Bu yazımda Osmanlı Kültür ve Medeniyetinde önemli bir yeri olan Ebrû sanatını tanıtacağım.
1)Ebrû Nedir?
Ebrû; kitre gibi maddelerle yoğunluğu arttırılmış su üzerine özel fırçalar yardımıyla boyaların serpilip orada meydana gelen desenlerin kâğıda alınması ile elde edilen bir sanat türüdür.
2)Ebrû’nun Kelime Kökeni
“Ebrû”nun kelime kökeni hakkında birçok iddia bulunmakta. Bazı kaynaklar yüzsuyu anlamına gelen “ab-ı ru” sözcüğünden; bazı kaynaklar ise Orta Asya dillerinden Çağatayca’da hareli görünüm, damarlı kumaş ya da kâğıt anlamına gelen “ebre”den geldiğini söylese de en yaygın kanı; kelimenin kökeninin Farsça bulutumsu, bulut gibi anlamına gelen “ebri” den gelmekte olduğudur. Aynı zamanda ebrû Farsça’da kaş manasına gelmektedir.
3)Ebrûnun Tarihçesi
Ebrû sanatının köklerinin 9. ve 10. yüzyıla kadar uzandığı varsayılmaktadır. Bilinen o ki, bu sanat, kâğıdın tarih sahnesine girmesiyle gelişmiştir. 10. yüzyılda Çinli bürokrat Su Yijian (MS 957-995) fırça, mürekkep, mürekkep taşı ve desenli kağıdı ” Wen Fang Si Pu (Çalışmanın dört hazinesi) ” olarak kaydetmiştir. Bilinen tarihlenmiş en eski ebrûlar arasında Topkapı Sarayı’nda bulunan Arifi’nin 1539 tarihli “Guy-i Çevgan” adlı eserindeki ebrûlar bulunmaktadır.
Ebrû hakkında Türkçe kaleme alınmış bilinen en eski eser, 1615’ten sonra yazılan “Tertib-i Risâle-i Ebrî” adlı yazma kitapçıktır. Günümüzde bilinen ebrû tarzındaki eserler ilk kez Orta Asya – Osmanlı coğrafyasında ortaya çıkmıştır. Ebrûnun tarihi ile ilgili olarak Sayın Uğur Derman tarihi kestirilebilen en eski ebrû olarak, üzerinde Mâlikî Deylemî’ye ait bir kıt’anın bulunduğu ve Gürcistan’da yazılmış olan bir ebrûyu gösterir. Bu ebrûnun, hafif ebrû olarak yapılmış olması ve hafif ebrûnun ancak belli bir ustalaşmadan sonra yapılabildiği göz önüne alınacak olursa, ebrûnun orijinin çok daha eskilere dayandığı düşünülmektedir.
4) Malzemeler
Ebrû yapımında başlıca kağıt, su, toprak boya, öd, kitre, denizkadayıfı ve tekne kullanılır. Yapacağınız ebrûnun türüne göre malzemeler değişiklik gösterebilir.
5)Ebrû’nun Çeşitleri
Ebrû’nun bir çok çeşidi vardır: Battal Ebrû, Gel-git Ebrûsu, Şal Ebrûsu, Bülbül Yuvası, Çiçekli Ebrû bilinen en meşhur çeşitleridir.
6)Üstadlar
Şebek Mehmet Efendi, Hatip Mehmet Efendi, Şeyh Sadık Efendi, Hattat Sami Efendi geçmişte bilinen meşhur üstadlardan bir kaçıdır. Günümüzde Mustafa Düzgünman’dan (1920-1990) sonra gelen ebrû sanatçıları arasında, (tarih sırasına göre) Sacit Okyay, Sami Okyay,Fuat Başar, Alparslan Babaoğlu, Sabri Mandıracı, Sadreddin Özçimi, Sedat Altınöz, Hikmet Barutçugil, İsmail Dündar ve Mahmut Peşteli yer almaktadır.
7)Ebrû Üzerine
Mustafa Düzgünman – Ebrûname’nin son iki kıtasından:
“Ey Mustafa! Hakk’a olan aşkının nakışları sana neler öğretti? İçinde gizli olan ve bu Mükevvenât’ı inceden inceye işlemiş olan Nakkaş ise sana Nereye dönerseniz dönünüz Allah’ın Vechi oradadır âyetinin sırrını ilhâm etti. Ebrû kapısı insanı Bâkıy olan Allah’ın Vech’ini fehmetmeye sevk eder. Ârif olan kişi ise bütün bu zuhûrâtı Vahdet noktasından müşâhede eder”
İskender Pala’nın “Ebrûli” adlı yazısından bir paragraf:
“Geldiler…
Su üzerine resim yaptılar önce, kalp çizdiler, şakayık ve karanfil resmettiler. Bir denizci türküsü tutturdular tavlon güvertede, sersefil şîrpençeleri erittiler beyaz hurafeler özgürlüğünde. Renk renk hercâîler, deste deste sünbüller, üftade karanfiller. İlle lâleler… Solmasın, sararmasın diye bunca çiçek, kağıtlara sardılar yapraklarını, dallarını; Filistin’de bir kuyu Yusuf’u sarar gibi, Yed-i Beyzâ’da asa, denizi yarar gibi… Boynu bükük aldanmalar yıldız yıldız ekildi bahçelere ve kuşdilini bilenler yazdı en eski kafiyeleri suyun üstüne…”
ve son olarak Osmanlı Tokadı adlı dizide Mahzar Alanson ebrû sanatını icra ederken bir klibin linkini sizlerle paylaşıyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=XJylGkTLbmc
Kaynak: www.ebrusanati.com