Mickael Gelabale, Fransa’nın dünya basketboluna sunduğu değerli oyunculardan bir tanesi. 2.01 boyundaki kısa forvet, Tony Parker ve Boris Diaw gibi birçok yetenekli Fransız oyuncunun aksine INSEP oyuncu merkezinin bir ürünü değil. Basketbol eğitimini ve gelişimini Cholet’in alt yapısından alan Gelabale, 18 yaşında A Takım kadrosuna alınarak kariyer basamaklarını çıkmaya başladı. 2001-04 yılları arasında Cholet forması giydi ve oradaki son sezonunda iyi bir çıkış yakaladı. 2004 yazında NBA Draft’ına katılan Gelabale, Seattle Supersonics tarafından ikinci turda seçilme başarısı gösterdi. Takip eden sezonda NBA’e gitmek yerine Avrupa’da kalmayı tercih etti ve Cholet ile iki yıllık yeni bir anlaşma yapmasına rağmen Real Madrid’den gelen telifi kabul etti ve ACB Ligi’nin yolunu tuttu. Madrid takımında koç Bozidar Maljkovic ile çalışıp tecrübe kazanmayı seçen Gelabale, bu isteğinde başarılı oldu ve ilk sezonunda Euroleague’de ciddi süreler aldı. Koç Maljkovic’in güvenini kazanan Gelabale, Real Madrid ile iki sezon geçirdi ve kariyerini inşa etme adına patlama yaptığı yer burası oldu. 2006 yazında Seattle’ın yolunu tutan Fransız oyuncu, iki sezon geçirdiği NBA’de beklenilen performansı sergileyemedi ve ikinci sezonunda yaşadığı çapraz bağ sakatlığı ile sezonu kapattı.
Sakatlığının etkilerinin geçtiğini düşünen Gelabale tekrar NBA’de oynamak istedi ve Los Angeles Lakers ile anlaştı. Ancak sezon başlamadan bu anlaşma iptal oldu ve Gelabale kendini D-League ekiplerinden biri olan Los Angeles D-Fenders takımında buldu. Buradaki macerası da sadece iki ay süren yıldız oyuncu, tekrar Avrupa’ya dönüş yaparak kariyer merdivenlerini çıkmaya başladığı kulüp olan Cholet’ye katıldı. 2009-10 sezonu Gelabale için tekrar bir kırılma noktası oldu ve Fransa Ligi’nde şampiyon olan Cholet takımının en önemli parçası olarak MVP ödülünü kazandı. Bu sezondan sonra sırası ile Asvel, Spirou, Khimki, Cedevita, Valencia’da birer sezon forma giydi. Her sezon takım değiştirmesindeki ana etkenin NBA’de oynamak istemesi olduğunu düşünüyorum. 2013 yılının Ocak ayında Minnesota ile sözleşme imzaladı ve sezon bitiminde eski takımı Khimki’ye geri dönen oyuncu 2014 yazında sözleşmesini uzatmayarak free agent oyuncu konumuna geçti.
Oyuncu Özellikleri
Mickael Gelabale kariyerinde çok önemli koçlarla çalışmış bir isim. Bozidar Maljkovic, Erman Kunter, Rimas Kurtinaitis ve Velimir Perasovic bunlardan birkaçı. Bu koçların sisteminde önemli yer tuttuğunu da söylemek gerekiyor. Çünkü Avrupa Basketbolu’nda 3 numarada oynayan oyuncular için yapılan en kısa ve net tanım; savunmada rakibin skorerini durdurmak ve hücumda ceza atışlarını sayıya çevirmek olarak yapılıyor. Gelabale için de bu tanım geçerli. Basketbol zekası yüksek bir oyuncu olan Gelabale hem savunmada hem de hücumda pozisyon bilgisi iyi olan bir oyuncu. Atletizmi ve uzun kolları ile ön plana çıkan Fransız forvet, iyi bir şut mekaniğine sahip. Jump-Shot özelliği bakımından da rakiplerine önemli bir avantaj sağlıyor. Buradaki kilit nokta ise topu hareketli aldığı zaman veya pull-up dediğimiz dribbling üstü şut atarken topu iyi koparması ve şut mekaniğini bozmaması yani stabil kalması. Bir diğer avantajı da şutu zorlamaması ve oyunda hiç risk almaması. Bununla beraber ağır kanlı gibi gözükse de atletizminin ve patlayıcılığının iyi seviyede olduğunu belirtmek lazım.
Kurtinaitis’in Khimki’si hücumda spacing’i iyi yapan bir takım. Gelabale de topla fazla oynamayı sevmeyen ve sürekli doğru pozisyonu arayan bir oyuncu olduğu için rol oyuncusu konumundaydı. Kariyerinin genelini bu şekilde geçirdiğini de söyleyebiliriz. İyi bir spacing ile dip köşelerden etkili olan ve topsuz kat gibi seçenekleri olan bir oyuncu. Bununla birlikte uzun kollarının avantajı ve doğru opsiyonu araması ile zaman zaman forvetten oynanan ikili oyunlarda da etkili olduğunu söylemek lazım. Savunmada ise atletizmini ve uzun kollarının avantajını kullanarak var olan bir oyuncu. Bu nedenle ribaund konusunda da iyi olduğunu söyleyebiliriz. Bu sezon VTB Ligi’nde 3.2 ribaund ortalaması tutturduğunu belirtelim.
