Şehzade Mustafa, Muhteşem Süleyman’ınızın oğlu, sizin Süleyman’ınızın oğlu. Ailenizden biri. Sosyal medyadaki sayfalarınızın, yazılarınızın ve hatta yorumlarınızın vazgeçilmezi. Çok seviyorsunuz kendisini, severek izliyorsunuz. Eeeee sonra, o sizin Süleyman’ınız öldürttü gitti garibi değil mi? Yine feryatlar figanlar…
Şimdi beni yanlış anlamayın ben dizi ile belgesel kavramını birbirinden ayırabiliyorum. Zaten bu yazım diziyle ilgili değil, sizinle ilgili. Size saygı gösteriyorum. Bu tarz şeyler eli boş insanı kendine bir anda çeker, siz daha iyi bilirsiniz. Hatta sizi seviyorum ama benim sevgim hepinize yetmez, insan biraz da kendini sevmeli değil mi? Devletin sürekli olarak arttırdığı vergilere, çalınan paralarına, kaçak elektrik kullananların ekonomiye verdiği zarara, anasının babasının hastalığına üzülmez bu Türk insanı. Kocasının karnı mı açmış, çocuk mu hastalanmış aman dur kız Şehzade Mustafa ölüyor biraz sıkın dişinizi.
Suriye’deki insanlık dramı yemin ediyorum bu Mustafa denilenin ölmesi kadar ekranlara yansımadı. Bu kadar konuşulmadı. Sosyal medya zaten baştan aşağıya Mıstık’ı konuştu. Yavrum ya nasıl öldürdüler onu değil mi? Evet şekerim. Almanya’daki Türk işçiler de yanarak öldü. El kadar bebeler teröre kurban gitti, Menderes asıldı, Uğur Mumcu öldürüldü. Aman canım bunlara üzüldük zaten, sıra hayali karakterlere geldi. Peki ya son zamanlarda ölenler, Mhpli Cengiz Akyıldız’ın öldürülmesi, Anadolu’nun dört bir yanında bebeklerin açlıktan, soğuktan ölmesi… Çıt yok değil mi?
Irak sınır kapısında bekleyen yüzlerce firmaların tırları, Mısır ile ekonomik bağların kopma noktasına gelmesi, bunların hiçbiri ilgilendirmez sizi. Üzülmezsiniz işten çıkan akrabalarınıza, sadece Mustafa’dır hayat. Her gün önünden geçersiniz mezarının da Fatiha okumak aklınıza gelmez. Ama ekranlarda öldüğünü gördüğünüz anda türbenin önünde sıra beklersiniz. Akşama kadar türbeyi 1000’i aşkın kişi ziyaret eder, belediye başkanları da 461 yıl sonra ellerini açıp hatim indirir! Her neyse Türkiye’ye mesaj verildi zaten babana, atana, güvenme! Yarın seni de boğdurur. (Bu halkın tarihiyle yaşadığı sorun nedir anlamadım, kimi padişah kötülüyor, kimi Atatürk, kötülemekle de kalmıyor, dış dünyaya kendini rezil ediyor, bunlar yetmezmiş gibi bir de bunları siyasi platforma taşıyorlar.)
Şimdi bana kzıyorsunuz değil mi? Kardeşim biz hiç mi kafamızı dağıtmayalım. Dağıt dağıt da Kanuni’yi kendi gönlünde mahkûm etme, ya millet Kanuni yaşasa 500 küsurlu yaşlara gelse adamı idam ettirecek. Dönemin koşullarını bilmeden yorum yapıyor herkes. Aç da İlber Ortaylı ile Taha Akyol’un “Tarihin Gölgesinde” isimli kitabını oku bir zahmet. Öğrendikten sonra ehli olduğun işe koyul, üzülmen gereken şeylere üzül, türbelerde sağda solda sürteceğine işe yarar birkaç kuruluş da görev al da üzülmen gereken duruma sen de düşme. Şimdi daha yeni bir haber okudum. Bursalı bir vatandaş Süleyman, Hürrem, Rüstem hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Vay eli boş vay. Duyuru aynen şöyle: “Osmanlı Saltanatı’nın 10′uncu Hükümdarı olan Sultan Süleyman 1553 yılında Şehzade Mustafa Osmanoğlu’nu boğdurmuştur. Bu konuda devlet arşivlerinin açılması, Osmanlı ailesinin yaşayan tanıklarının dinlenmesi halinde suçun failleri tartışmaya yer bırakmayacak şekilde belirlenecektir. Gerek duyulduğu takdirde Şehzade Mustafa Osmanoğlu’nun Muradiye’de bulunan kabrinde otopsi yapılması mümkündür. Şüphelilerden Süleyman Osmanoğlu’nun bizzat kendi el yazısıyla boğdurtma fiilini işlediği aşikardır. Devlet müzesi arşivlerinde bulunan evraklardan da şüpheli Süleyman adam öldürtme suçunun azmettiricisi ikrar etmiştir. Süpheli Süleyman Osmanoğlu’nun cinayete azmettirmekten cezalandırılması, yine Şehzade Mustafa Osmanoğlu’nun katillerinin bulunarak cezalandırılması, Azmettiren Süleyman Osmanoğlu’nun TCK’da yer alan ilgili ceza maddesiyle cezalandırılması, Mustafa’nın itibarının iadesine karar verilmesini arz ederim.” Yorum sizin!!!Bu millet bu kafayla daha çok acılar çeker, birbirinin ayağını kaydırmaya çalışır. Kendi hatasını iktidarın, devletin, tarihin, hatta İsrail’in, ABD’nin, Almanya’nın suçu olarak yansıtır. Çünkü biz varsa yoksa Mustafa’yız. Hatta hepimiz Mustafa’yız!
Ben kime konuşuyorum zaten. Topluma sözde örnek olması gerekenler, sözde aydınlar, toplumun çok sevdiği sanat yoksunu sanatçılar, siyasi parti liderleri böyle dizilere kendilerini kaptırırlarsa camaat de ….. Hatta geçenlerde bir kanalda konuşan siyasi parti lideri diyor ki haftada üç dizi takip ediyorum. Yok artık. Türkiye’de aktif muhalefetin olmamasının en büyük sebebi işte bu zihniyetteki, dizilerle kafayı bozmuş şahısların koltukları doldurmasıdır. Sonra biz her alanda niye gelişemiyoruz? Gel de Aziz Nesin’i anma!
Fatih Özyurt
‘Bu halkın tarihiyle yaşadığı sorun nedir anlamadım, kimi padişah kötülüyor, kimi Atatürk, kötülemekle de kalmıyor, dış dünyaya kendini rezil ediyor, bunlar yetmezmiş gibi bir de bunları siyasi platforma taşıyorlar.’ mükemmel tespit ;)
Erdem Girgin
Teşekkürler :)