Büyük Buluşmanın Ardından

11- 12 Temmuz Nato zirvesi için Brüksel’e gelen ve ardından İngiltere’ye ilk ziyaretini gerçekleştiren ABD Başkanı Donald Trump, son durak olarak 16 Temmuz Pazartesi günü Helsinki’de, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Aslına bakarsanız Trump’ın bir haftalık bu seyahati değişen dünya dengelerini de bir kez daha gözler önüne serdi. Trump’ın NATO’da yaptığı açıklamalar Başkan olarak seçilmesinden beri çatlamaya başlayan AB – ABD ittifakının durumunu daha da belirgin bir hale getirdi. Trump’ın Almanya’yı Rusya’nın tutsağı olarak nitelendirmesi, AB hakkında rakip ifadelerini kullanması ve artık ABD’nin NATO’yu tek başına omzunda taşımayacağını açıklaması karşımıza çıkan en bariz noktalar. Buna karşılık Almanya Dışişleri Bakanlığı da Beyaz Saray’ın artık kendileri için kayıtsız şartsız güvenilir bir yer olmaktan çıktığı açıklamasını yaptı. Ardından yoğun protestoların arasında çok da iyi geçmeyen bir İngiltere ziyareti, hatta bir parantez açmak gerekirse Trump’ın Kraliçeye karşı nezaketsiz ve alışılmadık tavırları da İngiltere basınında yoğun tepki gördü, ABD’nin tarihsel olarak en yakın müttefiki olan İngiltere ile ilişkilerinin bile nasıl olduğunu dünya kamuoyuna gösterdi. İşte Putin- Trump görüşmesi de tam da bu gelişmelerin ışığında gerçekleşti.

Bütün dünyanın beklediği bu görüşme kapalı kapılar ardında iki saat, basının önünde de bir saat sürdü. Kapalı kapılar ardında ise tercümanların haricinde Trump ve Putin’den başka kimse görüşmeye katılmadı. Amerikan kamuoyunda bunun tedirginliği var. Çünkü zaten seçim kampanyasına Rus müdahalesi iddialarından beri mevcut olan tedirginlik ve Trump’ın başkanlık dönemindeki açıklamaları, daha doğrusu tweetleri de denilebilir, bu tedirginliğe tabiri caizse benzin döktü. Bu tedirginliği daha da ileri seviyelere çıkaran ise Trump’ın Putin’le yaptığı basın toplantısında kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplar oldu. Toplantı öncesinde ise “ABD’nin aptallığı ve cadı avı yüzünden iki ülke arasındaki ilişkiler hiç daha kötü olmamıştı” şeklinde bir tweet attı. Basın toplantısında gelen, “Bütün ABD istihbarat servislerinin 2016 seçimlerine Rusya’nın müdahale ettiklerine dair beyanatlarına ilişkin sizin bu konu hakkındaki düşünceniz nedir?” sorusuna ise Rusya’nın seçime müdahale etmesi için bir sebep göremiyorum, Putin de Rusya değil diyor şeklinde bir cevap verdi. Bu cevap da Amerika’da ortalığı karıştırmaya fazlasıyla yetti. Trump, kendi ülkesinin istihbarat servislerine karşı Rusya Devlet Başkanı’nın yanında oldu kanısı oldukça öne çıktı. Zira, Trump ülkesine döndükten sonra bu açıklamasını değiştirdi, orada demek istediği şeyin Rusya’nın müdahale etmemesi için bir sebep göremiyorum olduğunu söyledi fakat bu hiç de inanılır gözükmüyor.

Trump, süphesiz başkan olduğundan beri dünya dengelerini değiştiriyor. Ancak Trump’ın belirli bir yol takip ettiğini söylemek çok zor çünkü açıklamaları ve ortaya koyduğu performanslar hem birbiriyle hem de kendi aralarında çelişiyor. Avrupa için de ABD en azından kısa vadede çok güvenilir bir müttefik olmaktan çıkıyor. Time dergisi ABD’nin uluslararası arenadaki yalnızlığını kapağına taşımıştı. Gerçekten de Trump yönetimindeki ABD herkesle sorun yaşıyor gibi gözüküyor, son dönemde barıştığı Kuzey Kore hariç. Bütün bu konjonktüre baktığımızda Rusya’nın ekonomik pozisyonuna rağmen dünya siyaset sahnesinde en çok önü açılan aktör olduğunu iddia etmek sanırım yanlış olmayacaktır.

Kaynakça:

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-44861758

https://edition.cnn.com/2018/07/17/politics/donald-trump-putin-meeting/index.html

https://www.economist.com/democracy-in-america/2018/07/17/the-missing-middle-of-the-trump-putin-meeting

https://www.nytimes.com/interactive/2018/07/17/opinion/editorials/trump-putin-helsinki-summit-editorial.html?action=click&pgtype=Homepage&clickSource=opinion-promo-image&module=opinion-c-col-right-region&region=opinion-c-col-right-region&WT.nav=opinion-c-col-right-region

https://www.dw.com/tr/abden-trump%C4%B1n-rakip-ifadesine-sert-tepki/a-44702815

Ana Görsel: AP Photo/Alexander Zemlianichenko

Ara Görsel: AP Photo/Evan Vucci

Leave a Reply