Spor Toto Süper Lig’in ilk 3 haftasını geride bıraktık. Beşiktaş bu ilk 3 haftayı 3 galibiyetle lider olarak kapattı. Sezon başında yine yeni yeniden yapılanmaya giden Beşiktaş için kendi taraftarı dahil bütün kesimler Biliç ve Önder Özen faktörü nedeniyle umutluydu. Bu üç haftanın sonunda taraftarın umudu daha da artarken diğer kesimler de ikiye bölündü. Bir kesim Beşiktaş’ın bu başlangıcını ilk 11 kalitesinin rakiplerinden geride olması nedeniyle tüm sezona yayamayacağını ama şampiyonluğu zorlayabileceğini söylerken başka bir kesim ise siyah beyazlıların şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olduğunu söylüyor.
34 haftalık lig maratonunun başlangıçları çoğu zaman yanıltıcı olabiliyor. Özellikle sürprizlerin sıkça görüldüğü bu haftalarda beklenmedik takımlar puan cetvelinde üst sıralarda bulabiliyorlar kendilerini. Kadro kalitesi sezon başındaki değerlendirmelerde birinci kriterdir, bu kriter genellikle şampiyonluk konusunda bize çok şey söyler. Ancak yakın geçmişimizde büyük bütçelerle kurulan iddialı kadroların başarısız olması, öte yandan Bursaspor’un mütevazi kadrosuyla şampiyon olabilmesi istisnaların da yaşandığı gerçeğini gösteriyor. Peki Beşiktaş bu sezon şampiyonluğun güçlü adayı mı? İyi başladığı ligi iyi bitirebilir mi?
Önder Özen’in futbol direktörlüğüne getirilmesiyle Beşiktaş futbolu profesyonel yönetme konusunda büyük bir adım attı. Önder Özen atletik performans departmanıyla bile futbol takımının başarısız olmama ihtimalini en aza indirecek hamleler yaptı. Kaleci transferinden önce kaleci antrenörü getirmek bu ülkede pek fazla görülen bir durum değil açıkçası. Atletik performans departmanı ve yeni sağlık ekibi sayesinde 3 hafta oynayamaz denilen Mustafa Pektemek sonraki hafta kadroya girebildi. Eneramo ve İsmail Köybaşı da geçmiş dönemlerin aksine beklenenden kısa sürede sahalara dönebildi. Geçtiğimiz sezon sakatlıklardan çok çeken Beşiktaş için bu saydıklarım şampiyonluk için çok önemli bir artı haline geldi. Bunun yanı sıra Slaven Biliç gibi camiayla ilk günden bütünleşen ve futbol anlayışıyla Beşiktaş’ın istediği ve ihtiyacı olan bir teknik direktör de önemli bir faktör. İlk basın toplantısında geçen sezon yenilen gollere vurgu yapan ve bu konuya ağırlık veren Biliç’in takımı şuan takım savunması konusunda bir hayli yol kat etmiş durumda.
Kadrosuna 11 futbolcu katan Beşiktaş bu sayıya rağmen ilk 11’inde çok fazla değişiklik yapmadı. Geçen sezona nazaran yedek kulübesi çok güçlü bir konumda ve bu özellik şampiyonluğa oynayan takımlar için ilk 11 kalitesi kadar önemlidir. Şampiyonluk yolundaki diğer rakiplerine nazaran yabancı kısıtlaması konusunda en rahat kulüp olan Beşiktaş alternatifli ve oyuncular arasında çok fazla kalite farkı olmayan bir kadroya sahip. Örneğin takımın en önemli silahı Fernandes olmadığında bile Oğuzhan ve Sezer gibi iki önemli ofansif orta saha oyuncusuna sahip. Her mevkide yedeklerle as oyuncular arasındaki kalite farkının fazla olmaması çok önemli bir avantaj.
Beşiktaş için bu sezon da Avrupa Ligi’ne gidememek çok üzücü. Ancak yeniden yapılanan takımlar için Avrupa’da olmamak bir avantaj da olabilir. Bunun en güzel örneği iki sezon önceki Galatasaray. Stat konusunda ise sezon başı büyük handikap yaşaması beklenen Beşiktaş şu anda bu dezavantajı taraftarının büyük fedakarlığı sayesinde maddi manevi avantaja çevirmiş durumda. Beşiktaş bu sezon hem şampiyonluğa oynayabilecek, hem de geleceğe umutla bakabileceği bir kadro kurdu. Milli takıma son Andorra ve Romanya maçlarında 6 oyuncu verdi. Bunun yanı sıra Serdar Kurtuluş, Kerim Frei,İsmail Köybaşı,Cenk Gönen,Sezer Öztürk ve Necip Uysal gibi oyuncular da geçmiş dönemlerde A milli takıma seçilmişlerdi. Kadro iskeleti milli takıma da uzun yıllar hizmet edebilecek genç oyunculardan kurulu Beşiktaş’ın. Bunun yanı sıra Sivok,Veli,Atiba, Holosko da ülkelerinin milli takımlarında oynayan oyuncular. Fernandes ve Almeida milli takımlarında oynamasalar da ligin üst seviye oyuncuları. Bu kadro yapısı lig için son derece yeterli ve kaliteli gözüküyor.
Beşiktaş kadro yapısı ve profesyonel yönetim anlayışının getirdikleri ile şampiyonluğun önemli bir adayı. Bunun yanı sıra geride kalan üç haftada oynadığı oyunla da pek çok otoritenin ligin en iyi futbol oynayan takımı görüşünde birleşmesini sağladı. Takım olma yolunda ilk üç haftada önemli yol katetmek son derece zor bir durumdur. İlerleyen haftalarda bu oyunun üzerine koyan bir Beşiktaş lige damgasını vurabilir. Özellikle önümüzdeki iki hafta oynayacağı Bursaspor ve Galatasaray maçlarından alacağı iyi skorlarla Beşiktaş iyiden iyiye şampiyonluk havasına girebilir.