Bu haftasonu vizyona giren X-Men: Geçmiş Günler Gelecek filmi birçok kişi tarafından merakla ve heyecanla beklenirken, beklentileri karşılayıp henüz üçüncü gününde dünya çapında 302 milyon dolar gişe hasılatı yaparak 2009 ABD yapımı James Cameron imzalı Avatar’ın 261 milyon dolarla elinde bulundurduğu en yüksek hasılatla açılış yapma rekorunu kırdı. Aksiyon ve bilimkurgu sevenlerin 2000 yılında yayınlanan serinin ilk filminden beri takip ettiği X-Men, bu filmde Wolverine, Xaivier, Storm, Mystique, Magneto gibi isimlerden oluşan kemikleşmiş kadrosuna yeni isimler de katmış. Film orijinal X-Men üçlemesi ve X-Men: Birinci Sınıf oyuncularını bir araya getirmiş. Hatırlayacağınız üzere 2000 yılındaki ilk X-Men filminden sonra, 2003 yılında X-Men 2, 2006 yılında X-Men Son Direniş, 2009 yılında X-Men Başlangıç: Wolverine ve en son 2011 yılında X-Men: Birinci Sınıf filmleriyle seriyi takip etme olanağı bulmuştuk.
İlk X-Men çizgi romanı Marvel Comics tarafından 1963 yılının Eylül ayında yayımlandığında yaratıcıları Stan Lee ve Jack Kirby yarattıkları bu hayali mutantların bir yüzyıl sonra bile bilimkurgu dünyasında hatırlanan, çizgi filmleriyle televizyonda izlenen, beyazperdede takip edilen bir efsaneye dönüşeceğini tahmin edememişlerdi. Filmlerindeki aksiyon ve hareketin yanı sıra aslında çok da derin bir mesaj içeriyor bu seri. Mutantlar ve insanlar arasındaki mücadeleyi konu alan, yaratılmış en eski çizgi romanlardan biri olan X-Men; farklı kültürlerden barındırdığı karakterlerle günümüzde hala bir sorun olarak konuştuğumuz, bizden farklı olanlara uyguladığımız ayrımcılık ve gösterdiğimiz hoşgörüsüzlüğü aksiyon dolu hikâyesinin temelinde işlemiştir. Hikayedeki mutantların temsil ettikleri azınlıkların da farklılıkları ne olursa olsun insan türüne ait oldukları vurgulanmıştır. Bunun aksini söyleyenler ise toplumda huzursuzluk ve karmaşa çıkaranlardır. Çizgi romanlardaki bu derin düşünce filmlere de yansıtılmıştır. Bir X-Man olan Storm’un, kendilerini normalleştirmek isteyenlere söylediği “Tedavi edecekleri bir şeyimiz yok” repliği eşitlik ve hoşgörü düşüncelerini filme serpiştirmiştir. Irkçılık, soykırım gibi ciddi meseleleri ve içerdiği derin mesajı bir kenara bırakırsak bütün filmlerinde olduğu gibi kaliteli bir olay örgüsü, doyurucu aksiyon sahneleri ve oyunculuklar serinin bu filmde de mevcut. Oyuncu kadrosuna göz atarsak yönetmenliğini yine Bryan Singer’ın yaptığı filmde Hugh Jackman, James Mcvoy, Michael Fassbender, Jennifer Lawrence, Patrick Stewart, Ian McKellen, Halle Berry, Ellen Page, Halle Berry, Anna Paquin oyuncu kadrosundaki isimlerden bazıları…
Serinin bu filminde dünyanın tüm canlı türlerinin geleceğine yön verecek tarihi bir olayı engellemek ve dünyayı bu büyük felaketin etkilerinden korumak için Wolverin zamanda yolculukla geçmişe gönderilir. Karakterler hem geçmişte hem de günümüzde zorlu bir mücadele vermek zorundadır. Geleceği kurtarmak için geçmişi değiştirecek kahramanlarımızı bu kez kendi gençlik halleriyle güçlerini birleştirirken göreceğiz.
Filmi izlemek isteyenlere son bir uyarı: Film bittiğinde yerinizden ayrılmamanız tavsiye olunur; çünkü yazılardan sonra izleyiciyi bir sürpriz beklemekte. Şimdiden iyi seyirler…
