nun takıma katılışı ile birlikte ligde mağlubiyet yüzü görmeyen Galatasaray, üst üste 17 galibiyet alarak normal sezonu lider bitirdi.

Kuşkusuz play-off’lara en formda giren, şampiyonluğu en çok isteyen takım görüntüsündeydi Galatasaray. Önüne gelen her rakibini buldozer gibi ezen sarı-kırmızılı ekip, ilk önce Tofaş‘ı, ardından da Karşıyaka‘yı maç dahi vermeden eleyerek finale yükseldi. Finalde ise rakip Banvit’ti.

En son mağlubiyetini 30 Aralık 2012’de Bandırma‘da, Banvit karşısında alan Galatasaray tam 6 aydır yenilmiyordu ve yıllar önce aldığı Yenilmez Armada lakabının hakkını sonuna kadar veriyordu. Finalde de pek değişen bir şey olmadı aslında. İlk üç maçı kazanan Galatasaray, serinin dördüncü maçını kaybetti ama şampiyonluğu kutlamak için taraftarının önüne gideceği için bunu sorun etmedi. Tıklım tıklım dolan Abdi İpekçi‘nin tribünleri 23 senelik hasreti dindirmek için sabırsızlanıyordu. Takım maça ne kadar iştahlı başladıysa, taraftar da öyle arzulu ve iştahlı başladı ve Aslan, sonuna kadar hak ettiği şampiyonluğu kazandı.

Galatasaraylı oyuncular 23 sene sonra gelen şampiyonluğu soyunma odasında böyle kutladı.

Galatasaraylı oyuncular 23 sene sonra gelen şampiyonluğu soyunma odasında böyle kutladı.

Ergin Ataman son beş sezonda dördüncü finalini oynayıp, üçüncü defa mutlu sona ulaşarak bir kez daha ne kadar winner bir antrenör ve iyi bir motivasyon uzmanı olduğunu kanıtladı. O, bu şampiyonluğu lider ve soğukkanlı kişiliği ile oyuncularını şampiyonluk hedefine kilitleyerek kazandı.

Galatasaraylı taraftarların şampiyonluk için hazırladığı kareografi.

Galatasaraylı taraftarların şampiyonluk için hazırladığı kareografi.

Şimdi Galatasaray, tarihinde ikinci defa Euroleague arenasına çıkacak. Daha önce Oktay Mahmuti yönetiminde çeyrek finalin kıyısından dönen Galatasaraylılar, Avrupa’nın en büyük basketbol organizasyonunda bu kez Ergin Ataman ile başarılı olmanın yolunu arayacaklar. Yanlarında hazır kıta bekleyen taraftarları ile birlikte yine, yeni, yeniden ”Son Topa Kadar!” savaşacaklar…

Leave a Reply