Günlerce gelecek mi gelmeyecek mi ? soruları sezon öncesi hiç bitmemişti. “Eto’o bitmiş abi yaa” geyikleri arasında Antalyaspor taraftarı ve tüm sporseverler onu bekledi. Sonunda da 12 milyon Euro karşılığında geldi. Geldiğinden beri 13 gol kaydetti ve bugüne kadar Antalyaspor’u sırtladı. Peki, tek bir kişi bir takımı bütün maçlarda kurtarabilir mi? Bu soruya yanıt aramadan önce bu gün oynanan Antalyaspor-Başakşehir maçına dair birkaç söz etmek istiyorum.
Fotoğraf: http://www.mackolik.com/Haber/178471/Antalyaspor-Basaksehire-dis-geciremedi
İlk olarak maçta skandalın ismi “Yaşar Kemal Uğurlu” idi. Kendisi berbat bir yönetim sergileyerek turuncu olan hakem formasına bir de laciverti ekleyerek Başakşehir’den yana olduğunu belli etti. 90 dakika boyunca Antalyasporlu oyuncuları sarı karta boğarken, Başakşehir oyuncularına ise faul bile çalmadı. Sabrı taşan taraftar “Satılmış Hakem!” şeklinde tezahürat yaptı. Maç boyunca oyun üstünlüğü Başakşehir’deydi. Maçın 8. dakikasında Medipol Başakşehir öne geçti. Gelişen Medipol Başakşehir atağında Emre Belözoğlu’nun pasıyla sağ çaprazda topla buluşan Visca’nın şutunda, meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 0-1. 16. Dakikada ise Eto, Mbilla’ya harika bir asist yaptı takımına beraberliği getirdi: 1-1. 52. dakikada Medipol Başakşehir yeniden öne geçti. Kaleye yakın mesafede topla buluşan Mehmet Batdal’ın şutunda, top ağlarla buluştu. Sahadan gülerek 3 puanla ayrılan taraf Samuel Eto’o ya rağmen Medipol Başakşehir oldu. Peki, neler eksikti Antalyaspor’da?
Üç oyuncu hatta iki dokuz dışında -9 numaralı forması ile Samuel Eto’o ve 99 numaralı forması ile M’billa Etame- dışında bir de 17 numara Jean Makoun’u sayarsak geri kalan oyuncular ruhsuz ve formsuzdu. Bu durumda Antalyaspor’un sahaya sürdüğü diğer oyuncuların Süper Lig’in yükünü omuzlamaya hazır olmadığını gösteriyor. Takımda şimdiden Türk oyuncu- Afrikalı oyuncu ayrımı başlamış durumda. Takımda kim ne yapıyor belli değil, özellikle karşısında iyi bir rakip varsa bu durum daha da ortaya çıkıyor. Ciddi bir konsantrasyon eksiği mevcut, konsantrasyon olmayınca oyun düzeni de olmuyor bir süre sonra “top benden gitsin de ne olursa olsun” mantığı futbolcuların yüzünden okunuyor. Diğer bir eksik kondisyon eksikliği, kondisyon olmayınca sürat yok, sürat olmayınca hücum ve pres yok. Bu durumda Antalyaspor kendi kalesinde golü kolay görüyor. Antalyaspor defansı bir âlem. Rakip oyuncuların kendilerini neredeyse ceza sahası içinde hapsetmesi için fırsat veriyor. Defansta kademe anlayışı olmadığı için rakip başıboş bırakılıyor. Unutmayalım ki gol; maç kazandırır, savunma ise şampiyonluk. Kısacası; sayın başkan Gültekin Gencer değil Eto’o’yu; Messi’yi bile getirse takım tek bir vücut gibi oynamadıkça şampiyonluklar hayalden öte değil.
