Bilimin Kara Lekeleri: Eleştirilen Deneyler

Bilimin temel kaynaklarından biri de deneyler. Şu zamana kadar birçok gelişmeye katkıda bulunsalar da çokça eleştirilen deneyler de mevcut. Etik bulunmayanlardan biri de psikoloji alanındaki Küçük Albert deneyi. Zamanında davranış psikolojisi kurucusu John Watson tarafından gerçekleştirilen bu deneyin hedefi korkunun doğuştan gelip gelmediğini anlamaktı. Hastanedeki 8 aylık bir bebek olan Albert önce fareyle tek başına vakit geçirilmek üzere bir odaya kondu. Tepkileri gözlemlendiğinde korkuya yakın bir duygu göstermemenin ötesinde Albert fareyle bulunduğu süre zarfında gülüp eğleniyordu. Bunun üzerine koşullandırma aşaması başladı. Bebek fareye her dokunduğunda gürültü çıkarıldı ve bebeğin ağlaması sağlandı. Bu kısmın birkaç kere tekrarlanmasıyla ise Albert ses olmadan da fareye olumsuz tepki göstermeye başladı. Sadece bununla da kalmadı, beyaz ve tüylü olan nesnelerin hepsi onun için korku kaynağıydı. Tavşanla devam eden deney beyaz kostümler giyen insanlara kadar ilerledi. Tabii ki de bu durum geri çevrilemedi ve Albert için koşullanma gerçekleşmiş oldu.

Bir diğer deney de çokça tartışılan Zimbardo’nun Hapishane Deneyi. Bu deneydeyse amaç ortamın kişinin davranışları üzerindeki etkisini araştırmak olarak belirtilmişti. Ama ilerleyen dönemde de görülmüştür ki Zimbardo deneyin bağımsız değişkenine dair soruları cevaplayamamıştı. Deneyin uygulanışı gazete ilanıyla seçilen rastgele 24 kişi ile olmuştu. Zimbardo hapishane müdürü görevini alırken araştırmacılardan biri de muhafız rolünü almıştı. 12 katılımcı gardiyan diğer 12 katılımcı ise mahkum olarak belirlenmişti. Gardiyan rolündekilere mahkumlar üzerinde baskı kurulabileceği söylenmişti. Deney devam ettikçe gardiyanların şiddete başvurduğu gözlemlenmişti. Mahkumlar ise gittikçe kimlik kaybı yaşadığını belirtmişti. Deneyin eleştiri konusu olmasında birçok haklı sebep olmakla birlikte en belirgini deneklere yapılan saygısızlık ve uç noktalara giden sinir krizlerine rağmen devam etmektir. Başta da bahsedildiği gibi deneyin sınırları ve amacı konusunda da muğlaklık vardır. Zimbardo’nun deney sonrası dediklerinden anlaşılan bu konu etik değerlerce kabul edilemez olduğudur.


Bu iki deneyde ortak olan sorunun yapılan uygulamaların gerçek insanlar üzerindeki etkisine önem vermemekten kaynaklı olduğu söylenebilir. Neticede bilim insanlar için çok şey ifade etse de kimsenin bilimin kurbanı olarak seçilmesi söz konusu olmamalıdır. Bu örnekler gibi birçok deney bilim tarihinde yerini bir kara leke olarak almıştır. 

Kaynakça:

Bıçakçı, M. (2021, October 17). Etik Dışı 10 Psikoloji Deneyinin İncelemesi: Bilim Etiğinin Her İlkesi, Acı ve Çile ile Yazılmıştır! Evrim Ağacı. https://evrimagaci.org/etik-disi-10-psikoloji-deneyinin-incelemesi-bilim-etiginin-her-ilkesi-aci-ve-cile-ile-yazilmistir-11083

Yarma, E. (2016, January 13). Bilim dünyasının en korkunç deneyi: Küçük Albert’a ne oldu? HüRriyet. https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/saglik/bilim-dunyasinin-en-korkunc-deneyi-kucuk-alberta-ne-oldu-28253169

Leave a Reply