Verim mi Alalım R10 mu?

Eren Foto-1

Beşiktaş Spor Toto Süper Lig’de ilk yarıyı beklenenin üstünde bir performansla başlayıp beklenenin ve teknik ekibin planladığının altında bir puan ile bitirdi. 30 gol atıp 19 gol yiyen siyah beyazlı ekip 29 puan toplayabildi. Tekrar oynanması gündemde olan Kasımpaşa maçı bu durumu değiştirebilir ancak Önder Özen’in dile getirdiği minimum 34 puan hedefi bu her halükarda ulaşılamayan bir hedef olarak kalacak. Geçtiğimiz sezonun ilk yarısında 38 gol atıp 25 gol yiyen ve 30 puan toplayan Beşiktaş lider Galatasaray’ın sadece 3 puan gerisinde kalmıştı. Bu açıdan bakıldığında da geçen sezonun gerisinde kalındı ancak bu durumu hazırlayan çok önemli faktörler var.

Eren Foto-3İlk olarak stadından ayrı kalan Beşiktaş tam işler çok iyi giderken Galatasaray derbisindeki olaylar nedeniyle seyircisinden de ayrı kaldı. O maç sonrasında psikolojik olarak sarsılan Beşiktaş seyircisiz oynanan 4 maçta sadece 6 puan toplayabildi. Bunların üstüne bir de Kasımpaşa maçında yaşananlar Beşiktaş üzerine oynanan oyunlar mı var sorusunu getirdi akıllara. Bu soruyu federasyonun maçı tekrar edip etmeme kararı cevaplandıracak ancak Beşiktaş’ın saha içinde çözüm bulması gereken sorunları da var. Siyah beyazlı takımın 10 gollü Almeida ve 6 gollü Olcay haricinde 3’ten fazla gol atan oyuncusu yok. Defansif anlamda geçen sezondan başarılı olsa da gol yollarında sıkıntılar yaşıyor Beşiktaş. Bunun en önemli nedeni de 4-2-3-1 dizilişinin dışına çıkamamak. Orta sahada Fernandes ve Oğuzhan gibi yaratıcı oyuncular olmadığında siyah beyazlıların alternatif bir plan üretemediğini Gençlerbirliği maçında gördük. Ofansif orta saha görevi verilen Olcay’ın da iki sezonda kanattaki performansıyla takımın en golcü 2. oyuncusu olduğu düşünülürse Beşiktaş’ın Fernandes ve Oğuzhan olmadığında ya da rakip 4-2-3-1 taktiğine çözüm ürettiğinde devreye sokacak başka bir planı yok. Sezon başında bu oyuncuların yokluğunda devreye girmesi beklenilen Sezer Öztürk de kadro dışı olunca Beşiktaş için 4-2-3-1 sürekli oynanabilecek bir oyun olamadı. Tabi bu noktada Biliç’e de hak vermek lazım çünkü forveti ikileyebilecek oyuncular Mustafa Pektemek-Ömer Şişmanoğlu ve Eneramo da beklenilenin çok uzağında kaldılar. Takımı ileri taşıyacak birkaç ayaktan biri olan Gökhan Töre’nin de sakat sakat oynaması nedeniyle ilk haftalardaki performansından uzak olması Beşiktaş’ı üretkenlikten uzaklaştırdı. Uğur Boral, Holosko ve İsmail gibi oyuncuların sakatlıktan dönüş performansları sevindirici olsa da Beşiktaş’a ikinci yarıda bundan çok daha fazlası gerekli.

Eren Foto-2Transfer konusunda pek çok söylenti var ancak daha bu sene başında yapılan transferlerden beklenilen performans alınamadı. Büyük umutlarla transfer edilen Kerim Frei şuan ismini bile unutturmuş durumda. İkinci yarıda İsmail Köybaşı, Holosko, Kerim Frei, Mustafa Pektemek, Sezer Öztürk gibi isimlerden yetenekleri ölçüsünde verim alınabilirse hatta Eneramo Sivasspor günlerine biraz yaklaşabilirse transfere bile ihtiyaç duymaz Beşiktaş. Ancak bunu sağlayabilmek de kolay bir iş değil. Taktiksel anlamda çok iyi bir görüntü çizen Biliç oyuncularından yeteri kadar verim alma noktasında sınıfta kaldı diyebiliriz.

Sonuç olarak Beşiktaş kadrosunun taşıdığı potansiyelin yarısını bile sahaya yansıtamadı ilk yarıda. Ligin ikinci yarısında Atiba’yı sağ beke çekebilecek iyi bir box-to-box alması ve mevcut oyuncuların potansiyellerini sahaya yansıtabilmesi Beşiktaş için şampiyonluk yarışına tekrar girebilmek için fazlasıyla yeterli. Bunların üstüne Lescott ve Ronaldinho gibi isimler gelirse o zaman Beşiktaş için işler fazlasıyla değişebilir. Ancak Biliç ve Önder Özen’in üzerinde düşünmesi gereken ilk konu eldeki oyunculardan yeterli verimi alabilmek. TransfeR10’dan sonra düşünülmeli.

Leave a Reply

1 comment

  1. Ahmet Mithat Görgün

    Yazınla internette birşeyler ararken karşılaştım ve okuduktan sonra önceki yazılarınada baktım. Bir Beşiktaş taraftarı olarak yazıların o kadar doğru ve kaliteliki okurken “aynen böyle hakikaten” dedim. Umarım ilerde daha iyi yerlere de gelirsin de büyük gazetelerde köşe yazılarını okuma fırsatı buluruz. Fırsat buldukça bundan sonraki yazılarınıda takip etmeye çalışacağım.Tebrik eder başarılarının devamını dilerim.