Doğal ve Korkusuz Bir Adam: Heath Ledger

Bazı oyuncular vardır; bir rolleriyle gözümüzde efsaneleşirler. Oynadıkları bir karakterle bize anlatamayacağımız duygular yaşatırlar ve başka kimsenin ulaşamayacağı bir şekilde bize ulaşırlar. Mathilda, Tyler Durden, V, Andy Dufresne ve Mia Wallace gibi ikonik karakterler eminim hepimizi farklı şekillerde etkilemeyi başarmışlardır. Bu karakterleri oynayan oyuncular bizim için herhangi bir aktör ya da aktristen çok daha fazlası olmuşlardır; artık onları yalnızca beyazperdede izliyormuş gibi değil, sanki onları tanıyormuşuz gibi hissederiz. Bize oynadığı birden fazla karakter ile bu duyguları yaşatmayı başarmış nadir isimlerden biri ise, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmış, erken ölümüyle hepimizi yasa boğmuş, milyonlarca kişinin en sevdiği kötü kahramanı gözümüzde klasikleştirmiş olan Heath Ledger’dan başkası değil.

“Bir insanın ne kadar uzun yaşadığı değil, yaşadığı yıllara neler sığdırmayı başardığı önemlidir.” derler. Heath Ledger yirmi sekiz yıllık kısa hayatına sığdırmayı başardıkları bu cümlenin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor bize. Doksanların başlarında rol almaya başladığı ilk filmlerinden, çektiği son filmler olan The Dark Knight ve The Imaginarium of Doctor Parnassus’a kadar oyunculuğuyla zenginleştirdiği bütün yapıtlarında bizi zaman zaman eğlendirmiş, zaman zaman gözyaşlarına boğmuş, içimizi hoplatmış, duygularımızı kabartmış, yani sinemanın izleyicileri götürebileceği en uç noktalara götürmeyi başarmış bir oyuncu Heath Ledger.

İş hayatının dışında da kamerayı elinden bırakmayan biri olduğunu söylüyor onu tanıyan herkes ve oyunculuğun yanında yönetmenlik yapma hayalleri de kuruyormuş. Yani o da bizler gibi sinemaya tutkuyla bağlanmış ve küçük yaşlarından beri ona sımsıkı tutunup kısa kariyerine birbirinden etkileyici bir sürü yapıt ve bu yapıtlarla hayatına dokunmayı, etkilemeyi başardığı milyonlarca insan sığdırmış biri.

Heath Ledger’ı bu kadar başarılı bir oyuncu yapan en önemli özelliği, oynadığı karakterlerdeki çeşitlilik bana sorarsanız. Onurlu bir şövalyeden içine kapanık, sert bir liseliye, aşık bir uyuşturucu bağımlısından tüm zamanların en ünlü kötü karakterlerinden biri olan Joker’e kadar birbirinden tamamen alakasız karakterleri en iyi şekilde canlandırmayı başarmış bir oyuncu Ledger. Bu karakterlerden her biri, Heath’in oyunculuğun tanımını tam anlamıyla yerine getirebildiğini gösteriyor.

Mesela en çok ses getiren iki rolünde canlandırdığı karakterler olan Joker(The Dark Knight) ve Ennis Del Mar(Brokeback Mountain)’ı ele alalım; birinde deli olduğu kadar zeki bir suçluyu, diğerinde ise yaşadığı yer ve zamanın uygunsuzluğu yüzünden  gerçekten olduğu kişiyi saklamak zorunda kalan eşcinsel bir kovboyu oynuyor. Bu iki karaktere bakıldığında ortak bir nokta bile bulmak oldukça zor, ama iki filmi de izlediğimizde ikisinin de gerçek başyapıtlar olduğunu, ve onlara bu başarıyı getiren en önemli faktörlerden birinin oyunculuk, hatta daha spesifik konuşmak gerekirse Heath Ledger’ın oyunculuğu olduğunu söyleyebiliriz. Bu inanılmaz gözlem gücü, zeka ve yetenek birleşince haliyle kelimelerin anlatmaya yetmeyeceği eserler ortaya çıkmış.

Heath Ledger’ın bir başka dikkat çeken ve onu farklı ve özel biri yapan özelliği ise doğallığı. Eğer oynadığı filmleri açıp filmi takip etmek yerine sadece onu izlerseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız. Hiçbir karakterinde herhangi bir abartı, göze batan ya da rahatsız eden, gerçekçi gelmeyen bir yön yok. Oynadığı her karakteri tanımak ve anlamak için özel bir çaba harcayan ve birini canlandırırken bütün benliğiyle o kişiye dönüşmeyi başaran bir oyuncu olduğunu her rolüyle göstermeyi başarıyor.

Abartılmaya en müsait karakterlerden biri olan Joker’i canlandırırken bile, Jack Nicholson ve Jared Leto’nun canlandırmalarından çok daha farklı bir yöne gidiyor. Leto ve Nicholson Joker’lerinin aksine şovdan ve gösterişten tamamen uzak, yalnızca amacına yönelik hareket eden, ve tam olması gerektiği kadar deli bir Joker koyuyor izleyicilerin karşısına, ve bu alışılmadık ve özel performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ını bir DC filmi ile almayı başarıyor.

Yazının başından beri sık sık tekrarladığım gibi, Heath Ledger gerçekten özel bir oyuncu ve her filmi için verilebilecek bir vaat varsa o da o filmdeki oyunculuğun alışılmışın dışında ve kesinlikle tatmin edici olacağıdır. Ölümünden on yıl sonra, bu yazıyı yazma isteği ve ihtiyacı duyuyorum çünkü onunla hiç tanışmamış ya da aynı ortamda bile bulunmamış olmama rağmen, yaptıklarını izledikçe onun ne kadar farklı bir oyuncu ve özel bir insan olduğunu görebiliyorum. Eğer bu kadar genç bir yaşta hayata gözlerini yummasaydı daha nasıl karakterleri hayata geçirirdi, sinema dünyasına daha ne kadar başyapıt bırakırdı diye düşünmeden edemiyor insan, ama bu noktada yapabileceğimiz tek şey, zaten bırakmış olduklarını takdir edip karakterlerini yaşatmaya devam etmek olacaktır.

 

Kaynakça

https://whatscreativeluc.blogspot.com/2015/03/heath-ledger-amazing-journey-through.html

http://www.fanpop.com/clubs/the-joker/images/7502335/title/interrogation-scene-screencap

https://www.nytimes.com/watching/recommendations/watching-film-brokeback-mountain

https://www.tumblr.com/search/heath%20ledger%20smile

https://www.imdb.com/title/tt6739646/

https://www.pinterest.co.uk/pin/15199717472878312/

Leave a Reply