Japon Mitolojisi ve Şinto İnancı – 2

Yazı dizimiz bu kez İzanami‘nin ölümü ile devam ediyor. İzanami, Kagutsuchi’yi (ateşin kendisini) doğururken hayatını kaybeder ve Hiba Dağı’na gömülür. Cinnet geçiren İzanagi tarafından Kagutsuchi öldürülür. Kagutsuchi’nin ölümü birçok tanrının meydana gelmesine sebep olur.

 Yer altı dünyası: Yomi

İzanami’nin ölümü nedeniyle yas tutan İzanagi, ölülerin varlığını sürdürdüğü ve çürüdüğü yeraltı dünyası olan Yomi’ye (黄泉) gider. Sonsuz karanlık haricinde, yaşayanların dünyası ve ölüler dünyası birbirine benzemektedir. Yomi o kadar karanlıktır ki, İzanagi, ışık ve hayata susamış bulur kendisini. İzanagi, İzanami’yi sonunda bulur ve İzanagi, gölgelerden dolayı onu tanıyamaz. İzanami’den yaşayanlar dünyasına kendisiyle beraber geri dönmesini ister. İzanami, İzanagi’nin yüzüne tükürür ve artık çok geç olduğunu ifade eder çünkü İzanami çoktan yer altı dünyasının yemeğinden yemiştir ve artık ölüler dünyasına aittir. İzanagi bu habere oldukça şaşırır ancak İzanami’nin Yomi’de kalmasını istemez ve yaşayanlar dünyasına kendisiyle beraber dönmesi konusunda ısrar eder. İzanami sonunda kabul eder; ama öncesinde biraz dinlenmek istediğini söyleyerek yatak odasına çekilir ve İzanagi’ye, odasına girmemesini söyler. Uzunca bir süre sonra, İzanami odasından çıkmaz. İzanagi bu durumdan endişelenir. İzanami uyurken; İzanagi, onun uzun saçına dolanmış tarağı alır, onu yakarak meş’ale gibi kullanır ve korkunç bir manzara ile karşılaşır. Bir zamanlar oldukça güzel olan İzanami çürümüştür ve bedeninde kurtçuklar dolaşmaktadır. Korku içindeki İzanagi kontrolünü kaybedip çığlık atar ve kaçar, yaşayanlar dünyasına geri dönmek için var gücüyle karısından kaçar. İzanami bu durumda içerlemiş bir şekilde çığlık atar ve İzanagi’nin peşinden koşar. İzanami, Shikome adlı bir cadıya İzanagi’yi yakalayıp onu geri getirmesini söyler.

İzanagi hızlıca düşünerek, bir üzüm salkımına dönüşen başlığını atar; Shikome düşer fakat onu kovalamaya devam eder. Sonrasında, İzanagi, bir bambu filizi kümesine dönüşen tarağını atar. Ve Yomi’nin yaratıkları İzanagi’nin peşine düşer. Fakar İzanagi, bir ağaca işeyerek büyük bir ırmak oluşturur Yomi’den çıkmasını hızlandırmak adına. Ne yazık ki Shikome onu kovalamaya devam eder ve İzanagi’ye armutlar fırlatır. Bu durum İzanagi’yi geciktirmeyecektir ve neredeyse İzanagi, Yomi’den çıkmak üzeredir.

İzanagi giriş kapısına gelir, Yomi’den çıkar ve oradaki büyük bir kayayı Yomi’nin girişine koyar. İzanami, engelin arkasından çığlık atar ve İzanagi’ye eğer onu burada terk ederse, kendisinin her gün bin adet insanı öldüreceğini söyler. İzanagi ise öfkeyle kendisinin de bin beş yüz tanesine de hayat vereceğini söyler. Böylece İzanagi tarafında terk edilmiş gururlu eşi İzanami’nin ellerinden ölümler başlar.

Güneş (Taiyou, 太陽),  Ay (Tsuki, ), Deniz (Umi, ) ve Fırtına (Arashi, )

amaterasu

Amaterasu

 

 

Yomi’yi terk ettikten sonra, İzanagi, Yomi’nin kirlerinden temizlenmek için soyunur ve yere attığı her bir giysisi ve takısı bir tanrının oluşumuna sebep olur. Temizlenmek için girdiği suda daha fazla tanrı maydana gelir. En önemli tanrılar ise İzanagi’nin, yüzünü yıkarken oluşur. Sol gözünü yıkarken Güneş Tanrıçası Amaterasu(天照 ), sağ gözünü yıkarken Ay Tanrısı Tsukuyomi(月読 ), ve burnunu yıkarken Deniz ve Fırtına Tanrısı Susanoo (須佐之男 ) meydana gelir. İzanagi dünyayı bu üç kardeş arasında pay eder. Amaterasu gökleri, Tsukuyomi geceyi ve Ay’ı, Susanoo ise denizleri ve fırtınayı kontrol etmeye başlar.

 

 

 

Amaterasu ve Susanoo

susanoo

Susanoo

Amaterasu en çok bilinen ve en güçlü Şinto tanrısıdır. Kardeşi Susanoo ile arasında bir husumet vardır. Susanoo da neredeyse aynı derecede ünlü bir Şinto tanrısıdır ve birçok hikayede adı geçer.  Bu husumete örnek olacak bir miti size anlatmak isterim. Susanoo normalde öfkeli ve kötü huyları çok olan bir tanrıdır. İzanagi’ye karşı olan kontrolsüz, aşağılık davranışları ve sürekli şikayet etmeleri yüzünden; İzanagi, Susanoo’yu Yomi’ye sürgün eder. Susanoo buna razı olur, ama kinle dolar; önce bir işini halletmesi gerektiğini söyler. Takama ga hara’ya (高天原 , yüksek göklerin ovasına) gidip kardeşi Amaterasu’ya elveda etmek istediğini ifade eder. Amaterasu,  kardeşi Susanoo’nun tahmin edilemez davranışları ve iyi niyetlerinin olmadığının farkındadır, savaşa hazırlanır.

Amaterasu: Hangi amaçla buraya geldin?

Susanoo: Elveda demek için…

Amaterasu, Susanoo’ya inanmaz; bu yüzden, kardeşine,  kendi bağlılığını kanıtlaması için bir tür yarış teklif eder. Bu yarış, kimin daha fazla soylu ve ilahi çocuklar meydana getirebileceğine dayalıdır. Amaterasu, Susanoo’nun kılıcından üç adet kadın yaratır; Susanoo ise Amaterasu’nun kolyesinden beş adet erkek yaratır. Amaterasu, kendi kolyesinden yapılan beş erkeğe hak iddia eder. Bu yüzden, üç kadın da Susanoo’ya atfedilir. Her iki tanrı da zafer elde ettiğini iddia eder. Amaterasu’nun zaferdeki ısrarı Susanoo’yu vahşileştirir ve derisi neredeyse yüzülmüş bir midilliyi -Amaterasu için kutsal bir hayvandır midilli-  Amaterasu’nun dokuma salonuna fırlatır, katılımcılardan birinin ölümüne sebep olur. Sonrasında Güneş Tanrıçası sinirlenir, kendisini Iwayado adlı mağaraya kapatır ve sonunda karanlık, tüm dünyayı kaplamaya başlar.

ame no uzume dans ederken

Ame no uzume dans ederken

Diğer tanrılar, Amaterasu’yu mağaradan çıkmaya ikna etmeye çalışır ama Güneş Tanrıçası oralı dahi olmaz. Fakat neşe, tan vakti ve sevinç tanrıçası Ame no Uzume(天鈿女命 ) bir plan yapar. Bir ağaca bronzdan bir aynayı, Amaterasu’nun mağarasına dönük şekilde yerleştirir. Sonra çiçek ve yaprakları üzerine giyer, yıkama teknesini devirir ve üzerinde dans etmeye başlar. En sonunda, Uzume, üzerindeki yaprak ve çiçekleri etrafa saçar ve dansına çıplak olarak devam eder. Bütün erkek tanrılar gülmekten katılır ve Amaterasu meraklanmaya başlar. Dışarı çıktığında, tan vakti aydınlığı gider ve Amaterasu aynada gördüğü güzeller güzeli tanrıça karşısında büyülenir. Ame no Tajikarawo adlı tanrı, shimenawa (kötü ruhları kovduğuna inanılır) ile mühürlenmiş mağaradan Amaterasu’yu dışarı çeker. Sevinç ve neşe ile çevrelenen Amaterasu depresyondan kurtulur ve ışığını tekrar dünya üzerine saçmaya devam etmeyi kabul eder.

Yazı dizimiz, Susanoo ve Yamato no Orochi, Prens Oukuninshi hikayesiyle devam edecek.

Japon Mitolojisi ve Şinto İnancı – 1http://gazetebilkent.com/2013/05/18/japon-mitolojisi-ve-sinto-inanci-1/

Leave a Reply