ALEVLERDEN YÜKSELEN BİR ŞAMPİYON: NİKİ LAUDA

Aralık ayı ile bize “Merhaba!” diyen kış, günlük hayatın koşturmacasında hâlâ bize arkadaşlık etmeye devam ediyor. Çok geçmeden bize bir yıllığına veda edecek olan bu arkadaş, şu aralar ise kulağımıza Niki Lauda’nın doğum gününün yaklaştığını usulca fısıldıyor. 22 Şubat itibari ile 72. yaşına basacak Niki Lauda’nın doğum gününü, onun en büyük mirası olan hayat hikâyesini hatırlayarak kutlamak ise bize düşüyor.

22 Şubat ile beraber yeni yaşını kutlayacağımız Niki Lauda, Viyana’da varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gözlerini açtı. Her ne kadar varlıklı bir aileden olsa da Lauda, yarışçı olma hevesi ile ailesinin ismine leke süreceği gerekçesiyle ailesinin imkânlarından mahrum bırakıldı. Yine de pes etmeyen Lauda, Avusturyalı bankalardan aldığı borçlarla hedefi doğrultusunda kendini eğitmeye ve geliştirmeye devam etti. Çabaları meyvesini verdi, adım adım Formula 1 yarışlarına doğru ilerledi.

Lauda’nın kariyerindeki belki de en önemli kırılma noktalarından biri ise 1974 yılında Enzo Ferrari ile çalışmaya başlaması oldu. Aynı yıl yaptığı ilk test sürüşünün ardından Enzo’ya araçlarının, tabiri caizse “beş para etmeyeceğini” söyleyen Lauda, aynı zamanda o araçları yarışa uygun hâle getireceğinin sözünü de verdi. İspanya ve Hollanda’da kazandığı başarılarla sözünü tuttuğunu kanıtlayan Niki, 1975 yılında Ferrari’ye, 1964 yılından bu yana istediği dünya şampiyonluğunu da verdi. 1975 itibari ile dünya şampiyonu olan ve beraberinde daha birçok başarıya da imza atan Niki Lauda ise verilen ödüllerin hiçbir işleve sahip olmadığını düşünüyor ve onları tamamen değersiz görüyordu. Öyle ki arabasının bedava yıkanması karşılığında kazandığı ödülleri yerel bir tamirhaneye bile vermişti.

1976 sezonunda da dünya şampiyonluğuna adım adım ilerleyen Niki için işler 1975 yılında olduğu gibi güzel gitmedi. Ne yazık ki Almanya’da yarış esnasında geçirdiği bir kaza sonucunda arabası alev aldı ve Lauda cehennemi andıran o arabada mahsur kaldı. 4 cesur yarışçının da yardımıyla o cehennemden çıkarılan şampiyon hastaneye kaldırıldı. Durumu oldukça ağır olan Niki için ölüm kaçınılmaz görülüyordu. Öyle ki cenaze için bir papaz bile bulunmuştu; fakat herkesi şaşırtan bu güçlü yarışçı, sadece 6 hafta sonra pistlere geri döndü ve 1976 dünya şampiyonluğu için savaşmaya devam etti. Lauda, Japonya’da şampiyonluğa giden son adımda, şartların çok fazla tehlike arz ettiğine inanması sebebi ile, mücadeleye devam etmemeyi tercih etti. Bunun üzerine 1976 şampiyonluğunu McLaren’ı temsilen James Hunt kazanmış olsa da Lauda’nın göz kamaştıran mücadelesi akıllara kazandı.

1976 yılında Japonya’da yaşananların ardından Enzo Ferrari’nin aklında Niki Lauda hakkında büyük soru işaretleri oluştu. Dahası Lauda’nın yerini başka birisiyle doldurmayı bile düşündü. Bunun üzerine oldukça sinirlenen Lauda, 1977 yılında dünya şampiyonu olmasına iki yarış kala Ferrari’den ayrılarak takım değiştirdi ve şampiyonluğu kazandı. Böylece Enzo Ferrari’den âdeta intikamını almış oldu.

Son şampiyonluğun üzerine durgun geçen iki sezonun ardından ise Lauda için yarışları bırakma zamanı gelmişti. Daireler çizerek yarışmaktan yorulduğunu söyleyip pistlere veda eden şampiyon kendi hava yolu şirketini kurdu. Bir süre pistlerden uzak duran Niki, Lauda Air için sermaye kazanmak düşüncesiyle 1982’de McLaren ile Formula 1 tarihindeki en kazançlı anlaşmayı imzaladı. Ardından ise 1984 yılında tekrar şampiyonluğu eline aldı. McLaren’a 1984 itibari ile kazandırdığı şampiyonlukla hem Ferrari’ye, hem de McLaren’a şampiyonluk getiren tarihteki tek Formula 1 pilotu oldu. Bu şampiyonluğun ardından 1985 yılında son ödülü olan Grand Prix’i de kazandı ve bir yarışçı olarak kariyerini noktaladı.

İlerleyen yıllarda Ferrari’nin danışmanı, Jaguar takımının başkanı ve televizyon yorumcusu olarak çalışan Lauda, 2013 sezonundan önce Mercedes Formula 1 takımında bağımsız yönetim kurulu üyesi oldu ve ünvanlarına bir yenisini ekledi. İlerleyen zamanlarda 1976 yılında geçirdiği kazanın izleri su yüzüne çıktı ve şampiyonun sağlık durumu kötüleşmeye başladı. 20 Mayıs 2019 yılında ise huzur içinde hayata gözlerini yumdu.

Ölümünün ardından geçen iki koca yılın eskitemediği hayat hikâyesiyle hafızalarda yer etmeye devam eden bu yarışçı, âdeta bir anka kuşu gibi alevlerin arasından yükselip pistlere dönmesiyle hâlen birçoğumuza ilham veriyor. Biz de bu usta yarışçıya bize bıraktığı ilham verici hayat hikâyesi için teşekkür ediyor ve doğum gününü kutluyoruz.

Kaynakça:

https://www.formula1.com/en/drivers/hall-of-fame/Niki_Lauda.html

Leave a Reply