İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ: ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ VE OTORİTE ÇATIŞMASI

Eğitim kurumu kavramının içerisinde üniversite tanımı ve amacı gereği farklı bir konumda yer almaktadır. Üniversite, devletin bağımsız beyin gücünü üreten ve içindeki insanlara devletin en büyük silahı olan eğitimi dahi sorgulamayı ve yendien yapılandırmayı öğreten bir evrendir. Üniversiteler, kendilerine özel evrenleri ile içerisindeki vatandaşlara otorite tarafından çizilen sınırların dışına çıkma imkânı sağlar. Bu yanı ile otoriteye muhalif kalarak ülke içerisinde dinamik bir düzen oluşturur. Üniversite aslında demokrasiyi belirli bir çerçeve içerisinde koruyan bir yapı oluşturur çünkü üniversitenin amacı öğrencilere belirli disiplinleri öğretmek değildir, her birey kendi başına öğrenme işlevini gerçekleştirirken onların sorgulayıcı zihinlerine ket vurabilecek bir otorite varlığını kendi sınırları içerisinde uzak tutar.

Üniversite kavramı Türkiye’de önce köy enstiyülerinin kapatılması, ardından 12 Eylül askeri darbesi ile tüm üniversitelerin YÖK’e bağlanması ile tüm işlevini ve amacını yitirmiştir. Köy enstitüleri, meslek liseleri ve öğretmen okulları vatandaşların ülke ekonomisine katkı sağlamaları için birer öğretim yuvası iken bu öğretim yuvalarının kaldırılması ya da işlevlerini yitirmelerine neden olunması sonucunda üniversiteler devlete çeşitli ekonomik alanlarda iş gücü sağlayan merkezlere dönüşmeye başladı. İşlevini yerine getiremeyen liseler yavaş yavaş yerlerini sayıları gittikçe çoğalan üniversitelere bıraktı. Halbuki üniversitenin ilk amacında yer aldığı gibi demokrasinin, dinamik düzenin ve eleştirel zihnin korunumu adına az sayıda ve siyasi otoriteden yarı bağımsız olması gerekir. 12 Eylül darbesinin ardından tüm üniversitelerin “terörü” ve “iç savaş ihtimalini” azaltmak gerekçesi ile YÖK’e bağlanması aslında demokrasinin ve eleştirel zihnin koruyucusu olan üniversitelerin ölüm fermanı demekti. Üniversite, etimolojik kökeni gereği bir evrendir, içerisindeki canlıların yeme, barınma ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan, ülkenin küçük evrenleridir. Her üniversite kendi kültürünü ve komünitesini özel kampüsleri ile oluştururken bir yandan kendi küçük ülkesini ve otoritesini de yaratmış olur. 13 Şubat 2024 tarihi itibarıyla İstanbul Üniversitesinin rektör Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikâr’ın deyişi ile “duvarsız kampüs” uygulaması yalnızca güvenlik sorununu ortaya çıkarmamıştır, aynı zamanda üniversitenin kendi otoritesine ket vurulmuştur. Ülke içerisinde eğitim ve eleştirel zihin aracılığıyla ilmek ilmek örülen kültürün yok edilmesi hedeflenmiştir. Duvarsız kampüs istemi özünde halk ve üniversite öğrencileri arasında bir eşitlik istemiyken öğrenciler ve halka arasında yaşanan entegrasyon sorununun artmasına sebebiyet vermiştir. İstanbul Üniversitesinin kapılarının halka açılmasında yaşanan durum üniversitenin gitgide ket vurulan yarı bağımsız otorite ve kültürünün asimile edilerek yok olmasıdır. Öğrenciler üniversitede bir birlik ya da komünite değildir artık, ayrıştırılmış bireylerdir. Ortak bir eleştirel zihin yapısı oluşturabilmekten gitgide uzaklaşmışlardır çünkü onları koruyabilecek bir otorite ve güvenli bir alan bulunmamaktadır. Ellerinde kamera ile dolaşan vatandaşların yarattığı gözlenme baskısı öğrencilerin, öğretim görevlilerinin ve personellerin içinde bulundukları toplumdan kendilerini koruma isteklerini artırıyor ve bu durum devam ettikçe elde edilecek sonuç eğitimden eşit biçimde yararlanan iç içe bir halk değil, kendi halkına yabancılaşmış ve bölünmüş bir eleştirel yapı. İstanbul Üniversitesi kapılarını halka açmış ve öğrenciler ayaklanmışken sorulması gereken soru şudur: İstenilen şey farklı yapıların entegrasyonu ve sınırlarını aşan eşit koşullar sağlayan bir eğitim mi yoksa demokrasinin getirdiği adaletin ve eleştirel zihinlerle ayakta kalan dinamik düzenin çöküşü mü?              

Kaynakça:

  • “Halka Açılan İstanbul Üniversitesi’nde Vatandaşlar Derse Girip Fotoğraf Çekti. Böyle Rezalet Görülmedi.” Yeniçağ Gazetesi, www.yenicaggazetesi.com.tr/halka-acilan-istanbul-universitesinde-vatandaslar-derse-girip-fotograf-cekti-boyle-764667h.htm?ysclid=lstfij0r5m151541024. Accessed 20 Feb. 2024.
  • Atak, Elif. “İstanbul Üniversitesi Neden Halka Açıldı ? Amfiye Neden Vatandaşlar Girdi ?” Haber 07, 13 Feb. 2024, haber07.com.tr/istanbul-universitesi-neden-halka-acildi-amfiye-neden-vatandaslar-girdi/.
  • “Bugün Herkes Bu Görüntüleri Konuşuyor!” Halk TV, halktv.com.tr/gundem/istanbul-universitesinin-kapilari-halka-acildi-amfilerden-yeni-goruntuler-geldi-806097h?ysclid=lstfnrcsm4382333281. Accessed 20 Feb. 2024.
  • ŞENER:, Erkan. “İstanbul Üniversitesi’nden Kampüsteki Tartışma Yaratan Görüntülere Ilişkin Açıklama.” Haberler, 13 Feb. 2024, www.haberler.com/guncel/istanbul-universitesi-yaniltici-bilgi-ve-gorselleri-paylasan-hesaplara-hukuki-surec-baslatacak-16850462-haberi/.
  • GÜNÜN YAZARLARI                                                                                                  Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici                    Drone dolandırıcısı önce medyayı kandırmış                                              . “İstanbul Üniversitesi Kapıyı Açtı, Ziyaretçiler Derste Fotoğraf Çekti.” Gazete Duvar, www.gazeteduvar.com.tr/istanbul-universitesi-kapiyi-acti-ziyaretciler-derste-fotograf-cekti-haber-1669188. Accessed 20 Feb. 2024.

Leave a Reply