Deneyin siz de aşık olun.
Bir saat gibi kısa bir sürede birine aşık olabilir misiniz? Belki… Peki bunu, belli soruları ve sıralarını takip ederek doğal olmayan bir yolla gerçekleştirebilir misiniz? Akışa bırakmadan da aşk mümkünmüş gençler. Hazırsanız başlıyorum.
Belki editörüm bilim köşesinde aşk meşk görmek istemeyebilir, ancak birazdan okuyacaklarınız bilimin bir parçası.
Çok severek takip ettiğim psikoloji siteleriden birinde ilginç ve eski bir araştırma üzerine olan bir yazıya denk geldim. Yazı, sosyal psikolog Arthur Aron ve ekibi tarafından tasarlanan, 36 hassas ve özel sorudan oluşan bir deney hakkındaydı. Acaba bir deney sayesinde yapay yolla karşılıklı güven ve hassasiyet oluşturulabilir miydi?
Deneyin mekanizması:
Basamak basamak kendini ifşa etmek…
Deneyin amacı aşkı sağlamak değilmiş aslında. Ekibin aradığı şey “Kişilerarası Yakınlığın Deneysel Üretimi” imiş. Sonradan bir bakmışlar insanlar çatır çatır aşık oluyor deney sayesinde. Hatta evlenen çiftler bile olmuş. “Tesadüfen” aşık etme etkisi keşfedilen deneyde iki kural var. İlk kural tüm soruları samimiyetle cevaplamak ve ikincisi de soru ne kadar mahrem olursa olsun dürüst olmak.
Deneye değinelim;
Birbirini daha önce görme fırsatı bulunmayan kadın ve erkekler bu deneyde bir araya getirilmiş. İlginç bir şekilde deney, birbirini hiç tanımayan insanların birbirlerine aşık oldıklarını ortaya koymuş. Sorular karşılıklı hassasiyet ve güven oluşturmaya yönelik. Aşık olmasanız bile soruların sizi birbirinize yaklaştıracağı iddia ediliyor.
Bu deney 1997’de gerçekleştirilmiş ne alaka yıl oldu 2018 derseniz;
Uzun zaman önce gerçekleştirilen deneyin yeniden ünlenmesinin sebebi: The New York Times yazarı Mandy Len Catron’ın bu deneyi eski ve uzun zamandır görmediği bir arkadaşıyla denemesi. Mandy ve arkadaşı denedikten sonra aşık olmuşlar. Mandy de The New York Times’da tecrübelerini yazmış. Sonra da bu deney bir furya olarak Amerika’yı da etksi altına almış. İnsanlar gazeteden çıkan bu sorularla tanımadıkları insanlara sormaya sonra da aşık olmaya başlamışlar. Kulağa garip geliyor farkındayım. Mandy deneyin en can alıcı noktasının 36 sorunun sonundaki 4 dakikalık aralıksız göz göze bakma kısmı olduğunu belirtiyor. Yalnız araştırdığım çoğu sitede bu göz göze bakışma kısmına rastlamadım. Mandy bundan bahsediyor ancak deneyin kaynağına gittiğimde sadece sorulara ulaştım. Deneyip denememek size kalmış.
1997 yılında kontrollü deney olarak gerçekleştirilen bu deneyle ilgili çok çeşitli efsaneler var. Yok işte yapan herkes aşık oluyormuş diyenler gibi hiçbir şekilde inanmayanlar da var.
Saçma olduğunu düşünmeyin!
Ya da hurafe olduğunu …
Babam da 90’lı yılların başında daha bu deney ortada bile yokken bu deneydekilere benzeyen yaklaşık 15 soru hazırlıyor anneme sormak için
Karşılıklı cevaplıyorlar. Sonuç: 3 gün içinde nişanlanmışlar.
Babacım eğer bunu okuyorsan daha kompakt sorular hazırladığın için seni burdan tebrik ediyorum.
Neyse biz deneyimize dönelim:
Arthur Aron bu deneyin, doğru kişi ve zamanda aşık olmanızı kolaylaştıracağını söylüyor (Bunu biz de biliyoruz dediğinizi duyar gibiyim). Yalnız ekliyor: Dikkatli olun çünkü eğer doğru kişi değilse kalbiniz kırılabilir… Son bir şey daha: Burada deneyin diğer bir yönüne de değinmek istiyorum. Deneye katılanlar aşkı arayan ve ona sahip olmayan insanlar gibi görünüyor. Yani bu yola girince işler ondan da kolaylaşmış olabilir. Ayrıca deneyin kişiler arası yakınlığı sağladığı söyleniyor. Uzun dönemli bir aşkla yakınlığı birbirine karıştırmayın diyenler de var. Ne diyelim aşk mı yakınlık mı siz karar verin. Yalnız bu deney sayesinde birlikte olan bir sürü çiftin varlığını da yabana atmayın.
Denemek isteyenler için işte o sorular…
Ufak bir hatırlatma: Deney üç setten oluşuyor. Sorular gittikçe mahremleşiyor. Eğer rahatsızlık hissederseniz ya da karşınızdakinin hissettiğini düşünürseniz devam etmeyin. Bir de illa aşık olcaksınız diye bir iddia yok ancak iletişiminizi kuvvetlendireceğiniz büyük bir ihtimal…
Set 1
(Laf olsun diye cevap vermeyin sonra yok işe yaramadı falan diye boş yapmayın…)
1.Dünyadaki herkes arasından birini seçme hakkın olsa, kimi yemeğe çağırmak isterdin?
2.Ünlü olmak ister misiniz? Ne şekilde?
3.Bir telefon görüşmesi yapmadan önce, ne söyleyeceğinizi önceden prova ediyor musunuz? Neden ?
4.Senin için bir günü “mükemmel” yapan nedir?
5.En son ne zaman kendi kendine şarkı söyledin? Peki ya başka biri için?
6.90 yaşına kadar yaşayabilseydin hayatının son 60 yılında 30 yaşındaki birinin zihnine mi bedenine mi sahip olmak isterdin?
7.Nasıl öleceğin hakkında gizli bir önsezin var mı?
8.Sizin ve partnerinizin ortak noktası gibi görünen üç şey söyleyin.
9.Hayatında en çok minnettar olduğun şey ne?
10.Yetiştirilme şekliniz hakkında bir şey değiştirebilseydiniz, ne olurdu?
11.Dört dakikanızı ayırın ve partnerinize hayat hikayenizi olabildiğince ayrıntılı olarak anlatın..
12.Yarın uyandığınızda tek bir yetenek kazanmış olsaydınız ne olurdu?
Set 2
13.Eğer bir kristal top, kendin, hayatın, gelecek ya da başka bir şey hakkında gerçeği söyleyebilseydi, ne bilmek isterdin?
14.Uzun zamandır yapmayı hayal ettiğin bir şey mi var? Neden yapmadın?
15.Hayatının en büyük başarısı nedir?
16.Bir arkadaşlıkta en çok neye değer veriyorsun?
17.En değerli hatıran nedir?
18.En korkunç hatıran nedir?
19.Bir yıl içinde aniden öleceğini bilseydin şu anki yaşam şeklinle ilgili herhangi bir şeyi değiştirir miydin? Neden?
20.Arkadaşlık sizin için ne anlama geliyor?
21.Hayatınızda sevgi ve şefkatin rolü nedir?
22.Partnerinle ilgili 5 olumlu özellik paylaş; o da seninle ilgili 5 tane özellik paylaşsın.
23.Ailen ne kadar yakın ve sıcak? Çocukluğunuzun diğer insanlardan daha mutlu geçtiğini hissediyor musunuz?
24.Annenizle ilişkiniz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Set 3
25.Her biri gerçek üç “biz” ifadesi hazırlayın. Mesela, “İkimiz de bu odada hissediyoruz…”
26.Bu cümleyi tamamlayın: “Keşke ….. ‘yı paylaşabileceğim birine sahip olsaydım…”
27.Partnerinizle yakın arkadaş olacaksanız, onun bilmesinde yarar olan önemli bir şeyi onunla paylaşın.
28.Partnerine, onun hakkında ne sevdiğini söyle; bu sefer çok dürüst ol, yeni tanıştığın birine söyleyemeyeceğin şeyler söyle.
29.Hayatındaki utanç verici bir anı partnerinle paylaş.
30.En son ne zaman başka birinin önünde ağladın? Peki ya kendi kendine?
31.Partnerine onunla ilgili şimdiden hoşlandığın bir şey söyle.
32.Sence ne, hakkında şaka yapılmayacak kadar ciddi bir konudur?
33.Bu akşam, kimseyle iletişim kurma fırsatı olmadan ölecekseniz, en çok kime neyi söylemediğinizden pişman olursunuz? Neden henüz söylemediz?
34.Evin, sahip olduğun her şey, yanmaya başlıyor. Sevdiklerini ve evcil hayvanlarını kurtardıktan sonra sadece tek bir eşyayı dışarı çıkarmaya zamanın var. Bu ne olurdu? Ve neden?
35.Ailenizden en fazla kimin ölümü seni sarsardı? Neden?
36.Özel bir sorununu anlat ve partnerinden onun bununla nasıl başa çıkacağı konusunda tavsiye iste. Ayrıca partnerine bu sorunla ilgili nasıl hissettiğini düşündüğünü sor.
Sorular çeşitlendirilebilir. Sevgiyle kalın. Son son dedim en son söz Bernard Shaw’dan olsun.
“Bütün zekâmı, yeteneğimi, şöhretimi, eserlerimi akşam eve zamanında gelip gelmeyeceğimi merak eden bir kadın için feda edebilirim!” George Bernard Shaw
Kaynakça
https://www.psychologytoday.com/us/blog/open-gently/201310/36-questions-bring-you-closer-together
https://www.huffingtonpost.com/elaine-aron-phd/36-questions-for-intimacy_b_6472282.html
http://news.berkeley.edu/2015/02/12/love-in-the-lab/
https://www.youtube.com/watch?v=gVff7TjzF3A
http://www.incesoz.com/george-bernard-shaw-sozleri/
http://www.psychology.stonybrook.edu/aronlab-/people/art.htm
https://www.ted.com/speakers/mandy_len_catron
http://content.time.com/time/specials/packages/article/0,28804,1952673_1968914_1968890,00.html
Ersin
Bu mükemmel yazıyı herkes okumalı.Ne müthiş
bir kalem….
Serpil
Cok enteresan!! Hemen deneyelim…