NBA’de Draft Sistemi Değişikliği

Draft nedir? Bir oyuncu nasıl draft edilir?… Diğer yazılarımda bu konular üzerinde oldukça çok durmuştum. Şimdi de geçtiğimiz günlerde değişen NBA Draft Piyango Sistemi’ni beş soru ile hem açıklayıp hem analiz etmeye çalışacağım.

Eski sistem nasıldı ?

1’den 14’e kadar numaralandırılmış toplardan 4 tanesi seçilir ve 1001 (14’ün 4’lü kombinasyonu) senaryodan hangisinin geçerli olacağı bu şekilde belli olurdu. Sonuncu takım en kötü ihtimalle 4, sondan ikinci 5, sondan 3. ise 6. sıraya kadar gerilerdi. Takımların birinci sıradan seçme olasılıkları ise Tablo’da gösterildiği gibiydi

Binlerce senaryodan birini belirleyecek olan toplar

Yeni sistem nasıl olacak ?

Senaryo sayısı eski sisteme göre oldukça fazla(14’ün 6’lı kombinasyonu). Sonuncu takım en kötü ihtimalle 6, sondan ikinci 7, sondan 3. ise 8. sıraya kadar gerileyebiliyor. Eski sisteme göre takımların üst sıraları elde etme ihtimali daha dengeli bir hale gelmiş durumda. Ayrıca, son sıralarda yer almış 3 takımın da ilk sıradan seçme şansları eşit.

Lonzo Ball bu sene, tabiri caizse, kendini zorla Lakers’a draft ettirmişti.

Yeni sistem neler getiriyor ?

Uygulayan takımların bile enteresan şekilde karşı çıktığı “tanking” stratejisi tarihe karışmış oldu. Eskiden sonuncu olmak ile sondan 4. olmanın yarattığı çok büyük bir fark vardı inkar etseler de umutsuz takımlar sonunculuk için yarışırdı. Fakat yeni sistemle bu sorun aşılmış oldu. Bu sayede kaliteli kumaşa sahip çaylaklar ilk yıllarında benche hapsolmayacaklar. Ayrıca, bu senenin ikinci sıradan seçilen oyuncusu Lonzo Ball ve Lakers arasındaki ilişkiyi herkes duymuştur. Öyle ki, Lonzo’nun başka bir takım tarafından seçilmesi durumda sahaya çıkmak istemeyeceği haberleri bile çıktı. Lakers’ın üst sıralar için şansı oldukça fazlaydı, her şey yolunda gitti, Piyango sonucu Lakers ikinci sırayı aldı ve Lonzo’yu seçti. Ya işler bu kadar yolunda gitmeseydi ne olacaktı? Yeni sistem bu tip problemlerin önüne geçmiş oldu çünkü artık ortada ciddi bir belirsizlik söz konusu. Lonzo sezon sonu derecesine göre Lakers’ın büyük ihtimalle ikinci sırayı alacağının farkındaydı ama şu anda bu tarz tutarlı bir tahmin yapmak mümkün değil.

Lakers, Sixers ve Celtics cepheleri ilk üç sıranın açıklanmasını bekliyor.

Kimin daha çok işine yaradı ?

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki NBA’de belli başlı kuralların değişmesi oldukça zordur. Sezon başlamadan önce 30 takımın sahibi toplanır ve kural değişikliği önerilerini oylar. 23 veya daha fazla “Evet” oyu geldiği takdirde kural değişmiş olur. Aynı zamanda kural değişikliği konusunda bir sınırlama da yoktur. Yani, yarın öbür gün 3 sayılık atışların değerini 4’e çıksın veya atış esnasında yapılan faul nereden yapılmış olursa olsun üç serbest atış kullanılsın gibi bir karar çıkabilir. Her biri için sadece 23 “Evet” oyu yeterlidir. Takım sahipleri bu sistem değişikliği için 28 Evet, 1 Çekimser ve 1 Hayır oyu kullanmış.(Oklahoma City Thunder: Hayır, Dallas Mavericks: Çekimser) Thunder ve Mavericks hariç kullanılan oylara bakacak olursak değişiklik herkese yaramış. Ama, Tablodaki “Expected Pick” bölümü aynı fikirde değil. İstatistiksel açıdan bakacak olursak, piyangoya katılmayacak olan 16 Playoff takımı ve sondan 6. olan takım için değişen bir şey yok. Son sırada yer alan 5 takım yeni sistemin kaybedeni kalan 8 takım ise kazananı diyebiliriz.

Yüzde 1.7 ‘ lik bir şansa sahip olmasına rağmen 1.sırayı alan Bulls, Derrick Rose’u seçmişti.

Nasıl olsa daha iyi olurdu ?

NBA’de takımlar arası güç farkı son zamanlarda iyice belirginleşmeye devam ediyor. Her yaz dönemi hamlelerinden sonra güçlü daha güçlü, zayıf daha zayıf hale geliyor. Orta seviye takımlar ya yıldızlarını kaybederek daha alt bir seviyeye düşüyor, ya da bazı kilit oyunculara birtakım vaatler sunarak kadrolarına katıyor ve bir üst kademeye atlıyor. Sonuncu ve sondan 14. olan takımın aldıkları yenilgiler arasındaki farkın çok düşük olduğunu düşünün. Bu tip bir durumda iki üç mağlubiyet bile olasılıkları dişe dokunur bir şekilde değiştirecektir. Kendi konferansında, diğer konferanstaki bir takımdan daha az galibiyete sahip olan bir takımın piyangoya girememesi de bence adil bir durum değil. Bu nedenle Draft Piyangosu’ndaki olasılıkların 30 takımı da içeren daha adapte bir algoritma ile düzenlenmesi en hakkaniyetli yöntem olur gibi görünüyor. Hatta işin içine sadece galibiyet mağlubiyet oranlarından ziyade fikstür zorluğunu da ekleyen bir sistem kurulabilirse takımların daha uygun bir yöntem aramasına gerek kalmayacaktır.

 

BONUS: 1985 Draft Komplosu

Leave a Reply