Euroleague’in ikinci haftasında, haftanın maçında Galatasaray Liv Hospital kendi sahasında son iki sezonun şampiyonu Olympiakos’a 78-67 kaybetti ve gruptaki ilk yenilgisini aldı.
Olympiakos’un pota altının ne kadar atletik olduğu, çift 4 numara veya undersize bir 5 numara ile pota altını geçtiği bilinen bir durumdu. Bu bağlamda maça Dunston – Agravanis ile yani çift 4 numara ile maça başlayan bir Olympiakos vardı. Geçen sene İtalya’da çok önemli bir performans gösteren Bryant Dunston’ı Kyle Hines tarzı bir oyuncu olarak görebiliriz. Hem 4 hem de 5 numaraları oynayan çok atlet bir oyuncu. Genel anlamda da Olympiakos pota altına baktığımız zaman çok atletik ve hızlı olduklarını söylemek mümkün. Zaten alan paylaşımında da hiç sorun yaşamadıkları için rakibi boğabiliyorlar savunmada. Hemen bu noktada Galatasaray’a hücumda neleri yaptırmadıklarına bakalım.
Öncelikle Galatasaray hücumda alan yerleşimi konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadı ama set temposu konusunda ciddi sıkıntı yaşadı desek yanlış olmaz sanırım. Tepede oynanan ikili oyunlardan sonra Olympiakos takımı savunmada alan paylaşımını doğru uygulayınca Galatasaray hücumları bire birlere kaldı ve etkili olamadı. Bu durum karşısında çok bocaladı Galatasaray. Paslar, set içerisinde istenilen şekilde akmadığı için skor yapmakta zorluk çekildi. Bunun yanı sıra bu takımın en önemli şutörlerinden olan Domercant – Markoishvili ikilisine özel hazırlanan perde üstü şutları hiç kullanamadı Galatasaray. Daha doğrusu Olympiakos buna izin vermedi. Bu setler bilindiği üzere, bu iki oyuncunun dip çizgiden sağ veya sol forvete yaptığı katlarla başlıyor ve yarıda kesilip, tekrar hareketlenmesi ile bulunan sayılar üzerindendi ama Olympiakos kısaları perdelere takılmadığı için buna izin vermedi ve bu durum Galatasaray gibi şutör özellikleri ile ön plana çıkan bir takım için negatif etki yarattı. Bir diğer yapılamayan oyun da ikili oyunlar oldu. Diğer maçlardan hatırlanacağı üzere tepede oynanan ikili oyunlar ile şutörlerin yay gerisinden bulduğu şutları sıkça kullanıyordu Galatasaray takımı. Çünkü tepede oynanan ikili oyunlar her zaman daha verimli olur. Bunun sebebi ise kısa oyuncunun sahanın her tarafına hakim olması ile alakalıdır. Bu noktada başarısız olan Galatasaray, kenar ikili oyunlarını da kullanamayınca tamamen bocaladı. Çünkü Olympiakos takımı oyun sistemini kenar ikili oyunları üzerine kurmuş ve bu oyunu nasıl savunacaklarını çok ama çok iyi biliyorlar. Ancak üçüncü çeyrek özelinde Galatasaray bu savunmanın direncini bir nebze olsun düşürmeyi başardı. Jamont Gordon ve Arroyo’nun Jawai’yi hücumda etkili kullanması ile Olympiakos savunması bu noktada delinmiş oldu. Ancak Olympiakos her ne kadar bocalasa da bu dönemde köşelerdeki oyuncuları riske etmedi. Yani Galatasaray takımı tam olarak düzenden çıkartamadı Olympiakos’u. Yanlış hatırlamıyorsam sadece bir pozisyon özelinde köşede şutörü boş bıraktılar ve Göksenin’in üçlüğü ile sonlanan bir oyun oldu.
İşin savunma kısmında ise Galatasaray’ın ilk defa bu kadar sert bir takımla karşılaştığı çok net bir şekilde gözüktü. Olympiakos hücum yönünde çok doğru oynadı. Galatasaray’ın zayıf karnı olan Erceg’in üzerinden oynanan pick&roll’ler ile etkili olmayı başardılar. Olympiakos takımı genel olarak tepede oynanan ikili oyunlardan sonra guardın ters taraftaki oyuncuyu görmesi üzerine hücumlarını şekillendiriyor. Bu noktada maç içerisinden bir oyun seti paylaşmak istiyorum.
Spanoulis tepede Dunston ile ikili oyunu oynadıktan sonra sol taraftan içeriye drive ediyor ama daha önce 4 numaranın olduğu yerde olan 3 numara forvete geliyor ve Spanoulis pası Lojeski’ye çıkarıyor. Lojeski’nin şut opsiyonu varken pota altından köşeye gelen Petway’e ekstra pası çıkarıyor. Petway’in de şut opsiyonu var ama fake&dribbling kombinasyonunu uygulayarak içeriye penetre ediyor ve Bryant Dunston’a topu geçiriyor. O da basket faul ile pozisyonu bitiriyor.
Maç içerisinde buna benzer çok fazla hücumdan sayı buldu Olympiakos. Set tempoları çok yüksek ve alan paylaşımını doğru yaptıkları için çok akıcı oynuyorlar. Şimdi de aşağıdaki hücum setine göz atalım.
Burada Matzaris tepede Simmons ile ikili oyunu oynuyor ve sol tarafa drive ederken topu sağ forvetteki Sloukas’a geçiriyor. O da içeriye penetre ediyor. Bu sırada sol forvetten tepeye gelen, iyi bir ceza atıcısı olan Perperoglou’na çıkıyor top ve o da isabeti buluyor.
Hücum oyunları sadece bu oyunlarla da sınırlı kalmadı. Kenar ikili oyunlarında perdelemelerden sonra şut kovaladılar ve Spanoulis – Sloukas ikilisi orta mesafe şut hünerlerini de ortaya koydu.
Her ne kadar Galatasaray bu maçta birçok olumsuzlukla karşılaşsa da bu durum onlar adına çok değerli olmalı. Mesela Arroyo bu takımın en önemli oyuncusu ve onun yokluğunda parkede sıkıntı çekiyor Galatasaray. Arroyo’ya çok bağlı kalmadan galip gelmenin yolları aranmalı. Sonuçta Arroyo 34 yaşında ve sakatlığa açık bir oyuncu. Bütün bir sezonu onun üstüne yüklemek doğru bir hamle olmaz. Örneğin; Spanoulis’te Olympiakos’un lider oyuncusu, aynı Arroyo’nun Galatasaray’da olduğu gibi ama Olympiakos takımı Spanoulis’e çok bağlı kalmadan kazanmayı başarabiliyor. Öte yandan Jawai’nin işin içine dahil olması da Galatasaray adına çok önemli. Onu bu şekilde, potaya yakın kullanmak her zaman avantaj getirecektir.