Haluk Bilginer’in Aristotle Onassis’i canlandırarak Angelina Jolie ile başrolleri paylaşması sonucu Maria filmi, yurt dışında olduğu kadar ülkemizde de büyük ilgi topladı. Film her ne kadar ilk gösterimini 29 Ağustos 2024’te Venice International Film Festival’da yapmış olsa da ülkemizde vizyona girişi 2 Şubat 2025 olarak öngörülüyor.

Film Hakkında Bilgi:
Filmden bahsedecek olursak film 20. Yüzyılda adından en çok bahsettiren opera sanatçısı ve Leonard Bernstein’ın deyimiyle “Bible of Opera” Maria Callas’ı konu alıyor. Bu da aslında filmin yönetmeni Pablo Larrain’in daha öncesinde Jackie (2016) ve Spencer (2021) filmlerinin üçüncüsü ve böylece yirminci yüzyıla iz bırakan kadınların biyografik trilojisinin tamamlayıcısı oluyor. Pablo Larrain tarafından yönetilen filmin senaryosu Spencer’ı (2021) da kaleme alan Steven Knight tarafından yazılıyor. Her ne kadar biyografik desek de aslında film, Maria Callas’ın 1977’deki ölümünden 7 gün önceyi konu alıyor ve işliyor. Ancak ara ara gösterilen “flashback”lerle bizi daha derin bir hikayenin içine sokuyor.

Maria’yı biraz tanıyalım:
Maria aslında Yunan göçmen bir ailenin kızı olarak Manhattan’da dünyaya geliyor. Babası George Kalogeropoulos’un (Kalogeropoulos’tan Kalos’a, o da Callas’a evriliyor) ve annesi Elmina Evangelia ya da kısaca Litsa’nın pek mutlu bir evliliği olmadığını söylemek mümkün. George ve Litsa her ne kadar aşkla evlenmiş olsalar da pek mutlu bir evlilikleri olduğu söylenemez. George’un hayata karşı hırssız tavrı, Litsa’yı geçen zaman içinde gitgide daha çok rahatsız ediyor ve zamanla onu küçük ve aşağı görmesine neden oluyor. Litsa’nın bu aşırı hırslı yönü, Maria üzerinde ve aralarının bozulmalarında da pay sahibi oluyor. Maria daha 3 yaşlarındayken Litsa Maria’nın müzikal yeteneğini keşfetmesi ile ve üzerinde baskı kurmaya başlıyor. Hatta Callas daha sonrasında bu durumu verdiği röportajlarda “I was made to sing when I was 5, and I hate it” diyerek anlatacak.
Annesinin baskıcı yönlendirmeleri ile Maria opera eğitimine Yunan Ulusal Konservatuarı’nda Maria Trivella’nın öğrencisi olarak başlıyor. Ancak Maria’nın deyimiyle Trivella’dan ziyade İspanyol hocası Elvira de Hidalgo’nun onun üzerinde daha çok emeği olduğunu söylemek mümkün.

Yunanistan’da aldığı eğitimden sonra, Maria erken dönem kariyerine Yunan Ulusal Operasında başlar ancak Maria’yı Maria yapan asıl dönem, onun İtalya dönemidir. Burada Maria, Arena di Verona’da çalışırken 1949-1959 yılları arası evli kalacağı Giovanni Battista Meneghini ile tanışır ve prime dönemi olarak geçen dönemde ismini İtalya’a ve dünyaya adını Maria Meneghini Callas olarak tanıtmıştır.

Maria’nın Haluk Bilginer’in oynadığı karakter Aristotle Onassis ile tanışması ise Maria’nın halen Giovanni Battista Meneghini ile halen evli olduğu 1957 yılında, doğrudan kocası Meneghini aracılığı ile gelişir. Bununla birlikte gelişen ilişkileri popüler basında sıkça yer aldı ve 1959 yılında Maria kocasını terk etti. Bu ilişki sürecinde Maria’nın kariyerinden uzaklaştığı görülmekte ama nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte 1963 yılında Franco Zeffirelli bunun nedenini Maria’ya sorduğunda, Maria’nın cevabı “I have been trying to fulfill my life as a woman” olacaktır. Onassis – Callas ilişkisi 1968 yılına kadar sürecek ve Aristotle Onassis’in Maria’yı Jacqueline Kennedy için terk etmesi ile sonlanacaktır. Ancak, Onassis ailesinin özel sekreteri Kiki anılarında, Aristoteles Jackie ile birlikteyken bile, Paris’te Maria ile sık sık buluştuğunu ve artık gizli bir ilişkiye dönüşen ilişkiyi burada sürdürdüklerini yazar.


Bunun sonrasında Maria son yıllarını izole bir şekilde Paris’te geçirir ve 1977’de henüz 53 yaşındayken kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumar.

Filmde her ne kadar Haluk Bilginer’i bir Hollywood filminde önemli bir rolde göreceğim için heyecanlı olsam da ayrıca Angelina Jolie’yi nasıl bir Maria olarak göreceğim için de son derece heyecanlı ve meraklıyım. Çünkü röportajlardan anladığım kadarıyla Angelina gerçekten Maria ile onun opera sanatçısı olmasının çok ötesinde bir bağ kurmuş ve Maria’nın hayatı boyunca eksikliğini hissettiği şekilde, onu yalnızca Maria olduğu için sevmiş.


Yazımın altına bir Maria Callas’ın bir de Angelina Jolie’nin röportajını bırakacağım. Yazı ilginizi çektiyse izleyebilirsiniz.
Kaynakça:
YouTube
https://www.biography.com/musicians/maria-callas
https://www.nydailynews.com/2022/10/19/the-relationship-of-jacqueline-and-aristotle-onassis/