Formula 1’in buz adamı olarak tanıdığımız ve aksine kalbimizde sıcacık bir yere sahip olan Kimi Raikkonen belki de spor dünyasının en özel karakterlerinden biri. Soğukkanlı ve alışılmadık tavırlarıyla diğer pilotlardan farklı bir yerde. Onu farklı kılan bir diğer özelliği ise hedeflerinin arasında bir şampiyonluktan fazlasının olmaması. Onun için 10 şampiyonluk neyse 1 şampiyonluk da o. Tamamen kendisini otomobili kullanmaya odaklamış bir şekilde yarışıyor ve bu durumdan oldukça haz alıyor. Hâlihazırda kazanmış olduğu  bir şampiyonluğun vermiş olduğu rahatlık üzerinde yani. Muhtemelen F1 kariyerini sonlandırdığında da kariyerine bir başka şampiyonluk eklemeyecek. Büyük bir açık sözlülükle bunları ifade etmesi her pilotun yapabileceği iş değil doğrusu. Aynı zamanda meşhur yüz ifadeleriyle de, F1’in otomobil kullanma dışında kalan tüm prosedürlerinden nefret ettiğini gösteriyor.

Hıza olan tutkusu onu Michael Schumacher’den sonra F1 tarihinin en fazla, en hızlı turunu atan pilotu olmasını sağladı. Dışarıdan bakıldığında pek bir şeyden zevk almıyor gibi görünse de hızın dışında hoşlandığı birçok şey var. Uyku ve dondurma mesela. Kendisine buz adam denmesinin bir diğer sebebi olan dondurma… Motosiklet sürmek ve amatörce yarışmak da hâlâ yaptığı şeyler arasında. 2004 yılında menajeri Steve Robertson ile kurdukları ‘Double R Racing’ takımı ile F4 Britanya Şampiyonası’nda genç yeteneklere yardım etmeye devam ediyor. Aynı zamanda şampiyon pilotun, Dünya Şampiyonluğunda mücadele veren IceOne isminde bir motokros takımı da var. Tabii bir de tarihi telsiz konuşmaları… Raikkonen’in yarış esnasında tüm soğukkanlılığı ve diğer pilotlardan oldukça farklı tavırlarla takım mühendislerine verdiği cevaplar, F1 dünyasına renk katıyor adeta, öyle ki bu konuşmaların geçtiği tişörtler Kimi hayranları arasında moda. Genel olarak bakarsak hayatı tamamen basit yaşayarak keyif alma mottosu üzerine kurulu ve Raikkonen bunu tamamen başarıyor.

 

 

Gelelim her şeyin başladığı zamanlara. Adını F1’e altın harflerle yazmayı başaran şampiyon pilotun F1 dünyasına girişi pek de olağan olmadı. Henüz süper lisansa sahip olmadan 2001 sezonuna girerken Sauber’de koltuk bulmuş ve Sauber-Petronas ile yaptığı 300 km’lik test sonunda süper lisansı fazlasıyla hak etmişti. İşin ilginç tarafı ise ilk yarışına yarım saat kala bir masanın altında uyurken bulunmasıydı. Fakat buna rağmen altıncı bitirip ilk yarışında puan alarak herkesi etkilemişti. Bu yarış Fernando Alonso ve Juan Pablo Montoya gibi geleceğin büyük pilotlarının da katıldığı ilk yarıştı. Yarışın kazananı Michael Schumacher, yarışın takımı duble yaparak kazanan Ferrari ve günün adamı ise yarışa 13. cepten başlayıp ilk yarışında puan almayı başaran Kimi Raikkonen’di. Dikkatleri sezon sonuna kadar üzerine çekti ve 9 puanla ilk sezonunu bitirdiğinde 2002 yılında Ron Dennis’in takımı Mclaren-Mercedes’le sözleşme imzaladı. Bu yola çıkarken kimse onun Ron Dennis’i tekrar ağlatabilen pilot olabileceğini düşünmemişti. En son ağlatanın Ayrton Senna olduğu düşünülünce… 7. cepten başladığı yarışı kazanarak Alonso’dan sonra F1 tarihinin ikinci en genç yarış kazanan sürücüsü oldu. Sezon sonunda ise sadece iki puan farkla Schumacher’in gerisinde şampiyonluğu kaçırdı. Şampiyonluğu elde ettiği yarışa, Interlagos’a gelirsek, şampiyonada üçüncü sıradayken Alonso ve Hamilton’ı geride bırakarak galip olurken sadece bir puan farkla, iki yıl aralıklarla kaybettiği Dünya Şampiyonluğunu da böylece 2007’de elde etmiş oldu. Cesaret, tüm pilotlarda belirli aralıklarla kendini gösteriyordur ama en çok gördüğümüz pilotlardan biri yine Raikkonen. Özellikle 2012 Belçika GP’sinde Eau-Rouge Virajı’nın başında, 7 kez Dünya Şampiyonu Michael Schumacher’i geçerek sadece çok tecrübeli pilotların yapabileceği bu hamleyle cesaretinin büyüklüğünü de bizlere göstermiş oldu. Ve gelelim o tarihi tura! F1 tarihinin en iyi turu… 2018 İtalya’da herkesin Vettel’den beklediği yarış performansı Raikkonen tarafından sergilenince  F1’de gelmiş geçmiş en iyi turun sahibi de Raikkonen oldu.

Toplamda 292 yarış startı gören Kimi artık bir ‘yaşlı kurt’. Önümüzdeki sezon başladığı yer olan Sauber’de yarışmaya devam edecek ve imzalamış olduğu iki yıllık kontratın sonunda da 2020 yılında yaklaşık 334 start gibi bir rakamla Rubens Barrichello’nun rekorunu kırmış olacak. Aynı zamanda toplamda 101 podyuma sahip olan Kimi bunu başaran sadece beş pilottan biri.

Peki şimdi ne olacak? Açıkçası, 41 yaşındaki efsanevi pilot şu anda ne paraya ne de şampiyonluğa ihtiyaç duyuyor. Ferrari’den ayrılma konusunda geç kaldı ve F1’i bırakması da gündeme gelmeyecek kadar erken. F1’den emekli olmamasının tek sebebi yarışmaya ve hıza her zaman aç olması. Fin pilotun efsanevi ses tonu, soğuk bakışları F1’in olmazsa olmazı artık. F1’i bırakmayıp maceranın başladığı yere, Sauber’e dönerek hayranlarına büyük bir nostalji yaşatırken kendisi de bunu gerçekten yapmak istediği için yaptığını dile getirdi. Onu hala Ferrari’de görmek isteyenler çoğunluktaydı elbette. Bunlardan biri de takım arkadaşı Vettel’di. Raikkonen, Vettel için şimdiye kadar aynı formayı paylaştığı en güvenilir ve en sorunsuz pilottu. F1 pilotları arasında en yaşlısı Kimi ve Sauber’e geçme sebebinin bazıları tarafından yaşı olduğu söylense de Raikkonen için Sauber’de yarışacak olmasının sebebi tamamen baskısız ve yarışların hazzını çıkaracağı bir ortamda olacak olması aslında. Bizim de bu hazzı yaşlı kurt ve onun efsaneleşmiş tavırlarıyla beraber yaşayacağımıza eminim.

 

Görseller

tr.motorsport.com

Leave a Reply