Her gün mutlaka bahsi geçen, gün içinde vakit öldürmek ve en önemlisi yemek yemek için Bilkentlilerin olmazsa olmazı kafelerini sizler için sıraladık:
KIRAÇ KAFE&MANTI
Gerek fiyatlarının uygunluğu gerek porsiyonlarının büyüklüğüyle öğrencilerin yemekhaneye alternatif olarak gördüğü, öğle aralarında sıranın kıvrımlar oluşturduğu buna rağmen servisinin kalitesiyle bunun üstesinden kolayca gelen ve aynı zamanda etlisinden türlüsüne balığından kısırına her çeşit yemek bulunduğu için annesini özleyenlerin ilk aklına gelen biricik kafemiz. Öğle araları önünde Radyo Bilkent’in çalması ve yemekten sonra FFB’nin merdivenlerinden Meteksan’a uzanan güneş gözlüklü abilerimiz ablalarımız, bizi özlem duyduğumuz hafta sonu hayatına bir nebze yaklaştırdığı için bu kafe ihtiyacımız olan enerjiyi bizlere verebilecek türden. Yeterince büyük olması ve masa düzeninin elverişliliği kulüp faaliyetlerinden sonra toplu yemekler için en ideal mekan yapıyor burayı. Farklı tarzlarda hazırlanıp sunulan tavuk yemekleri, tatlıları benim özellikle tercih ettiklerim arasında. Doyurucu ve oldukça lezizler. Izgara çeşitleri ve opsiyonel pilavlar, salatalar sporcu arkadaşlarımız için oldukça ideal olsa da akşam saatlerinde ızgaralar son tercihiniz olsun. Döner ve köftesini olağanın üstünde bulmuyorum, denemediyseniz sebzeli tavuk sarmasıyla başlayın derim.
B BİNASI MOZART CAFE
Doğu Kampüs’te kaldığım halde buranın profiterolleri, çikolatalı kekleri, krokanlı kurabiyeleri aklıma geldiği an kendimi ringde buluyorum. Özellikle çikolataya doyamayanlar için profiterolü nefes kesecek bir macera. Abarttığım kadar var olan tatlılarını hala denemediyseniz, okulun ilk günü ilk işiniz bu olmalı. Şefin makarnası ve ızgara tavuklu makarna, kırmızı köz biberi eklenince hem doyurucu hem tadına doyulmaz bir öğün oluyor. Sabahları patatesli poğaçasıyla güne başlamak da mutluluk verici bir sebep olabilir. Bahçesinde sigara içilmiyor oluşu ve tüm bölümlerin ortak kullanımı olan B binasında bulunması nedeniyle her daim kalabalık olması dezavantaj gibi görülse de yemeğinizi yerken bunların hepsinin aklınızdan çıktığını göreceksiniz.
MSSF MOZART
Bir Mozart klasiği olarak en leziz tatlılara eriştiğim cafe. Yalnız burada diğer cafelerden üstün olarak ankara manzarası yemeğinize eşlik ediyor. Doğu’nun ve Merkez’in telaşından,kalabalığından uzak orta kampüste yer alıyor olması ile hem yalnızken kafanızı dinlemek ve ders arası sessiz bir kaçamak için hem de ikili arkadaş yemekleri için oldukça ideal. Poğaça tadında kendine has ekmeği sanırım herkesin favorisi. En güzel yemeği şüphesiz kaşarlı şinitzeli. Hala gitmediyseniz, kaşarlı şinitzel ardından bir türk kahvesi ve yanına tiramisuyla midenize, manzarası ve sessizliğiyle ruhunuza birkaç saatlik bayram yaşatabilirsiniz.
CAFE IN
Bahçesinin genişliği sayesinde açık havada yemek yemek isteyenler ve sigara tutkunlarımız için Bilkent’te alternatifi olmayan cafemiz Cafe In. İç mekanın genişliği ve aynı zamanda ferahlığı uzun arkadaş yemeklerine harika bir ortam sunuyor. Öğle saatleri haricinde özellikle akşama doğru sessiz ve rahat ortamında ders çalışıp tatlınızı yiyip kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Bu sezonun beğenilenlerinden olan ve üst noktada yerini koruyan “Gordon Blue” mutlaka denenmeli.Pizzalarını önerdiğim gibi tavuklu mantarlı krebi de burada yenmesi gereken doyurucu ve leziz bir alternatif. Fiyatları diğer cafelere nazaran pahalı bulunsa da, rahat ortamı pişman olmanıza fırsat vermeyecek.
DOĞU’NUN NADİDESİ COFFEE BREAK
Hazırlık öğrencilerinin şark görevi yaparcasına geçirdikleri doğu hayatında tek tercih edilebilir kafe. Bahçesi çoğunlukla turizm öğrencileri tarafından istila edildiği için biraz daha üniversitevari bir ortam oluşturuyor . Yemeklerini doyurucu ve uygun bulmasam da buffolo chicken gitmek için bir sebep. Sıcak servisiyle Brownie’si, çeşitleriyle kahveleri ve doğuda alternatifsiz kafe ortamıyla keyifli arkadaş sohbetlerimize imkan sunuyor.