PADİŞAHLIK HAYALİNDEN ESARET HAYATINA: CEM SULTAN

Cem Sultan, Fatih’in üç oğlundan en küçüğüydü. 27 Safer 864’te (23 Aralık 1459) Edirne’de dünyaya geldi.Büyüdüğü zaman da bir Osmanlı geleneği olarak da Kastamonu’ya sancak beyi olarak gönderildi. 10 yaşında geldiği Kastamonu’da lalaları Nasuh ve Kara Süleyman ile birlikte burada kısa bir süre kaldıktan sonra önce İstanbul’a sonra Rumeli’ye gitti.  Çeşitli illerde sancak beyi olarak tecrübe kazanırken, 1473 yılında karşılaştığı olay ile babasının ilk ciddi azarını işitti. Fatih’in 1473’te Otlukbeli’de Akkoyunlular’la mücadelesi sırasında mağlûp olduğu yolundaki söylentiler üzerine lalaları Nasuh ve Kara Süleyman, Cem’e biat ettiler. Bunun bedelini lalalar canlarıyla ödedi, küçük Cem ise azar yiyerek kurtuldu.  1474’te abisi Mustafa’nın ölümü üzerine Konya’ya sancak beyi olarak gönderildi.

Gentile Bellini tarafından yapılan tablo: Fatih Sultan Mehmet ve oğlu Cem
( https://www.wikiart.org/en/gentile-bellini/portrait-of-sultan-mehmed-ii-fatih-sultan-mehmet-1480)

Bilindiği gibi, Fatih Sultan Mehmet ömrünün son yıllarında mülk ve vakıf topraklarının önemli bir kısmını tımar sistemine dahil etmişti. Bu durumdan dolayı mağdur olan halk, o sırada Amasya sancak beyi olarak görev yapan Fatih’in en büyük oğlu Şehzade Bayezid’in etrafında toplanmaya başlamıştı. Cem ise tahtın kendi hakkı olduğunu düşünüyordu. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, daha önce tahta geçme teşebbüsünde bulunmuş ama başaramamıştı. Bu sefer bu imkanı kaçıramazdı.  Fatih öldükten sonra tahta kimin geçeceği büyük merak konusu idi. Devlet adamları arasında da bir fikir birliği yoktu. Veziriâzam Karamanî Mehmed Paşa, Şehzade Cem’i tahta daha uygun görüyordu. Ancak devlet ricalinin çoğunluğu Şehzade Bayezid’in tahta geçmesini arzu ediyordu. Zaten halkın bir kısmının teveccühünü kazanmış olan Bayezid, bu görev için daha uygun görüldü. Fatih’in ölümü üzerine  askerler ayaklandı ve hükümdarın doktorunu ve Veziriâzam Karamanî Mehmed Paşa’yı öldürdü. Cem Sultan böylelikle merkezdeki tek destekçisini kaybetti ve olaylar artık onun aleyhine gelişmeye başladı.

II. Bayezid’in tahta geçmesi üzerine Cem Sultan hiç vakit kaybetmeden harekete geçti. Sancak beyi olarak görev yaptığı Konya’da nüfuzunu genişletmiş, halkla iyi ilişkiler kurmuştu. Bu ilişkisini kullanarak Konya ve çevresinden asker toplamaya başladı. Bursa yakınlarında ağabeyi Bayezid’in askerlerini mağlup etti ve Bursa’ya girdi. Bursa’da kendi adına hutbe okuttu ve para bastırdı.  II. Bayezid’in padişahlığını tanımayarak Bursa’da kendi hükümdarlığını ilan etti. Cem Sultan daha sonra II. Bayezid’e heyetler göndererek ülkeyi ikiye bölmesini teklif etti. II. Bayezid bu teklifi reddetti ve kuvvetlerini tekrar Bursa’ya yönlendirdi. Cem Sultan, Yenişehir Ovası’nda meydana gelen bu savaşı uğradığı ihanetler sonucu kaybetti. Astinoğlu Yakup Bey, Cem’e ihanet ederek orduyu Yenişehir’e çekti ve genç şehzadeyi tuzağa düşürdü. Otranto fatihi Gedik Ahmet Paşa da Cem’in safına katılmıştı. Geçmişte Cem Sultan’ın lalalığını yapmış olan Gedik Ahmet Paşa, II. Bayezid’den hiç hazzetmezdi. Ancak gerek halktan gerekse devlet adamlarından büyük destek gören II. Bayezid karşısında asi durumuna düşmemek için, Cem Sultan’ın safından ayrıldı. Bu ihanetler sonucu hem maddi hem de manevi açıdan bozguna uğrayan Cem Sultan savaş alanından kaçmak zorunda kaldı ve yaralı halde Konya’ya vardı. Üç gün sonra ailesi ve adamlarını alarak Konya’dan ayrıldı. Memlük Sultanlığı’ndan aldığı teklif ile Kahire’ye gitti.

Pinturicchio’nun “Disputa di S. Caterina” adlı tablosundan alınan bir detayda Cem Sultan – Vatikan
( https://islamansiklopedisi.org.tr/cem-sultan)

Cem Sultan Mısır’da büyük ilgi gördü. Genç şehzadeye çok hürmet gösterildi, şerefine ziyafetler ve eğlenceler düzenlendi. Cem saltanat hırsından vazgeçmemişti. Ağabeyi II. Bayezid, Cem Sultan’a ‘saltanat davasından vazgeçerse, karşılığında kendisine 1 milyon akçe vereceğini’ belirten bir mektup yazdı. Fakat Cem bu teklifi kabul etmedi. Anadolu’daki gelişmeler, Cem Sultan’ı taht için yeniden harekete geçirdi. 1482’de Karamanoğlu Kasım Bey ile anlaşıp Konya’yı almaya çalıştı fakat başarılı olamadı. II. Bayezid’in ekipleri Cem’in askerlerini püskürttü. Taraftarları dağılan Cem Sultan, sığınabileceği yeni bir ülke arıyordu. Bu konu üzerinde Karamanoğlu Kasım Bey ile istişarelerde bulundu. Kasım Bey, fetret devrinde Rumeli’ye geçen şehzadelerin başarılı olduğunu anımsattı. Cem, Kasım Bey’in tavsiyelerine uyarak Rumeli’ye yöneldi. Rodos şövalyelerinin yardımını almayı umdu fakat adamlarından Frenk Süleyman, şehzadeyi şövalyelere iltica etmemesi konusunda ikaz ediyordu. Cem, bu ikazlara kulak asmamış ve Frenklerin sözünün eri insanlar olduğunu savunmuştu. Cem Sultan, 29 Temmuz 1482’de Rodos’a ayak bastı. Artık Cem’in hayatında yeni bir dönem başlıyordu.  Padişahı olmak istediği vatanına bir daha asla dönemeyecekti.

Saint Angelo Şatosu
( https://www.yollardan.com/santangelo-kalesi-tarihi-bilgileri-ve-ozellikleri/)

Cem Sultan, Rodos şövalyelerinin üstadıâzamı Pierre d’Aubusson tarafından büyük bir törenle karşılandı. Şövalyeler, Cem Sultan’ın Rodos’ta kalmasını mahzurlu görüyorlardı. Bu nedenle Cem’i Fransa’da tarikatlarına ait şatolara götürdüler. Cem, Rumeli’ye gitmek istiyor, şövalyeler buna izin vermiyorlardı. Papa VIII. Innocent, Cem Sultan’ı haçlı seferlerinde bir koz olarak kullanmayı düşündü. Bunun için Pierre d’Aubusson ile görüşüp, 1489 yılında Cem Sultan’ı Roma’ya getirtti. Durum kendisine anlatıldığında Cem, bu durumu kabul etmedi. Osmanlılar’a karşı bir harekette yer almamak için direnç gösterdi. 1492 yılının Ağustos ayında Papa VIII. Innocent öldü ve yerine VI. Alexandre Borgia geçti. O da selefi gibi Haçlı seferi planları kuruyor ve Cem’i de Osmanlı’ya karşı bir koz olarak kullanmayı düşünüyordu. 

Bu sırada Fransa Kralı VIII. Charles, 1494 yılının Eylül ayında İtalya’ya girdi. Bu durum üzerine Papa, Cem Sultan’ı alıp Saint Angelo şatosuna sığındı. Papa, yaptığı uzun görüşmeler neticesinde Cem Sultan’ı Fransa Kralı VIII. Charles’a verdi. Fransa Kralı da, Papa’nınkine benzer bir düşünceyle hareket edecekti. Cem Sultan’ı yanına alıp Kudüs’e bir Haçlı seferi düzenlemek istiyordu.27 Ocak 1495’te Roma’dan ayrılan Cem Sultan, Fransa’ya varamadan 25 Şubat 1495’te Castel Capuana’da yaşamını yitirdi. Ölüm haberini alan ağabeyi II. Bayezid, ülkede üç günlük yas ilan etti ve gıyabi cenaze namazı kıldırdı.

Cem Sultan ölmüştü fakat Osmanlı üzerindeki etkileri tümüyle silinmemişti. Cem’in hayatta kalan Murad adında bir oğlu vardı. Rodos’ta yaşayan bu şehzade ciddi herhangi bir olaya karışmamıştı. Tabii olarak da asimilasyona uğramış ve Hristiyan olmuştu. Gelecek dönemdeki Osmanlı padişahları Murad’ı yakından takip ettiler. Kanuni Sultan Süleyman, 1522’de Rodos’u aldığında Murad’ı ve Cem adındaki oğlunu öldürttü.

Cem Sultan Türbesi- Muradiye/ Bursa ( https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/bursa/gezilecekyer/cem-sultan-turbesi)

İstanbul’u fethederek dünya üzerinde yeni bir dönem başlatan II. Mehmet, ve onun Avrupa’da esaret hayatı yaşayan talihsiz oğlu Cem… Bizans’ı yıkıp, İtalya sınırlarına dayanarak Avrupa’yı titreten bir padişahın, Avrupalı devletlerin elinde adeta bir oyuncak olan ve esaret altında ölen oğlu… Böylesine ihtişamlı bir dönemin ardından böyle trajik bir hikayenin geleceği o dönemde yaşamış çoğu insanın aklına gelmezdi belki de. Biz ise kafamızı kurcalayan sorularla baş başa kalıp çıkarımlar yapmaya çalışacağız. Tahta Bayezid yerine Cem çıksaydı acaba neler farklı olurdu? Ya da Cem Sultan ağabeyinin hükümranlığını kabul edip savaşmaktan vazgeçseydi, Osmanlı Devleti’nde hangi gelişmeler yaşanırdı? Net olarak cevabını bilemeyeceğimiz bu sorularla baş başayız artık.

KAYNAKLAR

Afyoncu, E. (2005). Sorularla Osmanlı i̇mparatorluğu. Yeditepe Yayınevi.

İnalcık Halil. (2016). Devlet-i ‘aliyye: Osmanlı i̇mparatorluǧu üzerine araştırmalar. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Cem Sultan – TDV i̇slâm ansiklopedisi. TDV İslam Ansiklopedisi. (n.d.). Retrieved November 6, 2021, from https://islamansiklopedisi.org.tr/cem-sultan.

Leave a Reply