Transfer Raporu: Galatasaray

Sezonu sahasında Fenerbahçe’ye 0-3 galip gelerek şampiyon bitiren Galatasaray, şampiyonluğun ardından Şampiyonlar Ligi ön elemelerine katılmaya hak kazandı. Haliyle sezonu ligin çoğu takımından önce açacak olan Cimbom transfer sezonunu da önce açmak zorundaydı. Bu yazıda şimdiye dek gerçekleşen transferlerden ve ismi öne çıkan oyunculardan bahsedeceğiz.

Öncelikle gidenlerden başlayalım. İlk olarak kiralık sözleşmesi sona eren Mauro Icardi’yi konuşalım: Artık resmen PSG kulübünün oyuncusu olsa da bu takımda kendisi için bir gelecek zor gözüküyor. Transfer piyasasına bodoslama dalan Arap takımlarının Arjantinli yıldıza ilgisi bariz olsa da, yaşının henüz o kadar fazla olmadığını düşünenler bir hayli fazla – hatta bazıları ailesinin üyeleri malum. Dolayısıyla Galatasaray hala bu transferde masada, Şampiyonlar Ligi ön elemeleri bitmeden masadan kalkacak gibi de görünmüyor. Bakalım Sarı-Kırmızılılar bu transferde başka hangi takımlarla yarışacak.

Onun ardından Milot Rashica geliyor. Kosovalı kanat oyuncusu İngiltere Premier Lig ekiplerinden Norwich City’ye geri döndü, ancak gösterdiği performansın ardından Galatasaray onu kadroda tutmak isteyecektir. Lakin, özellikle Yunus Akgün, Kerem Aktürkoğlu ve Barış Alper Yılmaz’ın yükselen performansı ve yerli kuralının Yusuf Demir’i de kapsayacak şekilde genişletilmesiyle, yönetimin bu oyuncuya dair iştahının Icardi transferine göre daha az olacağı tahmin ediliyor.

Ne yazık ki her şeyin bir sonu var.

Sırada sözleşmesi biten oyuncular var. Bafetimbi Gomis Al Hilal ile sözleşmesi bittikten sonra Nef Stadyumu’na geri dönmüş ve sezon ilk haftalarına kritik gollere imza atmıştı. O da bu serüveni noktalamaya karar verdi ve sözleşme bitimiyle birlikte takımdan ayrıldığını açıkladı. Keza yedek kaleci Okan Kocuk da ayrılanlardan biri, Samsunspor ile anlaşan oyuncu Galatasaray formasıyla bu sezon daha az sayıda maça çıkmıştı diyebiliriz. Kariyer planlaması için de, Florya için de doğru bir karar verildi gibi görünüyor; çünkü Batuhan Şen de Fatih Karagümrük’teki performansıyla Muslera’nın arkasında durmayı hak etti.

Gelelim kalması gereken oyunculara. Kaan Ayhan’ın bonservisinin alınmasıyla birlikte defans hattında gözler olası Nelsson veya Abdülkerim transferine döndü. Bence Abdülkerim kalacaktır. Her ne kadar son haftalarda devleşen bir performans gösterse de, Victor Nelsson hem Sevilla gibi La Liga hem de Tottenham gibi Premier Lig ekipleriyle anılıyor ki bu çok doğal. Geçen yaz “1 sene sonra transfer olursun, şimdi kal” denildiği iddialarının ardından Marcao ile birlikte İspanya’ya gitmekten vazgeçen Danimarkalı stoperin geleceği hala belirsiz. Gönlüm kalmasından yana olsa da, futbol ekonomisinde duygusallığa yer yok ve büyük bir teklif gelirse, takım Şampiyonlar Ligi grup aşamasına kaldıktan sonra satılmasında bir beis göremiyorum.

Benzer bir durum Sacha Boey için geçerli. Lyon’un tecrübeli bek oyuncusu Leo Dubois’i İstanbul’da yedek kulübesine yollayan 24 yaşındaki bu genç yetenek bir de AB pasaportuna sahip, Fransa alt milli takımlarına seçilmiş ve potansiyeli çok yüksek bir futbolcu. Alex Telles’e benzer bir kariyer çizme ihtimali olan oyuncu bizzat kendisi de Avrupa’ya gitme konusunda gönüllü olduğunu belirtiyor. Yerine alternatifler de hazır olduğu düşünüldüğünde, sonraki transferden pay şartıyla ve iyi bir teklif gelirse bu ay bile satılmasında kulüp ekonomisi açısından yarar görmekteyim.

Zor kararlar vermek gerekecek.

Mertens’in sözleşmesinin otomatik olarak uzatıldığını belirterek ve Torreira’nın gideceğini düşünmediğim için son olarak Nicolo Zaniolo’ya dönelim derim. Zaniolo da Boey gibi, çok yüksek bir potansiyele sahip ancak İtalyan A Milli Takımı’na yükselmiş bir yıldız. Ancak Roma’da yaşadığı sorunlar ve sakatlık geçmişiyle birlikte Galatasaray’a transferi mümkün oldu, bu açıdan tam bir fırsat transferi diyebiliriz. Ama ne için? Galatasaray Mertens ile bir kez daha sözleşme uzatmayacak, Mustafa Mohamed ile yollar ayrıldı ve hala yedek bir santrafor oyuncusu bile yok. Bu halde kısa vadede Zaniolo’nun takımdan gitmesi anlamsız olur. Peki uzun vadede? Bu topraklara gelen bu seviyede yıldızlar hiç bu kadar genç gelmemişlerdi, belki Ribery veya az sayıda birkaç istisna daha sayabiliriz. Declan Rice gibi oyuncular 100 milyon Euro üstünde fiyatlara satılırken, Zaniolo’yu Şampiyonlar Ligi arenasına sokmadan satış yapmak bana mantıklı gelmiyor. Ofans oyuncuları her zaman daha çok ilgi çekmişlerdir, kalecilere veya defans oyuncularına göre. Zaniolo ile Galatasaray, eğer planlamayı doğru yaparsa, Türkiye tarihinin en büyük transfer anlaşmasına imza atabilir – bu potansiyel mevcut. Onun için, öncelikli hedef Zaniolo’yu takımdan göndermeyeceğimizi ilan etmek ve bununla birlikte oluşturulacak yeni takımı Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkması garanti olacak bir seviyeye getirmek olmalı. Ayrıca bu maddenin 35 milyon Euro üzerine çıkartılması dahi mümkün olabilir, çünkü büyük enflasyona uğramış transfer piyasasında bu fiyat oyuncunun değerinden az gibi görünüyor. Belki bu konuda biraz İspanya gibi davranmak gerek…

*Kapak resmi ntvspor.net sitesinden, diğer resimler sırasıyla takvim.com.tr ve twitter.com/ParcalaAslanim sitelerinden alınmıştır.

Leave a Reply