alejandro_g_inarritu

Bu yıl belki de aday olan filmlerin pek ilgi çekmemesinden dolayı mı, yoksa pek çok kategoride kazanacak olan adayların aylar öncesinden belli olmasından mıydı bilmiyorum ama; 87. Oscar Ödül Töreni genel olarak çok sıkıcı geldi bana. Her zamanki gibi, gecenin en çok merak edilen ödüllerinin törenin sonuna bırakılmasından kaynaklı da olabilir tabii ki bu olay.

Törenin en çok kazananları, en fazla adaylıklara da sahip olan Birdman or (The Unexpected Virtue of Ignorance) ve The Grand Budapest Hotel oldu. Dokuz farklı kategoride adaylıkları bulunan bu iki film, geceden dört Oscar ödülüyle ayrıldılar. Yılın En İyi Filmi ödülü, unutulmuş bir film yıldızının yeniden popüler olma çabası çerçevesinde gelişen olayları kara bir komedi şeklinde ele alan Birdman oldu. Bence 2005 yılında Crash’in kazanmasından bu yana en kötü kazanan oldu Birdman, bu kategoride Boyhood ve The Grand Budapest Hotel daha çok kazanmayı hak eden filmlerdi.

Törende iki farklı isim, uzun yıllar boyunca olan adaylıklarından sonra, sonunda altın heykellerine kavuşabildiler. 2007 yılından bu yana düzenli aralıklarla aday olan ve toplamda sekiz adaylığı bulunan Alexandre Desplat, ‘En İyi Film Müziği’ kategorisinde The Grand Budapest Hotel‘le ilk Oscar’ını aldı, kendisi bu sene ek olarak The Imitation Game için yaptığı müzikle de adaylar arasındaydı. Bir diğer isimse, 1998’den bu yana birbirinden iyi performanslarla dört defa Oscar ödülüne aday gösterilmiş olan Julianne Moore oldu. Moore bu seneki beşinci adaylığıyla sonunda ilk Oscar’ına kavuştu. İsmi açıklandıktan sonra sahneye çıkarken, bütün salon onu ayakta alkışlıyordu.

‘En İyi Film’ kategorisinde adaylığı bulunan sekiz film de en az bir tane olmak üzere geceyi ödül alarak tamamladı. ‘En İyi Yönetmen’ ve ‘En İyi Özgün Senaryo’ kategorilerinin kazananı Birdman or (The Unexpected Virtue of Ignorance), ‘En iyi Düzenleme’, ‘En İyi Ses Mix’i ve en iyi yardımcı aktör kategorilerinde ‘Whiplash’ J.K. Simmons’la kazanırken, Selma‘nın büyük bir dinleyici kitlesine ulaşan soundtrack şarkısı Glory; ‘En İyi Özgün Şarkı’ kategorisinin kazananı oldu. Kostüm tasarımı, prodüksiyon tasarımı ve saç-makyaj tasarımı ödüllerinin kazananı da The Grand Budapest Hotel oldu. Gecenin en çok ödül alması beklenen filmi Boyhood ise, Patricia Arquette’in ‘En İyi Yardımcı Aktris’ ödülüyle yetinmek zorunda kaldı. Diğer filmlerden; American Sniper en iyi ses düzenlemesini, The Imitation Game de en iyi uyarlama senaryo ödülünü aldı. ‘En İyi Aktör’ ödülü ise beklendiği ve hak ettiği gibi The Theory of Everything‘deki muhteşem performansıyla Eddie Redmayne’in oldu.

Gecenin en ilgi çeken konuşmalarına ise Patricia Arquette ve Graham Moore imza attılar. Konuşmasında kadınların maaş eşitliği hakkına dikkat çeken Arquette’e seyircilerden büyük destek geldi. Özellikle Meryl Streep ve Jennifer Lopez’in tepkisi görülmeye değerdi. g0xj7heordnkp3z4uszr

Graham Moore’un konuşması ise, daha genel bir destek mesajıydı. 16 yaşındayken kendisini diğerlerinden farklı gördüğü için intihar etmeye kalkan Moore, insanlara farklılığın güzel bir şey olduğunu ve onların farklılıklarını kabul edip bu mesajı başkalarına yaymaları gerektiğini söyledi.

Törenin en büyük hayal kırıklığı ve bu kadar sıkıcı olmasının en büyük sorumlusu; sunucu Neil Patrick Harris oldu. Kendisinden beklenen performansı veremeyen Harris’in, gece boyunca yaptığı iyi esprilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu ne yazık ki.

Geceyi bütün sıkıcılığından kurtaran şeyler, ‘En İyi Şarkı’ kategorisinde aday olan şarkıların performanslarıydı. Törende, Adam Levine, Rita Ora, Tim McGraw, Tegan and Sara ve John Legen ile Common aday olan şarkılarını seslendirdiler. Onlar dışında, In Memoriam kısmında Jennifer Hudson da bir şarkı seslendirdi. Gecenin en dikkat çeken performansı ise Lady Gaga’dan geldi. Bu sene ‘The Sound of Music’ müzikalinin 50. yıldönümü olması dolayısıyla yapılan bu ‘tribute’ performans, Entertainment Weekly, Consequence of Sound, Rolling Stone gibi yayın organları tarafından gecenin en güzel performansı olarak anılırken, pek çok yazar Lady Gaga’ya gecenin kurtarıcısı olarak baktı. Şarkıcı, bu performans için ‘The Hills Are Alive’, ‘My Favorite Things’, ‘Edelweiss’, ve ‘Climb Ev’ry Mountain’ şarkılarını seslendirdikten sonra filmin başrol oyuncusu Julie Andrews’ın sahneye gelmesi, herkes için büyük bir sürpriz oldu. Hem Lady Gaga, hem de Julie Andrews seyirciler tarafından ayakta alkışlandı.

screen-shot-2015-02-22-at-10-40-32-pm

Leave a Reply