YazarDerya Güneş

Anayasa: Nedir, Ne Değildir?

Herkesin bildiği gibi özellikle geçtiğimiz günlerde ayaklarına suç prangaları takılan bir anayasa kavramı var. Ne kadar iyi özümsendikleri konusunda satırlarca tartışmaların yapılabileceği, aşina olunduğu kadar aslolan anlamına uzak kalınan anayasaların ne olduğunu konuşalım biraz da bugün. Özlerinin anlaşılmaması bir kenara, olduklarından da farklı yer edinmeye başlamıştır bunlar pek çoklarının zihinlerinde. Anayasa nedir, sahiden? Anayasa kimi
Devamı

Finlandiya Cumhurbaşkanı Bilkent’te! | Martti Ahtisaari Barış Mirası Semineri

Kampüsten Haberler “İnsanlar neyi başlatırlarsa onu bitirebilirler de.” Geçtiğimiz günlerde, bir miktar da son vakit gerçekleşen ufak bir “sürprizle”, okulumuzda Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb’u ve Dışişleri Bakanı Elina Valtonen’i ağırlamaktan Bilkent Üniversitesi olarak hem büyük bir onur hem de sevinç duyduğumuzu belirtmek isterim.  Bu; en azından biz, öğrenciler için –  gerçekten de – ani bir
Devamı

Joe Penhall’ın Tiyatro Oyunu Blue/Orange’daki  Anlam Belirsizliğine Dayalı Rölativizm, Otoriter Ortodoksiler ve Toplumsal Analojiler  

Joe Penhall’ın Blue/Orange adlı oyunu, okuyucuyu, yakında rehabilitasyondan çıkacak olan Christopher adlı zihinsel sorunlu bir yan karakter etrafında iki psikiyatrist arasındaki çekişmeli bir güç dinamiğine götürüyor. Pratisyenlerin karşıt fikirlerini tanıtan oyun, hastanın geçmiş yaşamı ve ruhsal durumu hakkında da bilgilendirici kesitler sunmaktadır. Ancak seyirciye oyun boyunca – ne Christopher’ın kişisel geçmişi ne de akıl hastalığı için
Devamı

Göze Göz, Dişe Diş: Shakespeare’in Eleştirel Trajikomedyası “Measure for Measure” Üzerine Bir İnceleme

İngiliz yazar William Shakespeare’in bütün komedyaları arasında Measure for Measure; devlet yönetimine ahlaki, toplumsal ve dini açılardan yaklaşımı ile önemli bir yer tutan tiyatro eseridir. Oyun; cinsel rüşvet, kişisel patlama, yasaların uygulanması ve manipülasyonunu kapsayan çeşitli temalara odaklanır. Bu kavramların yüksek sınıfın – ve daha spesifik olarak yöneticilerin- gözündeki geçerliliğini sorgulayan yazar, daha sonra olay
Devamı

Yaşlığıma Toyalmadım

İnsan bildiklerinin derinliğine düşüyor bazen.  Tek bir sözcüğün avazının, bin sözcüğün ekseriyetiyle boy ölçüştüğünü işitiyor.  Bir uçurumu yoklamak gibi oluyor bu, düşüncelerimin teker teker sıralanmasıyla beni yutup götüren bir akış, bazen de bir girdaba sürüklüyor. Derinliği fark etmek ise dehşet verici. En acı verici olan da bunların melun bir sıradanlığa karışıp zihinlerin kabullendiği gerçeklere, kaskatı
Devamı

Na-Mükemmel Mai

Gözler yalnız acıya akıtmaz yaşlarını, kusursuz bir güzelliğe de ağlar için için.  “Göz-el”dir o, göze aittir.   Gök ve denizin seviştiği bir kuşluk vakti gözlerim, seyre daldığı bir ahenk için doldu o gün.   Mavilikler. Neşeyle oynayın gün boyu, tan kızıllıkları sizi alacalamadan.  Gördüklerim zamanla uçup gitmiştir aklımdan öylece. Geriye bürünmek istenilen bir öz kalmıştır. Hatır denen
Devamı

Bir Keder Güzellemesi

Geçenlerde şunu anladım: bu dünyada ne musmutlu yaşarsınız ne de ağız tadıyla üzülebilirsiniz. Önce neden böylesi bir duygu içerisinde olduğunuzu soruşturmaya başlayacaklardır eşi benzeri görülmemiş bir hevesle birlikte. Ardından kabarık meraklarının ne gibi tahminler ürettiğini dinleyip cevaplandırmak mecburiyetinde bırakacaklar sizi. Pek de zekidirler hani! Güzel bir imtihan mı atlatmışsınızdır yoksa gizli, hiç görünmeyen ama bir
Devamı

Bir Zamanlar Kadın

Her mevsim farklı kokar benim için, her ay başka bir kişidir. Mayısa doğru taze bir ıtır cümbüşü yayılır etrafa; güz çıkageldiğinde ise ince bulut öbekleri damlacıklarını döker, bu sırada kazara yere, bir küçük cemre de düşer.  Bugün eylül ayının ılık gecelerinden biri hâkim dışarıya. Aklımın koridorlarında, bir yandan kulağımda Kozak ezgileri, durmadan volta atıyorum. Anlamsız
Devamı