Magna Carta antlaşmasının dili Latincedir ve asıl ismi Magna Carta Libertatum’dur. Anlamı Türkçe’ye, “Büyük Özgürlükler Sözleşmesi” olarak çevrilebilir. İngiltere tarihi boyunca, halklara tanınan hakların birçoğunun temeli 1215’te imzalanan bu antlaşmaya dayanmaktadır. 13. yüzyılda yapılan bir antlaşmasının günümüze kadar ulaşması ve önemini yitirmemesinin sebebi ise maddelerinin zamanının ötesinde olmasıdır. Günümüzde bile bazı kadın ve çocuk hakları tartışma içerisindeyken Magna Carta ve devamında çıkarılan yasalar, bu hakları halklarına 13. Yüzyılda tanımıştır.

Magna Carta, 1215’te halkın üst kesiminden olan baronların kralın gaddar hükmü ve haksız vergilendirmesine karşı gelmesi üzerine, baronlar ve kral arasında imzalanmıştır. Antlaşmanın içeriğinde, kralın vergilendirme yetkisinin kısıtlanacağı ve halkın bazı kesimlerine bazı haklar verileceği yer alıyordu. Peki Orta Çağ’da kral kadar halkın da haklarını savunan ve koruyan bu antlaşma nasıl imzalandı?

Magna Carta Belgesi

MAGNA CARTA’NIN İMZALANMASI

Bu antlaşmanın temelini ve günümüzdeki önemini anlamak için 13. Yüzyıl İngiltere’sine ve o zamanın siyasi yapısına bakmamız gerekir. Avrupa’daki krallıklar bitmek üzere olan Haçlı Savaşları ile uğraşıyorlardı. Sürekli asker ve maddi yardım gönderilmesine rağmen savaşların kazanılamaması Avrupa’daki krallıkların hazinesinin sonunu getirmişti. İngiltere de bu maddi ve asker kaybının bir parçasıydı. Üçüncü Haçlı Seferleri’nde, İngiltere Kralı 1. Richard’ın ölmesiyle, Aslan Yürekli Richard olarak da bilinir, İngiltere tahtı Richard’ın çok da sevilmeyen erkek kardeşi John’a kaldı.

Kral John hiç beklemediği bir anda hem çok sevilen kralını hem de güçlü maddiyatını kaybeden bu sistemin başına gelmiş ve şartların getirisiyle Magna Carta’yı imzalayan İngiliz hükümdarı olmuştu. 13. yüzyıl İngiltere’sinin çalkantılı iç siyaseti ve riskli dış ilişkileri, onu bu antlaşmayı imzalamaya zorlamıştır.

Uzun süredir Normandiya’nın paylaşımı konusunda sıkıntılar yaşayan Fransa ve İngiltere Krallığı arasında 1200’lü yıllar itibariyle çatışmalar başlamıştı. Yıllarca devam eden gerginlik hazineyi de oldukça zorlamıştı. Onca harcama üzerine Normandiya’nın alınamaması da halkı, Kral John’a karşı doldurmuştu.

Olumsuz tepkileri umursamayan Kral John, halkından ağır vergiler toplayarak 1214 yılında Bouvines Savaşı ile Normandiya’yı tekrar ele geçirmek için Fransa’ya saldırdı fakat tekrar yenildi. Halkı geçinemeyecek seviyeye getiren bu savaşın kazanılamaması Londra ve çevresinde büyük isyan yarattı. 

1215 yılının Mayıs ayında Londra ve çevresinde, halk ve soylular bir taraf ve kralın askerleri bir taraf olmak üzere bir iç savaş çıktı. Kral John ne kadar dirense de halk, Londra’ya ve hatta Kral’ın konutuna kadar gelmişti. Bu beklenmedik gelişme sonrası Kral John, bir uzlaşmaya varılması için adamlarını görevlendirdi ve isyanı başlatan baronlar ile bir görüşme ayarladı.

Görüşmeler sonrası alınan kararda, Kral’ın haklarını sınırlayan bir antlaşma imzalanmasına karar verilmiştir. Bu tarihi ve öncesi görülmemiş karar 19 Haziran 1215’te yerini bulmuş ve Magna Carta imzalanmıştır. Aslen Latince yapılan bu antlaşmanın günümüzde yapılan çevirileri tartışmalı olsa da, anlamı açık ve kesindir. Bu antlaşma ile İngiltere Kralı tarihte ilk defa yasaya boyun eğmek durumunda kalacak ve konseyine danışmadan halkı vergilendiremeyecektir. Bu antlaşma ile birlikte hukuk sisteminin geliştirilmesi, dul kadınlara ve sahipsiz çocuklara çeşitli haklar tanınması da söz konusu olmuştur. 13. Yüzyıl Avrupa’sında böyle hakların adı geçmezken baronların ve İngiliz halkının isyanı, Kral’a boyun eğdirmiştir. 

Kral John Magna Carta’yı imzalarken (1215)

Magna Carta imzalandıktan yıllar sonra bazı hükümdarlar haklarını geri istemiş ve bunun üzerine güçlerini kullanarak halkı bastırmaya çalışmışlardır fakat İngiliz halkı hiçbir zaman geri adım atmamış ve antlaşmalarının feshedilmesine karşı her hareketi püskürtmüşlerdir. Magna Carta dünyada parlamenter monarşi için bir temel oluşturmuştur. Günümüzde de bu sistem ile yönetilen İngiltere’de, Birleşik Krallık’ın içinde olmak üzere, hükümdarın güçleri sınırlıdır ve siyasi bir yorum veya yöneltme yapmaları kesinlikle yasaktır.

GÜNÜMÜZDEKİ ETKİLERİ

Magna Carta’nın günümüz dünyası için önemi ise oldukça büyüktür. Bu antlaşma her ne kadar İngiltere’de ortaya çıkmış olsa da içerdiği konseptler ile tüm dünyayı etkilemiştir. Magna Carta, Amerika Birleşik Devletleri ve Avusturalya gibi İngiliz meşrutiyetini taşıyan çoğu ülkenin siyasi sistemi için temel oluşturmak ile kalmamış, ayrıca 18. Yüzyıldaki Aydınlanma Çağı için de bir temel oluşturmuştur.

Çoğu uzmana göre, günümüz dünya nüfusunun dörtte biri, Magna Carta’dan ilham almış hükümet sistemleri ile yönetilen ülkelerde yaşıyor. Magna Carta, bir Orta Çağ yazıtı olmasına rağmen, eşitlik ve özgürlük kavramlarına dikkat çeken ve insanların bu haklara sahip olduğunu belgelendiren zamanının ötesinde bir antlaşmadır.

Eleanor Roosevelt, 1948’de Birleşmiş Milletler’in yayınladığı İnsan Hakları Bildirgesi’ni sunarken bu belgeyi “bütün insanlık için bir Magna Carta” olarak tanımlamıştır. Orta Çağ’dan günümüze kadar ulaşan ve toplumların eşitlik ve özgürlüklerini benimseyen bu antlaşma, ortaya çıkardığı kavramlar sayesinde günümüzdeki önemini sürdürüyor. 

KAYNAKÇA

AdobeStock_121411229.jpeg

king-john-signing-the-magna-carta.jpg

https://www.britannica.com/topic/Magna-Carta

Leave a Reply