Samatta’nın Gözyaşları

Hepimiz hayallerimiz gerçekleşsin diye uğraşırız. Bir hayalimiz için ne kadar uğraşsak da bir türlü mutlu sona varamadıkça geriliriz, hata yaparız ve istediğimiz sonuca ulaşmayı biraz da kendi elimizle erteleriz. Futbolcuların da bu tarz başarı hikâyelerini çok duyarız ama başarısızlık hikâyeleri de hiç az değildir. Son zamanlarda Fenerbahçeli Mbwana Samatta da beklenileni karşılayamadığı için medya ve taraftarlar tarafından eleştirilerin hedefi olmuştu.

Sezon başında kadrosuna 18 yeni isim katan Fenerbahçe’de bu isimlerden birisi olan Mbwana Samatta gayet büyük işler yapacağı beklentisiyle geldi ki kendisi Belçika’nın Genk takımında gösterdiği performansla rüştünü ispatlamış ve sonrasında yüksek bir bonservis bedeliyle Aston Villa takımına transfer edilmiş birisi kendisi dolayısıyla da rüştünü ispatlamış bir oyuncu esasında. Ancak bu sezon kendisi henüz gol ve asist katkısı yönünden bakarsak ikinci haftadaki Karagümrük maçı haricinde bir katkıda bulunamadı. Bu da son zamanlarda Mbwana Samatta’nın eleştirilere maruz kalmasına neden oldu. Bir golcü olarak gollere veya asistlere imza atamadığı için bu eleştirilerin biraz haklılık payı olsa da aslında Samatta kumaşını fırsat bulduğu maçlarda gösterdi ve Fenerbahçe’nin ileri hattında oyun aklıyla diğer oyunculara çok güzel fırsatlar yarattı. Oyun içerisinde yaptığı işler gol veya asistten daha büyük bir yer kapladı diyebiliriz. Samatta’nın iyi niyetli bir oyuncu olduğunu çok çalışmasından ve maçlardaki hırsından görebiliyoruz. Bununla birlikte bir golcü olarak kendisinin de gol atamaması dolayısıyla üzgün olduğunu biliyoruz. Geçen hafta maçtan alındığında kenarda çok üzgün bir şekilde gördük onu. Hatta bu olay sonrası taraftarlar onu eleştirmeyi bırakıp sosyal medyada destek kampanyaları yapmaya başladı. Bu hareketiyle birçok taraftar da onu bir zamanlar Fenerbahçede oynayan ve çok büyük izler bırakan ve gol atamadığında gözyaşlarına hâkim olamayan Moussa Sow’a benzetti.

Bana sorarsanız bu tarz durumlar her futbolcunun başına gelir. Hatta bu deyişi her insan kötü zamanlar geçirebilir şeklinde de genişletebiliriz. Yeni maceralara atılmak kime sorsanız ilgi çekici gelen bir şey olsa da yeni bir ortama adapte olma süresi kişiden kişiye değişebiliyor. Futbolcuların profesyonel olmalarını göz önünde bulundurarak taraftarlar olarak onlardan hemen verim beklesek de bu tarz adaptasyon problemlerini birçok üst düzey oyuncuda görebildiğimizi hatta bazılarının bu yüzden gittikleri yerde hiç dikiş tutamadığına şahit oluyoruz. Bir insan kendini rahat hissettiğinde daha verimli çalışabiliyor. Samatta da kendi gününün gelmesini bekliyor elbette. Fenerbahçe taraftarı şampiyonluk hasreti dolayısıyla biraz sabırsız davransa da Samatta son konuşmasında ondan beklenilenin farkında olduğunu ve çok çalışarak beklentileri karşılayacağını belirtti. Umarım en kısa zamanda geçirdiği hafif sakatlıktan sağlıklı bir biçimde döner ve Genk’te oynadığı ve gol kralı olduğu sezonu aratmayan bir sezon geçirir.

Leave a Reply