F1 heyecanını 9 yıl aradan sonra tekrar evimizde izleme fırsatını yakaladık. Her ne kadar seyircisiz olsa da bu yarışı unutulmaz kılan birçok olaya şahit olduk ve uzun süren ayrılığın acısını çıkardık, öyle ki Türkiye GP’si üzerine konuşulacak çok şey var. Oldukça zorlu şartların yaşandığı bu yarışı, gelin yarış gününe kadar analizleyelim.
İstanbul Park pandemi sebebiyle beklenmedik bir şekilde F1 2020 yarış takvimine alınmıştı. Bu durum fanlar açısından ilgi uyandırdığı kadar, pilotlar için de büyük bir haberdi çünkü mevcut pilot kadrosunda Intercity İstanbul Park’ı deneyimlemiş çok az pilot vardı. Tasarımcı Hermann Tilke’nin, pisti pilotlar için roller coaster deneyimi sunacak şekilde tasarlaması ve 180 derece açıya sahip 8. viraj bundan önceki yarışlarda olduğu gibi çok farklı hislere tanıklık etmemizi sağladı. Yağmurun hakim olduğu pist, asfaltın da yenilenmesi ile çok kaygandı, sonuç olarak pilotların ve takımların alışılanın dışında bir çalışma sergilediği bu yarışta araçlar önlerindeki araçları takip etmekte çok zorlandılar.
Racing Point, tamamen yarışa sıralamalardan itibaren damga vuran takım oldu. Pole pozisyonda yarışan Racing Point Pilotu Lance Stroll, özellikle ilk turlardan itibaren diğer takımlara 10 saniyelik fark atarak yarışı 37 tur boyunca lider götürmüştü. Bu turdan sonra tüm işlerin bir anda bozulması ve pilotun giderek gerilere düşmesi ve yarışı 9. olarak bitirmesi herkesi hayal kırıklığına uğrattı. Peki bu ani düşüşün sebebi neydi? Öncelikle pit stopta vakit kaybetmesi onu Verstappen’in gerisine düşürdü sonrasında ise lastikleri çalıştırmakta epey bir zorlandı. Yarış sonrasında yapılan analizler ise ön kanadın altında mevcut olan hasarın yere basma gücünü azalttığını gösteriyor. Bildiğiniz üzere Racing Point gelecek sezon Aston Martin olarak devam edecek ve açıkçası bu takımla devam edecek olan Stroll’ün sıralama turlarında elde ettiği başarı takımın geleceği için ümit vadediyor.
2014 yılında Ferrari’ye katılan ve İstanbul’u seven pilotlardan olan Vettel de aynı şekilde gelecek sezon Aston Martin ile devam edecek. Bu pistte koşulan son yarışı 2011’de Red bull’da birincilikle bitiren pilot, 2020’de podyuma çıkmaya hak kazanarak bize yeteneklerinin derecesini tekrar hatırlattı. Bu sonuç geçen yılların aksine kötü bir performans sergileyen Ferrari’nin, takımlar arasındaki üçüncülük savaşına dahil olabileceğini gösteriyor. Vettel’in takım arkadaşı Leclerc’in de yarışı son anda 4. bitirmesiyle takım sezonun en iyi yarışını çıkararak 27 puan birden aldı. En güncel haliyle takımlar arasında Racing Point 154 puan ile 3., McLaren 149 puanla 4., Renault 136 puanla 5. ve Ferrari de 130 puanla 6. sırada yer alıyor. Bunun yanında yarış sonrasında verdiği demeçte Ricciardo, Renault’un 3.lük yarışından koptuğunu dile getirdi.
2010 İstanbul GP’de birinci olan Lewis Hamilton, 10 yıl aradan sonra tekrar burada birinci oldu ve bu podyum derecesi ona 7. Dünya Şampiyonluğu’nu da getirdi. 2020 sezonunda Schumacher’in tüm rekorlarını kıran başarılı pilot, F1’ e girdiği ilk yıldan bu yana çok yetenekli olduğunu kanıtlamıştı. Tıpkı takımın eski teknik patronu Paddy Lowe’ın da dile getirdiği gibi araç mı pilot mu tartışmalarına Hamilton bu şekilde noktayı koydu. Şu anda F1 tarihinde en çok pole kazanan, en çok podyuma çıkan ve en çok yarış kazanan pilotu Hamilton’ın takımlarla yapacağı kontratın da maliyeti arttı. Şampiyonluk hayallerini daha da ileriye götürmek isteyen pilot, takım arkadaşı Bottas’ın aksine henüz Mercedes ile kontrat imzalamadı. Hamilton’ın, İstanbul’da çalışmayan lastiklere rağmen kusursuz sürmesi, Mercedes’in onunla devam etmesi için güçlü bir sebep.
Red Bull ise antrenman ve sıralama turlarında en hızlı takım iken, yarış sırasında işler pek yolunda gitmedi. Hollandalı pilot Verstappen’in 2. başladığı yarışı 6. bitirmesi takımına hayal kırıklığı yaşattı. Yarış sonrasında yapılan incelemeler bu performans farkının ön kanatlardaki açıların farklı olmasından kaynaklandığını destekliyor. Pit stop esnasında mekanikerlerin yaptığı ayar hatası, 7 derecelik farka ve daha fazla lastik aşınmasına sebep oldu. Açıkçası Red Bull’un İstanbul’a 3 farklı kanat güncellemesiyle geldiğini biliyorduk fakat bu durum yapılan güncellemelerin araca neler kattığını görmemizi engellerken araca da önden kaymalar yaşattı.
Yarışın sonunda Lewis Hamilton, Sergio Perez ve Sebastian Vettel profesyonel ve hatasız bir sürüş sonucu çok iyi iş çıkaran pilotlardı. Daha önce de belirttiğim gibi, bu pistte önceden deneyimi olan pilotlar iyi iş çıkarırken, genç pilotlar hatalar yaparak biraz geride kaldı.
Gelelim ‘2021 sezonunda İstanbul Park yer alacak mı?’ sorusuna. Geçtiğimiz günlerde açıklanan F1 2021 takviminde şimdilik bir yarışlık boş yer var. Sonuç olarak zorlu şartlarıyla fanlar açısından takvimde kalması istenilen İstanbul Park için hâlâ bir umut var. İzlediğimiz en heyecanlı ve yıllar boyu konuşulmaya devam edilecek yarışlardan birine 2020 yılında ev sahipliği yapan İstanbul Park’ı tekrar takvimde görmek umuduyla!
Görseller: