Tanem Sivar, şu sıralar CNN TÜRK’te “İki Kahve Arası” programını sunuyor. Biz de onunla bu soğuk kış günlerinde sıcacık kahve gibi içinizi ısıtacak bir röportaj yaptık. Bize İstanbul’u, keşfettiklerini, takip ettiklerini, kariyerindeki yolculuğunu anlattı, böylece keyifli bir söyleşi ortaya çıkmış oldu. İyi okumalar…
GazeteBilkent: Sizi artık CNN Türk’te görüyoruz. Yollarınız nasıl kesişti? Star’da çalıştıktan sonra nasıl bir tecrübe oldu kanal değişikliği?
Star Tv’ de bir sezon çalıştım, bugüne kadar çalıştığım tüm projeler dış yapım olduğu için kanaldan çok işler ön planda oldu benim için. CNN TÜRK ile çalışmak çok keyifli ve güzel bir tecrübe. Bu kanal tam bir aile ortamı, sevgi ve saygı ile kendini özel hissettiren bir yer. Son sekiz yılda farklı kanallarda çalıştım, benim için asıl değişiklik yapım şirketinin değişmesi oluyor.
GazeteBilkent: Sizi daha önce görmediğimiz bir konseptle karşımızdasınız. Var mıydı aklınızda İstanbul, gezi, kültür sanat temalı bir program yapmak?
Hep meraklı olduğum ve aklımda olan bir konsept; İstanbul ve seyahat. Çok keyif aldığım ve merak duyduğum için ya bir blog ya da başka bir proje düşünürken kanaldan böyle bir teklif geldi ve çok mutlu oldum. Kendimi çok rahat hissettiğim, huzurlu ve merakla yaptığım güzel bir proje… Her gün yeni yerler ve çok özel insanlar tanıyorum, hayatta daha güzel sayılı şey vardır. Kabul ediyorum ki bu konuda şanslıyım.
GazeteBilkent: Programınızın adı “İki Kahve Arası”. Hoş, samimi bir ad. Nasıl bu isme karar verildi? Sever misiniz kahve içmeyi, kahve sohbetlerini?
Bu ismi ilk bölümü çekerken tesadüfen bulduk ekipçe. Çekime ilk başladığımızda Büyük Londra Oteli’nde kahve içerken iyi ve eğlenceli bir fikir olabileceği geldi aklımıza.
GazeteBilkent: Televizyon Bölümü mezunusunuz. Bir röportajınızda önceden aklınızda sunuculuğun olmadığını, o zamanlar senaryo, reklam, gazetecilik vs. gibi işler düşündüğünüzü söylemişsiniz. Sizi ilerleyen zamanlarda bu alanlarda görebilecek miyiz? Kim bilir, belki bir gazetede gezi köşeniz olur?
Çok isterim ve çok keyif alarak yaparım. Yakında İstanbul ve gezi, yemek,içmek ile ilgili olan, hayalini kurduğum blogum hazır olacak. Hayatı, gezmeyi ve öğrenmeyi seven insanlar için eğlenceli olacak umarım.
GazeteBilkent: Hala yazar mısınız senaryo? Çok film izleyen biri misinizdir?
Çok film izlerim, festivalleri yakından takip etmeye çalışıyorum. Senaryolarım duruyor ve ne yazık ki uzun zamandır yazamıyorum yoğunluktan.
GazeteBilkent: İstanbul’u ve Acun Firarda ile dünyanın pek çok yerini gezip gördünüz. Peki, Türkiye’nin doğusunda, ya da Karadeniz, Ege vs… Var mı çok sevdiğiniz ve iyi bildiğiniz ya da keşfetmek istediğiniz bir yer?
Karadeniz’de Samsun, Kastamonu ve Safranbolu’yu gördüm ve bu bahar Rize, Artvin, Sinop’u ziyaret etmeyi arzu ediyorum. Mardin ve Kapadokya beni büyüleyen masalsı yerler.
GazeteBilkent: Elbette hepsinde güzel vakit geçirmişsinizdir ama çekimleriniz sırasında sizin en çok hoşunuza giden ya da keşfettiğinizde sizi en çok şaşırtan yer, mekan, eser vs ne idi?
Beyoğlu’ndaki tarihi korseci ve onunla röportajımız beni çok etkilemişti. Kuzguncuk bölümü de harikaydı çünkü orayı çok seviyorum. Ekip olarak, Samatya çekimlerinden çok keyif aldık.
GazeteBilkent: Üniversiteyi Amerika’da okuduğunuzu biliyoruz. Hiç aklınıza geldi mi Türkiye yerine orada çalışmak?
Hep aklımda İstanbul’a dönmek ve burada yaşamak vardı. Orada üniversite okurken bir dergide mekân yazıları yazıp fotoğraf çekiyordum, bir yıl Fox Tv’de haber masasında çalıştım.
GazeteBilkent: Orada yapsaydınız bu mesleği, neler farklı olurdu sizce? Aynı programı orada da yapmak ister miydiniz?
Çok farklı ve çok güzel olurdu ama beni buradaki kadar mutlu eder miydi bilemiyorum.
GazeteBilkent: Örnek aldığınız, programlarını takip ettiğiniz kadın sunucular var mı?
Ceyda Düvenci’yi sunucu olarak çok beğeniyorum, özellikle canlı yayınlarda bence en başarılı isim. Onun dışında, Ellen Degeneres ve Cat Deeley hayranıyım.
GazeteBilkent: Gezi dışında kültür sanatla bağınız nasıldır? Kitaplar, sergiler, festivaller, filmler… Ne cezbeder sizi en çok?
Festivallerin çoğuna karşı çok ilgiliyim ve takip ediyorum. Örneğin, ailece yıllardır İKSV’nin neredeyse her Festivali’ni ve organizasyonunu takip ederiz. Sergileri elimden geldiğince fırsatım oldukça gezip görüyorum, gördükçe öğrenmek beni çok heyecanlandırıyor. Özellikle İstanbul Modern ve Tophane civarındaki galeriler… Bunun dışında, kitap almak, kitapevi gezmek ve sahafları karıştırmak bana büyük huzur veriyor.
GazeteBilkent: Oyunculuk dersleri almaya devam ediyor musunuz?
Evet, Bahar Kerimoğlu ile derslerime devam ediyorum.
GazeteBilkent: Seneye sizi izleyebileceğimiz yeni projeler var mı?
CNN TÜRK’te devam edeceğim ayrıca sürpriz bir proje de yolda. (Gülüyor)
GazeteBilkent olarak röportaj için çok teşekkür ederiz, başarılar diliyoruz.
Ben teşekkür ederim.