Yeni yılın ilk kültür sanat röportajını Elif Çağlar ile gerçekleştirdik. Ay sonunda yayınlanacak “Hafif Batı Müziği”ni, yıl içerisinde çıkması planlanan yeni albümünü, şarkı sözlerini, yaydığı enerjiyi, caz müziğe insanların bakışını ve daha pek çok şeyi konuştuk. Oldukça keyifli bir söyleşi oldu, işte konuştuklarımız…
GazeteBilkent: 2014’ü karşıladık. 2013 nasıldı sizin için, hem müzikal anlamda hem genel olarak? Bu yılın albümü benim için budur diyebileceğiniz bir albüm var mı?
2013 benim için müzikal anlamda, konserler açısından çok keyifli fakat hayal ettiğim projelerin gelişebilmesi için uygun şartları nasıl sağlayabileceğim ile çok uğraştığım için biraz sancılı, sıkıntılı bir seneydi. Malum, memlekette olan mevzuların her açıdan nasıl derin bir etki yarattığına girmiyorum. 2012’de en beğendiğim albüm olan Vijay Iyer’ın “Accelerando”’sunun yarattığı etkiyi geçen bir albüm olmadı geçen sene maalesef.
GazeteBilkent: “Hafif Batı Müziği” isimli çalışmanızın teaseri yayınlandı. Tam halini ne zaman görebileceğiz? Bu sefer neden Türkçe, Türkçe şarkı sözü yazmak alıştığınız İngilizce’den sonra daha zor oldu mu?
Ocak sonunda geliyor. Türkçe söylediğimi duymak isteyen birçok kişi vardı. Albümden önce böyle bir sürpriz yapmak istedim; beni hep destekledikleri için teşekkür etmek maksadıyla bu proje ortaya çıktı. İlk kez yazmıyorum Türkçe söz, zor olmadı yani aslında.
GazeteBilkent: Bu yeni yılda sizden yeni albüm bekleyelim mi?
Evet, sadece kayıt aşaması kaldı albümün uzun süredir. Bu sene umarım gerekli sponsorları bulup hemen o kısmı aşar ve basarız.
GazeteBilkent: “Türkiye’de caz yapılmaz, dinlenmez” vs. gibi önyargıları kırmayı başardığınızı düşünüyor musunuz?
Yapılmaz diye bir ön yargı pek yok aslında. Hocalarımız yıllardır en güzel şekilde yapmışlar, çok önemli isimler var bu topraklarda. Dinlenmez kısmına gelirsek, hala az dinlenen bir müzik. Ama genç nesil daha ilgili, ben olumlu bakıyorum.
GazeteBilkent: “Caz Ağacı” diye bir projeniz olduğunu okudum. Nasıl bir proje, devam edecek mi?
Caz Ağacı, Nu-Dc organizasyon çatısında yapılan karma bir proje, tek başıma benim projem değil yani. Ama keyifle sahne aldığım konserleri oldu. Cazın efsane isimlerinin tek tek, geniş ve her konserde değişen bir kadroyla anıldığı, görsellerle destekli güzel bir konser serisi. Bu sene de devam edecek, facebook.com/cazagaci sayfasından veya www.nu-dc.com adresinden takip edebilirsiniz.
GazeteBilkent: Şarkılarınızın sözlerini tek tek okurken “Everyone’s Error” eğitim sistemine göndermeleriyle, mezun olmak üzere olan bir üniversite öğrencisi olarak, çok dikkatimi çekti. Bu şarkıyı okul zamanlarınızda mı yazmıştınız? Sizce bizim hatamız nedir?
Everyone’s Error, okul faslını kapattıktan sonra geri dönüp o yıllarımızda ters olan yegâne eksikliği teşhis ettiğim, düşündüklerimi yazdığım bir parça. Öğrencilerin bir hatası yok, sistemin onlara aşıladığı ve zamanla hataya dönen alışkanlıklar var maalesef. Hani bilgisayarlar hata verir ya aşırı yüklendiğinizde, şarkının başlığı oradan geliyor, hepimizde oluşan bir sistem hatası bu.
GazeteBilkent: Hüzünlü sözleri olan şarkılarınızda bile insana enerji vermeyi başarıyorsunuz. Normalde hem o kırgınlığı hem de enerjikliği aynı anda hissetmeyiz. Bu kadar dinamik şarkılar nasıl ortaya çıkıyor?
Sevindim bunu duyduğuma. Gerçekten özel bir formülü yok; anahtar, içinizden geleni samimi şekilde aktarmak. Hüznün de bir enerjisi var, yansıtabiliyorsam ne mutlu.
GazeteBilkent: Piyano dışında çaldığınız ya da öğrenmeyi düşündüğünüz enstrümanlar var mı?
Gitarla başladım ben aslında müziğe ama devam etmedim şan bölümündeyken, epey unuttum yani. Bir de pek kimse bilmez ama ney üflerim ama meditasyon niyetine, yani bir konserde çalmayı düşünmem. Zamanım olsa çoğu enstrümanı öğrenmek isterim, trompet ilk sırada.
GazeteBilkent: Yakın zamanda Ankara konseriniz var mı?
Net bir tarih yok ama geliriz kesin, çok seviyorum Ankara konserlerini ve dinleyicisini.
GazeteBilkent: Cazla bir tanışıklığı ya da yakınlığı olmayan insanlar bile şarkılarınızı çok kısa sürede sevip benimseyebiliyorlar. Sizce onlara uzak gelen diğerlerine göre sizin farkınız ne?
Albümümde başka tarzların etkileri de açıkça duyuluyor, geleneksel bir caz albümü değil. Daha modern ve esnek bir tavır var. Bu yönüyle daha geniş bir kitleyi, özellikle de gençleri yakaladı sanırım.
GazeteBilkent: Müzik dışında ilgilendiğiniz bir sanat dalı var mı?
Bol kitap okuduğum için ilk sırada edebiyat diyebiliriz. Arada çizim yaparım, illüstrasyon ve fotoğrafçılık öğrenebilmeyi isterdim, belki ileride kısmet olur.
GazeteBilkent: Sizin için en özel konser yeri neresi?
İyi bir ses sistemiyle, sevdiğim müzisyen arkadaşlarımın eşlik ettiği ve dinleyicilerin keyifle müzik dinlediği her sahne özel.
GazeteBilkent: “Az Laf Bol Caz” isimli bir programınız var, nasıl gidiyor radyo?
Radyo keyifli gidiyor, çok güzel tepkiler geliyor. Radyocu olarak kabul edemiyorum kendimi tabii, yıllarını bu işe veren profesyonellerin yanında benimki amatör bir caz misyonerliği diyelim.
GazeteBilkent: Yeni albümde yeni düetler görebilecek miyiz?
2. albüm parçalarının arasında şu anda bir düet yok.
GazeteBilkent: GazeteBilkent olarak bize zaman ayırıp sorularımızı cevapladığınız için çok teşekkür ederiz. Tüm hayal ettiklerinizin gerçekleşmesini diliyoruz.
Ben teşekkür ederim, sevgilerimi gönderiyorum herkese.