“Resimde fazla olan bir şey vardır, anlatılamayan, temel olan bir şey vardır. Doğanın önüne kuramlarla varırsınız, doğa sizi yerlere serer…” Pierre Auguste
Doğa karşısında yerlere serilmiş ve ona hayran kalmış insanlar düşünün. Dünyanın her yerinden, farklı hikayelere sahip insanlar; genç, yaşlı, tanınmış, bilinmeyen, işinde gücünde ya da torun torbaya karışmış… 2008 yılının Kasım ayında bir araya gelen bu kimseler “Urban Sketchers” adını verdikleri bir organizasyon oluşturuyorlar. Peki ama; kim bu insanlar? Kendilerini şu şekilde ifade ediyorlar:
‘’Yaşamın sanatsal niteliğine dikkat çekmek ve çizimin eğitim değerini yükseltmek istiyoruz. Yaşadığımız yeri ve seyahat ettiklerimizi kağıda döküyor ve dünyamızın nasıl gözüktüğünü sizlerle paylaşmak istiyoruz. Belki başkalarına da ilham oluruz umuduyla…’’
Kâr amacı gütmeyen organizasyon, çalışmalarını kendi bünyesine bağlı olan bloglar aracılığıyla yürütüyor. Mantık şu; eğer siz bir “Urban Sketcher”sanız kaleminizi ve kağıdınızı alıp, yaşadığınız veya gezdiğiniz yerleri istediğiniz teknikle çiziyorsunuz, sonra da bunu o şehrin- bazen de ülkelerin- blog sayfasında paylaşıyorsunuz. Evet, bu projede insanların değil; şehirlerin blogları var ve bence bu, projenin en güzel noktalarından biri çünkü fikrin belli bir isimle anılmasını ve insanlarla beraber bireyselleşmesini önlüyor. Hepimizin dünyasını hepimizle paylaşıyorlar. Biz de kendi şehrimizi kimi zaman bir yabancının, kimi zaman da bir yurttaşımızın gözünden inceleme fırsatı buluyoruz. Türkiye’de çok bilinen bir oluşum değil. Yine de içinde otuzdan fazla ülkenin vatandaşlarının bulunduğu bu çalışmada birkaç Türke de rastlıyoruz. Murat Cakan bunlardan biri örneğin. Sizce, ülkemizdeki şehirlerden birinin blogu var mıdır? Ya da varsa, hangisidir dersiniz?
Cevabı şu linkle daha ayrıntılı inceleyebilirsiniz; ama biz buradan da bu şehrin İstanbul olduğunu söylemiş olalım.
http://urbansketchers-istanbul.blogspot.com.tr/
Kurulduğu günden bu yana sürekli genişleyen bu etkinliğin bir parçası olmak, yaşadığınız yeri veya seyahat ettiğiniz diyarları çizip paylaşmak isterseniz bu adresten irtibata geçebilirsiniz: editorial@urbansketchers.org. (Ancak işin formalite kısmı hakkında benim de pek bir bilgim olmadığını söylemeliyim, yine de denemeye değer.)
Ayrıca 2010’dan beri her yıl sempozyum düzenliyorlar. Her sene seçilen başka bir şehirde, dünyanın her yerinden gelen çizerler -ya da çizmediği halde bu oluşuma ilgi duyanlar- beraber etkinlikler, söyleşiler gerçekleştiriyorlar. İlk sempozyumları için, dünyaca ünlü defter markası Moleskine’le yaptıkları bir ortak çalışma da var. Moleskine onlar için özel bir defter tasarlamış.
Anlayacağınız onlar bayağı aktif; çizmek özgürleştirir derler belki de o sebeptendir. Darısı dileyenlerin başına diyelim.