BAŞLANGIÇ NOKTASI MEÇHUL BİR TARİH: TÜRK FUTBOLU

Tüm dünyada milyonlarca insan tarafından sevilen ve takip edilen meşin yuvarlak günümüzde 22 kişilik bir sporun icrasından çok daha fazlasını temsil ediyor. Bedensel gelişimin ötesinde futbol, kimi zaman ayrışmış bir ulus için ortak sevinçte veya kederde birleşme noktası kimi zaman ise zekâ içeren taktiklerin ustaca çarpışmasıyla dehanın hayat buluş şeklidir. Bir başka deyişle, iki teknik direktörün on birer taşla oynadıkları satrançtır. Buna karşın futbola ilişkin bu sevgi ve ilgi kaçınılmaz olarak parayı çağıracak ve elbette paranın girdiği yere de rant girecektir. Bu minvalde elbette ki çıkar çatışmaları, futbol otoritesi üzerindeki manipülasyon denemeleri ve gücü elde etmek için yapılan türlü çarpıtmalar kaçınılmaz olacaktır. Peki, bu denli etkili bir spor olan futbol dünyaya nereden yayılmıştır? Türkiye toprakları futbolla ne zaman tanışmıştır? Her yıl aynı kurallar aynı yöntemler ve benzer takımlarla oynanan futbol neden popülaritesini yitirmemektedir? Her şeyi tüken kapitalizm futbolu neden tüketmemektedir? Gelin hep birlikte futbolun dünyasına doğru bir yolculuğa çıkalım.  

Benzeri oyunlar milat öncesi dönemlerde Çin’e veya Roma İmparatorluğu’na dayansa da futbol İngiltere’de dünyaya gelmiştir. Cambridge Üniversitesinde oluşturulan kurallara dayanarak 1863’te İngiltere Futbol Birliği ( FA) bir dizi kural hazırlamıştır ve 1872 yılında dünyanın ilk futbol yarışması olup günümüze değin varlığını sürdüren “FA Cup”  hayata gelmiştir (Wanderes, Royal Engineers’ı 1-0 yenerek ilk kupayı kazanan takım olmuştur).

FA Cup’ın varlığı diğer ülkelerde futbola olan ilgiyi tetiklemiştir bu sayede futbol İngiltere’den tüm dünyaya doğru yayılmaya başlamıştır. Tarihin ilk futbol kulübünün Sheffield F.C.(1857) sayılmasına karşın dünyada ondan sonra Arjantin’de Buenos Aires Football kulübü (1863),  Almanya’da  Dresden English Kulübü (1874) ve diğerleri bu yeni spor akımı dalgasını takip ederek kurulmuşlardır. 1904 yılında Belçika, Danimarka, Fransa, Almanya, Hollanda, İspanya, İsveç ve İsviçre’nin milli federasyonları arasındaki uluslararası rekabeti denetlemek amacıyla kurulan ve günümüzde CAF (Afrika), AFC (Asya ve Avustralya), UEFA (Avrupa), CONCACAF (Kuzey ve Orta Amerika ile Karayipler), OFC (Okyanusya) ve CONMEBOL (Güney Amerika) olmak üzere altı bölgesel birimden ve 211 üye ülkeden oluşan Uluslararası Futbol Birliği (FIFA)’ futbolun globalleşme sürecine hız katmıştır.

Uluslar 1930 yılında Uruguay’da ilk defa bir futbol müsabakası için karşı karşıya gelmiş ve ilk dünya kupası finalde Arjantin’i 4-2 yenen Uruguay’ın olmuştur. Avrupa çapında oynanan futbola bakıldığında 1954’te kurulan Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) 1960’ta Fransa’da Avrupa ülkeleri kendi aralarında Avrupa Futbol Şampiyonasını düzenlemiş, finalde Yugoslavya’yı 2-1 yenen Sovyetler Birliği bu şampiyonluk kupasının sahibi olmuştur.

                                                                                (Uruguay- Arjantin 1930)

(SSCB 1960)

Avrupa’da kulüpler düzeyine gelindiğinde ise daha sonra adı Şampiyonlar Ligi olacak Şampiyon Kulüpler Kupasını ilk kez kazanan takım, Fransız Stade de Remis takımını 4-3’lük skorla mağlup eden İspanyol ekip Real Madrid olmuştur. Bununla birlikte “kupa iki” olarak anılan daha sonra adı UEFA Avrupa Ligi’ne dönüşecek olan Kupa Galipleri Kupası’nı İskoç Rangers’ı deviren İtalyan Fiorentina kazanmıştır.

(UEFA Champions League)

Türkiye’deki Durum

Kökenlerini Osmanlı’dan alan Türk futbolu ilk kulüp deneyimini İngilizler ve Rumlar tarafından kurulmuş Kadıköy Futbol Kulübü (1902 Cadi-keuy Football Club’) ile yaşamıştır. 1903’te ise İstanbul Ligi kurulmuştur ancak 1905’te Mektebi Sultani öğrencileri Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından Galatasaray’ın kurulmasına kadar Türkler tarafından uzun süreli ve istikrarlı bir kulüp kurulamamıştır. 1907-1908 sezonunda ilk şampiyonluğunu alan Galatasaray’ı 1907’de Fenerbahçe, 1910’da da Beşiktaş Jimnastik Kulübü (Jimnastik kulübü olarak 1903) izlemiştir. 1908-1923 yılları arasında yeşerme sürecini yaşayan Türk Futbolu, 1923 yılında kurulan Futbol Heyet-i Müttehidesi (şimdiki adıyla Türkiye Futbol Federasyonu’nun) FIFA’ya üye oluşuyla ivme kazanmıştır. İlk milli maçını 26 Ekim 1923’ te İstanbul’da Romanya’ya karşı oynayan Türk Milli Takımı 2-2’lik skora imza atmıştır. 1962 yılında Avrupa ülkesi sayılarak UEFA’ya kayıt olan Türkiye 1959 değin Milli Küme, Maarif Mükafatı gibi isimlerle düzensiz şekilde oynanan müsabakaları 1959 yılında Milli Lig’e dönüştürerek futbolu modern görünümüne kavuşturmuştur.

(Türkiye Futbol Federasyonu)

Kendi yağında kavrulan Türk Futbolu için 1988-1989 sezonu bir kırılma noktasıdır. Şampiyon Kulüpler Kupası’nda (şimdiki adıyla Şampiyonlar Ligi) yarı finale çıkmayı başaran Mustafa Denizli yönetimindeki Galatasaray yarı finalde Romanya ekibi Steaua București’ ye yenildiğinden finale çıkamamıştır. Ancak Türk takımlarının bu seviyedeki en yüksek başarısı bu sayede sağlanmıştır. Türkiye futbol anlamında diğer ülkelerden eksik olmadığını, istendiğinde her zaman ve her yerde herkese rakip olabileceğini tüm dünyaya göstermiş ve kendine olan güvenini artırmıştır. Bununla birlikte Milli Takımlar seviyesinde Uluslararası düzeydeki önemi kırılma noktalarından biri olan Akdeniz Oyunları ikinciliği, 1991 yılında Fatih Terim yönetimindeki 21 yaş altı takımdan gelmiştir. Akdeniz Oyunlarında finale kadar çıkan milliler finalde Yunanistan engeline takılarak birinci olamamış ve gümüş madalya sahibi olmuşlardır. 2000 yılına gelindiğinde ise Türk Futbolu altın çağının doruk noktasına ulaşmış ve Galatasaray önce İngiliz Arsenal’i yenerek kupa ikinin (UEFA Kupası) ardından Şampiyonlar Ligi Kupası sahibi Real Madrid’i yenerek Süper Kupa’nın sahibi olmuştur. 2002 yılında Şenol Güneş yönetimindeki Türk Milli takımı dünya kupasında üçüncü olmuş, 2008 yılında ise Türk Milli Takımı Fatih Terim liderliğinde yarı finale çıkma başarısı göstermiş ancak yarı finalde Almanya tarafından 3-2’lik skorla mağlup edilmiştir.

(17 Mayıs 2000i Kopenhag Parken Stadyumu, Teknik Direktör Fatih Terim, teknik heyet ve Galatasaraylı oyuncular)

(25 Ağustos 2000,  Monako, II. Louis Stadyumu, Teknik Direktör Mircea Lucescu ve Galatasaraylı oyuncular)

(2002, Daegu, Güney Kore, Teknik Direktör Şenol Güneş ve Türk Milli Takımı oyuncuları)

Ne yazık ki şu an için Türk futbolu adına geçmişin başarılarını yad etmek dışında bir şey yapmak elden gelmiyor. Zira 2000’ deki Süper Kupa’dan sonra ülkeye bir daha herhangi bir Avrupa kupası gelmemiş ve Türk futbolunun üç büyüğü sayılan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın istikrarsız ve Avrupa’da kalıcı olamayan futbolları sebebiyle ülke puanı da günden güne erimiştir. Türk futbolunun lokomotifi sayılan üç büyük kulübün bu durumu Milli Takım’ı da etkilemiş ve Türk Milli takımı eski gücünü yitirmiştir. Eskinin görkemli günlerini aratan kulüplerimiz anlaşılan kendi aralarındaki mücadeleyle kör olarak asıl hedefin sportif başarıyı ülkeye getirmek olduğunu unutmuşlardır. Farklı düşüncelere, farklı ideallere farklı renklere inanıyor olsak bile ortak paydalarda buluştuğumuz günler artık uzak bir geçmişe aitlerdir. Tarafgirlik ve kutuplaşma kültürü, rant ve çıkar çatışması gibi etkenler futbolun ana amacından bizleri kopartmıştır. Oysa futbol rekabete dayanmasına karşın toplumun birleştirici unsurlarındandır. Kulüplerimizin bir an önce iç çekişmelerini bitirerek asıl amaçlarına, yani ülkelerine kazandıracakları başarılara, döndüklerini ve daha iyi ilerlediklerini görebilmek dileğiyle…

Kaynakça

  1. “FA Tarih” https://www.thefa.com/about-football-association/what-we-do/history#:~:text=The%20History%20of%20The%20FA,-Shares&text=The%20Football%20Association%2C%20English%20football’s,’father’%20of%20The%20Association.
  2. “FIFA Tarih” https://www.ussoccer.com/history/organizational-structure/fifa#:~:text=FIFA%20was%20established%20on%20May,National%20Associations%2C%20Confederations%2C%20and%20their
  3. “Türkiye Futbol Federasyonu Tarihi” https://www.tff.org/default.aspx?pageID=293
  4. “UEFA 2000” https://www.ntvspor.net/futbol/galatasaray-in-uefa-kupasi-zaferinin-20-yil-donumu-5ec11d34482ed31b64d09a22
  5. “Süper Kupa” https://www.goal.com/tr/galeri-listesi/1998den-guenuemueze-uefa-sueper-kupa-finalleri/l75mc0l1q5841w4iyzq0472dp
  6. “Dünya 3.’lüğü Türkiye A Milli Takımı” https://www.trthaber.com/haber/spor/turkiye-2002-dunya-kupasinda-ucuncu-oldu-723691.html

Leave a Reply