Son yıllarda işler iyiden iyiye adeta sadece seyir olayına dönse de NBA All-Star her zaman değerini koruyan bir apolettir. Organizasyonun ismi hemen her şeyi açıklayabilecek bir seviyede. Ligin en iyi oyuncuları ve izlenmeye değer tüm yıldızları oradadır. Maçlar günden güne önemini yiterse ve NBA yönetimini formatı sadece izlenebilir olmaya itse de All-Star, yıldızların tescillendiği ve bizlerin deyişiyle “Yiğidin harman olduğu.” yerdir.
Chase Center’da (San Francisco/Golden State Warriors) düzenlenecek 2025 All-Star’ı da 17 Şubat’ta yiğitlerini bekliyor. Taraftar, medya, koçlar ve oyuncuların oylarıyla seçilen yıldızlar arasında ise oylamalar henüz bitmese de artık gönüllerde tescilli olan bir süper yıldız var. MVP -en değerli oyuncu- oylamasında 8. Sırayı alan Houston Rockets’in devasa oyuncusu Alperen Şengün bağıra çağıra All-Star’a yürüyor. Nasıl mı?
Alperen’in Kariyer Başlangıcı
![](https://i0.wp.com/gazetebilkent.com/wp-content/uploads/2025/01/bandirma.jpg?resize=950%2C500&ssl=1)
2002’de Giresun’da doğan Şengün, kariyer yolculuğuna Bandırma Basketbol Kulübünde başladı. Onu gençlik festivali sırasında keşfeden koçu Ahmet Gürgen önderliğinde Basketbol Gençler Ligi’nde şampiyonluk yaşayıp üstüne de en değerli oyuncu seçilince artık tüm gözler onun üstündeydi. Tarih 2020 yılında geldiğinde Beşiktaş yükselişine devam eden yıldız, yalnızca bir yıl sonra Basketbol Süper Ligi’nin en iyi oyuncusu seçildi. Bu denli bir çıkış tabii ki Anadolu Efes ve Fenerbahçe’nin ilgisini çekecekti. Çekti de, transfer döneminde özellikle Fenerbahçe’nin yoğun ısrarıyla karşılaştı.
Ancak Alperen’in hedefi açıktı. Bir an evvel Amerika’ya gitmekte diretti ve 2021 draft’larında 1. turda 16. sıradan Oklahoma City Thunder tarafından seçilip draft hakları karşılığında Houston’a takas edildi. Bu şehir kendi tarihinden de kaynaklı uzun boylu iyi oyunculara epey alışıktır. Ancak geldiğinde Avrupa’nın tanınan kulüplerinde pek oynamamış ve fiziksel olarak son derece sıradan gözüken, İngilizce dahi bilmeyen Avrupalı bir uzuna karşı ne kadar beklenti olabilirse şehrin de o kadar beklentisi vardı. Bir kişi hariç: Alperen.
![](https://i0.wp.com/gazetebilkent.com/wp-content/uploads/2025/01/besiktas.jpg?resize=294%2C171&ssl=1)
Kendisine ve kariyer yolculuğuna çok güvenen Alperen, ilk sezonundan oyuna karşı bakışını herkese tarif etmeyi başardı. Bunun için İngilizce’ye değil basketbol topuna başvuran Alperen, özellikle saha görüşü ve genç nüvenin içinde parıl parıl parlayan oyun aklıyla son yılların en iyi oyuncusuna benzetildiği o övgüyü de almıştı: “Baby Jokic”.
Tescile Ramak Kala…
![](https://i0.wp.com/gazetebilkent.com/wp-content/uploads/2025/01/image-49-edited.png?resize=515%2C386&ssl=1)
Yazının bu bölümüne kadar Alperen’in Türklüğü üzerinden bir vurgu yapmayı doğru bulmadım. Sebebi hamasi bir ton oluşmasından olan çekincem değil. Sebebi gayet açık. Bu adam, şu ana kadar öyle bir sezon oynuyor ki milleti her ne olursa olsun All-Star’lık apoletini sonuna kadar hak etti. O yüzdendir ki yazıyı o henüz bu tescili almadan kaleme almak istedim. Sezonun bu bölümünde MVP’lik listesisin 8. sırasında oturan süper yıldız, doğuya nazaran çok daha rekabetçi kalan batı konferansında 2. sırada olan Rockets ekibinin en iyi oyuncusu. Sayılar mı? 19.3 sayı, 10.4 ribaund ve 5 asist ortalamalarıyla oynayan Alperen, son dönemeçte üst üste iki kez doğu birincisi Clevland Cavaliers, benzetildiği Jokic’in Denver Nuggets’ı, batıdaki en yakın takipçileri Memphis Grizzlies gibi imza galibiyetlerin hepsinde sahaya damgasını vurdu. 16.1 ile verimlilik puanında takımın en iyisi ve ligin zirvelerinde olan bu adamı övmek için Türk olduğunu aktarmaya gerek yok derken bunu kast ettim aslında. Alperen gerçek bir All-Star oldu bile.
![](https://i0.wp.com/gazetebilkent.com/wp-content/uploads/2025/01/houston.jpg?resize=950%2C502&ssl=1)
Gelelim Türklük meselesine. Alperen’in bu başarısı milliyeti göz önüne alınınca daha da katlanıyor aslında. Bu topraklar sporcu yetiştirmek konusunda zorlansa da iyi mahsüller vermiyor dersek haksızlık ederiz. Ancak hiç beceremediği bir konu varsa o da süper yıldız çıkarmak. Şöyle bir düşünelim. Hemen hemen hiçbir sporda o sporun en iyi on isminden biri bir Türk değil.
Mete Gazoz dediğinizi duyar gibiyim. Haksız da sayılmazsınız. Kabul edelim ve ilk istisnayı cebe koyalım. Kariyerinin sonlarında dahi zirveden inmeyen büyük usta Semih Saygıner’i de derhal analım. Ancak bir benzerlik görmüş olmalısınız. Hem bu adamların kariyerini anlatmak için akla gelecek ilk kelime “rağmen” hem de bilardo ve okçuluk takım müsabakaları içerseler de bireysel sporlar. Alperen, Amerikalıların kendilerini son derece üstün gördükleri, hatta NBA dışında oynanan ligleri umursamayıp kendi şampiyonlarına dünya şampiyonu dedikleri bir ortamda sıradan bir fiziği varsayılan Türk bir uzunu karşılarında görünce belki de kabullenmeleri zaman almış olabilir. Hatta bırakalım okyanusun ötesini, Alperen’in kariyer yolculuğunun başlarında elde ettiği başarılar sayılar üzerinden pazarlama yapmayı çok seven Amerikan medyası eşliğinde bizlere servis edildiğinde sosyal medyada, ilk olduğu hemen her istatistik bizler arasında hemen alay konusu oluyordu. Atalarımız meyve veren ağaç taşlanır demiş ya işte o taşlar ata ata bitti artık. Gazeteciler tarafından hiç oy almamasına karşın son güncelleme ile batı 11. sırasında yer alan Alperen, All-Star olmak üzere. Zira fan oylamasında zaten hayli yüksek sıralardan epey oy topladı. Şimdilerde ise yalnızca koçlar oy kullanabiliyor. Alperen de harika performans sergilediği Cavs maçı sonrası mikrofonlara konuştuğunda “Her maç ikili-üçlü sıkıştırma getiriyorlar, bakalım neler olacak?” diyerek süper star tonundan koçlara mesajı verdi!
Görseller Eurohoops, Beşiktaş JK, NTV Spor ve NBA sayfalarından alınmıştır.
KAYNAKÇA