New York Yankees beyzbol takımı, 2009 yılından beri beyzbol dünyasının en büyük şampiyonası olan World Series‘i bir türlü kazanamamaktadır ve üstüne üstlük, 2009 yılından bugüne kadar bir kere bile finallere katılma başarısı gösterememiştir. Ancak bu korkunç istatistiklere ve başarısızlıklara rağmen, sadece üç yıldır MLB’de oynayan genç bir oyuncu önderliğinde bu yıl şampiyonluğun en büyük favorisi olarak görülüyorlar. Sadece üç yılda adından bu denli söz ettirmeye başlayan Aaron Judge’ın hikayesine daha yakından bakalım.
Aaron James Judge, 26 Nisan 1992 yılında Sacramento’da doğmuştur. Doğduktan bir gün sonrasında Northern California’da eğitimci olarak çalışan Patty ve Wayne Judge, Aaron’u evlatlık edinmiştir. Aaron’un kendisi gibi evlatlık olan John dışında kardeşi yoktur ve bu iki kardeş çocukluğunu San Joaquin vadisindeki Linden köyünde geçirmiştir. Bu köy o kadar küçüktür ki sadece bin kişi bu köyde yaşamaktadır. Aaron, San Francisco Giants taraftarıydı ve ona bu sporu sevdiren oyuncu Rich Aurilia’ydı. Orta okulda beraber beyzbol oynadıkları arkadaşları, Aaron’ın yaşıtlarına göre çok güçlü olduğunu söylemişlerdir. 10-11 yaşlarında 1.83 metre olan Aaron ne zaman topa vursa, yakalayıcıların hiçbiri beyzbol topunu yakalayamazmış. Liseye geçtiği zaman da orta okulda olduğu gibi popüler bir öğrenciymiş. Derslerinin ortalamasının B+ olmasının yanında lisesinin beyzbol, basketbol ve amerikan futbolu takımındadır ve bu üç takımın hepsinde bölgesinin en iyi oyuncuları arasına girmiştir. Lise takımlarında bu kadar başarılı olmasında lise zamanında boyunun iki metreyi geçik olmasının önemli bir payı vardır. Amerikan futbolunu her ne kadar beyzbol kadar sevmese de, lisede en iyi oynadığı spor amerikan futboluymuş. Bir sezonda toplam 22 touchdown’u vardır ve takım arkadaşlarından aldığı pasları zıplamadan yakalayabilmekteymiş. Her ne kadar en az konuşulduğu spor basketbol da olsa, o zamanlarda rahatlıkla smaç basabilmekteymiş ve her sezonda yirmi sayılık ortalamayı geçebilmekteymiş.
Aaron Judge, üniversite çağına geldiği zaman Amerika’da tanınan bir oyuncuydu ve önünde iki farklı seçenek vardı: ya Notre Dame, Stanford, Michigan State gibi Amerika’nın en iyi okullarına amerikan futbolu bursuyla gidecekti, ya da beyzbolu seçecekti. Karşı seçenekte her ne kadar birbirinden başarılı üniversiteler olsa da, çocukluğundan beri gönül verdiği beyzbolu seçecekti. Fresno State üniversitesine beyzbol bursuyla girdiği yaz, bir kere daha yol ayrımına düşmüştü. Oakland A’s takımı, Judge’ı 31. sıradan seçmişti ve takımında görmek istiyordu. A’s takımının scout’u Jermaine Clark, Judge’ı takımında görmek için her ne kadar şey yapmış olsa da Judge, ailesini dinleyip üniversitesinin yolunu tuttu. Üniversite takımındaki menajeri Batesole, bütün üniversitelerin kendi beyzbol takımlarında görmek isteyeceği bir menajerdi. Takımına 2008 College World Series‘i kazandırmıştı ve gerçekten çok tecrübeliydi. Judge’daki ışığı görmüştü ve onu geliştirmek için bütün gün antrenman yapıyorlardı. Judge sadece antrenör olarak şanslı değildi, Danny Muno ve Justin Haley ile takım arkadaşıydı ve bunların sonucunda, freshman sezonunda, o sezonun konferansındaki en iyi freshman seçildi ve eyaletinin en iyi freshman takımına girdi. Bir sonraki yılda Judge ligi adeta domine etmişti. Atış ortalaması .308 di ve bir sezonda tam 20 base çalmıştı. Takımının en iyisi olmuştu ve bu iyi performansıyla takımı konferans şampiyonu olmuştu. Her ne kadar Super Reigonal finallerinde kaybetmiş olsalar da Judge Amerikanın en iyi sezonunda kendine yer bulmuştu. 2013 yılında üniversiteden mezun olana kadar her sene en iyi kadroda kendine yer bulan Judge, takımıyla sayısız şampiyonluklar kazanmıştı. Birçok yorumcuya göre Judge, üniversiteden gelecek en iyi altıncı yetenekti.
Üç yıl boyunca Judge’ın gelişimini takip eden Yankees’li yetkililer, Judge’ı 32. sıradan takımlarına dahil etmişlerdi. Bu draft öylesine büyük bir ses getirdi ki, Judge’ın büyüdüğü Linden’da yaşayan insanların hepsi Yankees taraftarı olmuştu. 2014 yılında Yankees’in A ligi takımı Charleston RiverDogs ekibine transfer oldu ve orada beyzbolunu geliştirdi. Takıma gittiği sezonda 65 maçta .333 ortalamasıyla oynaması onu High-A ekibi Tampa Yankees‘e transfer olmasını sağladı. Tampa’da sezon ortalaması .308 di ve 78 RBI’s katkısı vardı. Her sene oyunun geliştirip sırayla AA ekibi Trenton Thunders ve AAA ekibi Scranton/Wilkes-Barre RailRiders’de oynadıktan sonra as takımın Spring Training‘ine katılmaya hak kazanmıştı fakat as takıma seçilememişti çünkü Yankees tam bir veteran yuvasıydı ve Judge gibi bir yeteneğin etkilenmesini hiçbir kulüp yetkilisi istemiyordu. Bunun üstüne GM Brian Cashman, takımı gençleştirme hareketi başlatmaya karar verdi ve hedef olarak 2018 veya 2019’da şampiyonluk kazanma koydu. Judge, bu hareket için alınan ilk oyunculardan olmuştu. Judge, as takımla çıktığı ilk maçta Tampa Bay Rays takımıyla mücadele edecekti. Bu maçın havası çok ağırdı çünkü 1996 yılında şampiyonluk yaşamış Yankees takımı da maçı izliyordu. Judge bu gergin havaya rağmen ilk maçında home run yapmayı başararak takım için ne kadar önemli bir oyuncu olacağını gösteriyordu.
İlk sezonunda sadece 27 maça çıkmasına rağmen kritik maçlarda aldığı roller ve .179 ortalama, 4 home run, 10 RBI’s istatistikleriyle göz dolduruyordu. 2017 yılında takım kamplarında öğrendikleriyle takımın as oyuncusu olmuştu ve Yankees, Judge sayesinde şampiyonluğa oynayan bir takım haline gelmişti. Bütün ofansif istatistiklerde, kendi ligindeki bütün oyuncular arasında ilk üçe girmeyi başarmıştı. Dört kere ayın çaylak oyuncusu, iki kere ayın oyuncusu, yılın en iyi çaylak oyuncusu, pozisyonunun en iyi oyuncusu seçilmişti. All Star kadrosuna da seçilen Judge, All Star’da düzenlenen Home Run Derby yarışmasını kazanan ilk çaylak olmayı da başarmıştı. Yankees ile konferans finallerine kalan Judge, son maçı kaybedip, o sezon şampiyon olacak Houston Astros takımına elendiler. 2018 sezonundaysa doludizgin devam ediyorlar. 1997 yılından beri ilk defa bu kadar yüksek galibiyet oranı alan Yankees takımı en son bu galibiyet yüzdesini elde ettiğinde şampiyon olmuştu. Ligin tepesindeki Yankees takımına önderlik eden Judge’ın takımını bu sezon şampiyon yapıp yapmayacağını göreceğiz ama bu azmi ve yeteneğiyle adından yıllarca söz ettireceğinden hiç şüphem yok.