Her sene en farklı olayların yaşandığı, birbirinden değişik filmlerin yarıştığı Uluslararası Berlin Film Festivali’nde bu sene neler olduğundan bahsetmeden olmazdı… ‘Berlinale’ olarak da bilinen festivalin ödülleri, bu sene de Berlin Palast‘ta gerçekleşen gecede sahiplerini buldu.
‘Nobody Wants the Night’ filmiyle açılan festival süresince, 72 ülkeden toplamda 441 film gösterildi. Özellikle; gala gecesinde bulunan Almanya’nın çeşitli bakanları, Christoph Waltz, Sibel Kekilli ve Alman manken Toni Garrn gibi ünlü isimler dikkatleri üzerlerine çektiler. Berlinale’nin jüri üyeleri, 19 film arasından ‘Altın Ayı’ ve ‘Gümüş Ayı’ ödüllerini sahipleriyle buluşturdu.
Uluslararası Berlin Film Festivali’nde; Emine Emel Balcı’nın ‘Nefesim Kesilene Kadar’, Faruk Hacıhafızoğlu’nun ‘Kar Korsanları’ ve Derya Durmaz’ın ‘Gri Bölge’ filmleri de gösterime sunuldu.
Böyle önemli bir festivale ev sahipliği yapmasının yanı sıra gezilmeye görülmeye değer bir şehir olduğunu düşündüğüm, Avrupa’nın kalbi Berlin; gerçekten hem tarihi dokusu, hem de modern yönüyle insanı cezbediyor.
Çok zengin bir mimariye sahip olan şehrin simgesi, iki ayağı üzerinde duran bir ayı. Neden simge olarak ayının seçildiği konusunda bir bilgi yok fakat; belki de Almanca karşılığı ‘Bär’ olan ayının, ‘Berlin’ kelimesi ile olan ses uyumu bir etken olmuştur.
Şehirde, barok mimarinin birçok örneği bulunmakta. Berlin Katedrali, Zafer Anıtı, Brandenburg Kapısı, Müzeler Adası ve daha birçok tarihi yapısıyla gezilmeye değer olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.
Bu sene 65.si gerçekleşen Uluslararası Berlin Film Festivali’nin Darren Aronofsky başkanlığındaki jürisi, yine çok ses getiren kararlar verdi. Festivalin en önemli ödülü ‘Altın Ayı’, şu anda İran sınırları içerisinde yasaklı olan yönetmen Cafer Panahi’nin yönettiği ‘Taxi’nin oldu.
Film bir taksicinin gözünden Tahran’ı ve insanlarını analiz eden, onları dünyayla buluşturan bir senaryoya sahip. Aslında, ülkesindeki protestoları çekmiş olduğu için 20 yıl film çekmesi yasaklanan yönetmen; Taxi’yi tüm bu yasaklara rağmen çekti. Bu yüzden de Altın Ayı ödülü için anons edilirken, ünlü yönetmenden “Yasaklara ve zorluklara rağmen ruhunun ezilmesine izin vermedi. Öfke ve kızgınlığa kapılmadı, sinemaya, ülkesine, halkına bir aşk mektubu yazdı.” şeklinde bahsedildi. Ödülü, İran’dan ayrılamayan Cafer Panahi yerine, küçük yeğeni Hana Saeidi çok duygulu bir şekilde asıl sahibine teslim etmek üzere aldı.
Festivalde ödül alan diğer isimler ise şu şekilde:
Büyük Jüri Ödülü: El Club – Pablo Larrain
Alfred Bauer Sanatsal Yaratıcılık Ödülü: Ixcanul – Jayro Bustamante
En İyi Yönetmen (Gümüş Ayı Ödülü): Radu Jude – Aferim ve Malgorzata Szumowska – Body
En İyi Kadın Oyuncu: Charlotte Rampling – 45 Years
En İyi Erkek Oyuncu: Tom Courtenay – 45 Years
En İyi Senaryo: Patricio Guzman – The Pearl Button
Sanatsal Katkı Ödülü: Evgeniy Privin, Sergey Mikhalchuk – Under Electric Clouds ve Sturla Brandth Grovlen –Victoria
En İyi Kısa Film: Hosanna
