Bundan yaklaşık on gün önce internet gazetelerinin birinde büyük bir yazıyla “Halit Akçatepe hayatını kaybetti” yazısını gördüm. Eminim her biriniz bu haberi gördüğünüzde kendisini pek tanımasanız da üzülmüşsünüzdür, hatta varsa filmlerinden birkaç anınız canlanmıştır gözünüzde. Hatta tahmin edeyim pek çoğunuzun aklına ilkin “Güdük Necmi” gelmiştir.
Aslında epeydir onu ekranda görmüyoruz, zira kendisini bir süredir İstanbul’da tedavi görüyordu. Umduğumuz, beklediğimiz iyileşmesi ve tekrar onu sahnede görmemizdi ama ne yazık ki gelen haber dilediğimiz gibi “Halit Akçetepe ekranlara dönüyor” değil, tersine bir vefat haberiydi. Hatta Emel Sayın da “Halit’e jübile yapmaya hazırlanıyorduk. Çok üzgünüm,” diyerek onu tekrar ekranda görmekten ümitli olduğunu vefatının ardından belirtmiş. Hal böyle olunca bu büyük sanatkar isme hem veda hem teşekkür niteliğinde bir yazı yazmak da görevimiz olsa gerek.
Halit Akçatepe 1 Ocak 1938’de İstanbul’da doğdu. Babası ve annesi de onun gibi oyuncu olan Sıtkı ve Leyla Akçatepe’dir. Hatta babasına çocuk oyuncu arandığı söylendikten sonra Akçatepe kendisini beş yaşında ekranda bulmuştur. Lise eğitimini Saint Benoit Fransız Lisesi’nde almıştır. Hababam Sınıfı filminde hepimizin bildiği Güdük Necmi karakteriyle Akçatepe ün kazansa da bundan önce içinde yer aldığı filmler de oldukça başarılıydı ki bunlardan biri Kemal Sunal’ın da ilk filmi olan “Tatlı Dilim”dir. Ayrıca babası Sıtkı bey, Paşa Nuri rolüyle oğluyla Hababam Sınıfı filminde rol almıştı. Sonrasında ise biz kendisini birçok dizi ve filmde ekranlarda gördük. Bunlardan sadece bazıları: Çılgın Bediş, Avrupa Yakası, İki Aile, 7 Kocalı Hürmüz, Geniş Aile, Leyla ile Mecnun. Buralarda da başarılı oyunculuğu, sanatkar kimliğiyle herkesçe sevilmeye devam etti.
Daha önce de dediğim gibi bir süredir kendisini ekranda göremiyorduk. Mart ayının son gününde aldığımız üzücü haberde Akçatepe’nin vefat ettiği ve sebebinin de kalp krizi olduğu belirtildi. Kendisi için Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapıldıktan sonra Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.
Siz belki kendisini daha önceki filmlerle tanımış olabilirsiniz fakat ben kendisini ilk olarak Hababam Sınıfı ile tanıdım. Orada yaptığı çocukça şakalarla hem sınıfı hem de bizleri fazlasıyla eğlendirmişti. Karakterin getirdiği samimiyetin yanında Akçatepe’nin yüzünde hep gülümseten bir ifade vardı. Bana adeta bir ayna gibi geliyordu, o güldükçe ben de gülüyordum. Hele bir de yüzündeki o tatlı “baba gülümsemesi” yok muydu… İşte onu hep o ifadeyle hatırlayacağım. Ne güzel şey böyle hatırlanmak! Hele de ne güzel şey pek çok kişi tarafından böyle hatırlanmak! Teşekkürler hayatımıza böyle katıldığın için güzel adam!
Nur içinde yat güzel insan!