1000. galibiyetini elde eden şampiyon Federer
Geçtiğimiz hafta süresince 4 önemli turnuva geride kaldı. Avustralya Açık öncesi büyük prova niteliği taşıyan Chennai, Brisbane, Katar ve Shenzhen turnuvaları birçok sürprize ve duygusal ana sahne oldu ve yeni sezonda tenisin özlenen güzelliklerini izleyicilere başarıyla yansıttı. Katılan oyuncular ve prestij açısından diğer turnuvalardan bir adım daha önde olan Brisbane Açık erkeklerde şampiyon Roger Federer oldu. Sadece turnuva boyunca sergilediği üstün performansı ve oyunuyla değil, final maçıyla elde ettiği 1000. galibiyetiyle de rekorlarına bir yenisini daha eklemesiyle Federer, yaşayan efsane olarak tenise olan bağlılığını, üst düzey oyununu bir kez daha otoritelere ve tenisseverlere göstermiş oldu. Federer’in, eski günlerini aratmadığı bu cesur, az hata yaptığı, üst düzey etkinlikteki atak oyunuyla Avustralya Açık’ta şampiyon olmasının sürpriz olmayacağını belirtirsek yanlış olmaz. Turnuvadaki diğer oyunculara gelirsek, finalist Milos Raonic’in gayet iyi bir turnuva çıkardığını, geçen seneye göre oyundaki hareketliliğini bir üst seviyeye çıkardığını ve hatalarını azaltarak daha etkili bir performans sergilemeye çalıştığını söyleyebiliriz. Turnuvadaki performansıyla Raonic, bu sene sıralamada ilk 5 te kendine yer edinebileceği ve “Grand Slam”lerde geçen sene yakaladığı başarıları bir üst seviyeye çıkarabileceği sinyalini vermiş oldu. Aynı şekilde Nishikori de geçen sene yakaladığı başarılı düzeyi bu sene de devam ettirebileceği bir performans sergileyerek turnuvaya yarı finalde veda etti. Dimitrov da aynı şekilde oyununda daha konsantre ve cesur olmasıyla geçen sene geçirdiği kötü sezonu bu sene telafi edeceğe benziyor.
Brisbane’de şampiyon Sharapova
Bayanlarda ise Brisbane’de ilk şampiyonluğunu elde eden Sharapova, bu sezon da geçen sene yakaladığı çıkışı devam ettirecek gibi görünüyor. Aynı şekilde finalist Ivanovic ve yarı finalist Bouchard’ın da performanslarını yükseltmiş olmalarıyla ve her ne kadar eski istikrarını sürdüremese de hala zirvedeki yerini koruyan Williams, Shenzhen’de şampiyon olan Simona Halep ve diğer favorilerle birlikte bu sene de turnuvaları ve maçları oldukça çekişmeli geçecek bir sezon bizleri bekliyor. Kısaca değinmek gerekirse, sezona kötü bir başlangıç yapan Azarenka’nın da mental açıdan hala kendini toparlayamadığı ve oyun konusunda eski formunu arattığı bir dönemde seribaşı olarak katılamayacağı Avustralya Açık’ta ne yapacağı da merak konusu olmakta.
Katar Açık’ta Şampiyon Ferrer.
Nadal, Djokovic, Ferrer, Berdych gibi üst düzey oyuncuları bir araya getiren Katar Açık’ta ise Nadal’ın, ilk turda eski günlerini aratmayan ilk setteki güçlü oyununu diğer setlere yansıtamamasıyla Berrer’e elenmesi şok etkisi yarattı. Özellikle backhandinde ritim bulamaması ve puanları iyi bir şekilde yönledirmesine rağmen bitirici vuruşlarda alışılmadık hatalar yapması Nadal’ın maçı kaybetmesinde belirleyici etken oldu. Tabii ki Berrer’in de maç içerisinde ortaya koyduğu servis performansının ve inatçılığının da hakkını vermek gerekir. Avustralya Açık’tan önce Nadal’ın basit hatalarını düzeltememesi ve oyun istikrarını yakalayamaması durumu kendisi açısından büyük bir sıkıntı meydana getirebilir ve erkenden elenmesi bir sürprize daha sebep olabilir. İzleyicilerin Nadal’ı finalde göremeyecek olmalarının yarattığı hayal kırıklığından sonra Djokovic’in de büyük servisçi Ivo Karlovic’e yenilmesi, turnuvadaki bir diğer sürpriz oldu. İlk seti kaybetmesine rağmen Karlovic’in olağanüstü servis performansı belirleyiciliğini gösterdi ve 21 ace atan Karlovic, birçok pozisyonda da sergilediği defansif oyunuyla, izleyicilere keyifli bir maç izletti. Büyük bir çekişmeye sahne olan final maçında ise, Ferrer Berdych’i iki sette mağlup ederek Katar’ da ilk kez şampiyonluğa ulaştı ve sezona iyi bir başlangıç yapmış oldu.
Chennai turnuvasında ise Stanislas Wawrinka üst üste ikinci kez şampiyonluğa ulaşarak toplamda sekizinci şampiyonluğunu elde etti. Şampiyonluk ünvanıyla birlikte 2000 puanı da koruması gereken raket, Avustralya Açık’ta geçen sene elde ettiği başarıyı tekrarlamak için moral bulmuş oldu. Bayanlarda olduğu gibi erkeklerde de rekabetin üst düzeyde olacağı ve sürprizlere açık bir sezon izleyeceğimiz aşikâr. Avustralya Açık’tan bahsetmek gerekirse sakatlığı sebebiyle uzun bir aradan sonra yeniden boy gösterecek olan Martin Del Potro da sezonun ilk büyük turnuvasında seyircilere merhaba diyecek. Marin Cilic’in ve Wilfred Tsonga’nın sakatlıkları sebebiyle turnuvaya katılamayacak olmasının seyirciler açısından hayal kırıklığı yarattığını da belirtmek gerek. Çılgın seyircileri ve büyüleyici atmosferiyle Avustralya Açık bir kez daha tenisseverlere heyecan dolu bir serüven yaşatacak, turnuvanın 19 Ocak-1 Şubat arasında gerçekleşeceğini de hatırlatalım.
