Nasıl oldu bilmiyorum ama koskoca bir yılın sonuna geldik yine. 2020 hepimiz için zor bir yıl oldu, çok fazla insan aramızdan ayrıldı ve çözümünü bulamadığımız onlarca problemle karşılaştık hepimiz. Bu yüzden aralık ayına giriyor olmak bana çok büyük bir mutluluk veriyor aslında. Bu günlerde mutlu olmak istiyorum, 2021’e dünyaya farklı bakarak başlamak istiyor, tüm bu problemlere bir çözüm bulmak ve çözümün bir parçası olmak istiyorum.
Eminim ki sizin de yeni hedefleriniz ve istekleriniz vardır. Belki bir deftere çoktan yazmışsınızdır bunları, belki de aklınız bir köşesine. Bunlara ulaşmaya, bunları gerçekleştirmeye çalışırken size destek olabilecek bir sanatçıyla tanıştırmak istiyorum sizleri: Sleeping At Last. Bilenleriniz vardır eminim, bilmeseniz de izlediğiniz dizilerden birinde bu sanatçının şarkılarını o ya da bu şekilde duymuş olma ihtimaliniz yüksek. Bazılarının “jenerik müzik” olarak görebileceği, emo müziğinden ilham almış alternatif rock müzik yapıyor bu yetenekli ve çalışkan sanatçı. Bunu öyle bir şekilde dinleyicisine aktarıyor ki her şarkı sizi farklı bir yolculuğa çıkarıyor, bir an Neptün’de buluyorsunuz kendinizi öbür an sıcacık yatağınızda.
Peki kim bu Sleeping At Last? Sleeping At Last uzun yolculuğuna bir trio olarak 1999’da başlıyor fakat kayıt şirketi ile anlaşmalarından yedi yıl sonra bas gitarist ve davulcu aralarından ayrılınca grubun şu anki vokali ve tek üyesi Ryan O’Neal bu yolculuğa devam ediyor. Bu sene yirmi birinci yılını kutlamasına rağmen sesi ilk günkü kadar yumuşak ve dinleyicilerine müziğe olan sevgisini anlatıyor. Şarkılarının güzelliği sadece müzikle kalmıyor bana göre, sözleri de sizi yan yana olmak istediğiniz insanların tam yanına götürüyor, güvende hissetmenizi, gözlerinizi rahatlıkla kapatmanızı sağlıyor. Bu aralar muhtaç olduğumuz üç dakikalık cenneti sunuyor bizlere.
Müziğin ve kozmik elementlerin muhteşem birlikteliğinden beslenmeyi seven bir sanatçı Sleeping At Last. Şarkılarına gezegen isimlerini vermeye, albümlerine bir atlas gibi bakmayı kendine ilke edinmiş gibi. Bir kere dinlemek yetmiyor çünkü müziğinde ve şarkı sözlerinde o kadar fazla katman var ki bir tanesini kaldırdığınızda karşınıza öbürü çıkıyor, anlam içinden anlam çıkarıyorsunuz, bu da şarkıları daha keyifli hale getiriyor. Emo müziğinden ilham aldığı için, yavaş tempolu şarkıları çoğunlukta fakat nasıl hissettiğinize göre şarkıdan çıkardığınız anlam değişiyor, ki bence bu özellik bu sanatçıyı ve şarkılarını özel yapan en önemli şey. O an mutsuzsanız, size destek olan arkadaşınız oluyor, Pluto. Çok mutluysanız da parıldayan güneş gibi yanınızda duruyor, sıcaklığı hissetmenizi, mutluluğunuzu daim etmenizi sağlıyor.
Bir sesin piyanoyla olan muhteşem harmonisini duymaktan hoşlanan birisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki bu şarkılar ne kadar eski ya da yeni olursa olsun, ders çalışırken, hayatınızı düzene sokmaya çabalarken ya da sadece yalnızlığınızdan sıyrılmak istediğinizde yanınızda olacaklar.
Ayrıca aralık ayına çok çok iyi gidecek bir çalma listesi de bulunuyor Sleeping At Last’ın. Yıllar boyunca çıkardıkları Noel temalı şarkıları topladıkları Sleeping At Last – Christmas Noel’i kutlayan kutlamayan herkese seslenebilecek, karın yağmasını umduğunuz günlerde elinizde bir bardak çayla camdan etrafı izlemenize eşlik edecek türde. Dinlemek isteyenler için sanatçının bitmek tükenmek bilmeyen müziğine iyi bir giriş, bu yüzden çalma listesinin linkini şöyle bırakıyorum.
Yazımı bitirmeden hemen önce, aralık ayının kasımdan biraz daha iyi geçmesini umuyor, hepinize sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler diliyorum. Umarım ki dinlemeye karar verirseniz bu sanatçı içinizi ısıtır, bana olduğu gibi size de umut olur.
Kaynakça
spotify:artist:0MeLMJJcouYXCymQSHPn8g
http://www.sleepingatlast.com/blog/2017/11/9/christmas-collection
Anonim
Bizleri bu üç dakikalık cennetin kayıkçısıyla tanıştırdığınız için teşekkür ediyor, yazılarınızın devamını heyecanla bekliyorum.