Elektrikler 25 Mart’ta Yeniden Kesilecek!

poster_revolution_tv_show_com

Dünya üzerindeki tüm elektriğin bilinmeyen bir sebeple ortadan yok olmasıyla ortaya çıkan karmaşa halini ve yeni gelişen şartlarda yaşanan güç ve yaşam savaşını anlatan bilim kurgu dizisi Revolution, 25 Mart Pazartesi akşamı ekranlara geri dönüyor! Eylül 2012’de yayın hayatına başlayan dizi; Lost, Alias, Fringe gibi önde gelen yapımların yaratıcısı J.J. Abrams ile Supernatural’ın yazarı Eric Kripke’nin ortak projesi. 10 bölüm yayınlandıktan sonra, kasım sonunda sezon arası tatiline giren ve 4 ayı aşkın bir süredir ekranlardan uzak kalan dizinin yeni bölümü “The Stand”, Türkiye’de 31 Mart Pazar akşamı cnbc-e aracılığıyla sevenleriyle buluşacak.

Dizide olay örgüsü, dünyanın birdenbire karanlığa gömülmesinden 15 yıl sonra, var olan devletlerin yerle bir olduğu ve yeni devletlerin oluştuğu, milislerin kontrolü ele geçirdiği bir dönemde, bir zamanların Amerika Birleşik Devletleri’nde geçiyor. Hayatımızın tüm kontrolünü elinde tutan elektriğin bir anda yok olmasıyla, kurulu düzenimizin ne kadar çabuk ve geri dönülmez bir biçimde değişebileceğini göstermesi açısından oldukça ilginç ve düşündürücü bir konuya sahip olan yapım, çekim teknikleri, zamanda geriye-ileriye sıçrama usulleri, ses efektleri ve geçtiği ortam nedeniyle Lost’u anımsatsa da, senaryosundaki eksiklikler onu –en azından şimdilik- bir külte dönüşmenin çok uzağında tutuyor.

Temel olarak, kendi halinde bir genç kız olan Charlie Matheson’ın (Tracy Spiridakos) milisler tarafından kaçırılan kardeşi Danny’i kurtarmak için yıllardır görmediği, milislerin eski komutanı amcası Miles (Billy Burke) ve arkadaşları Aaron ve Nora ile yaptığı bir yolculuk hikâyesi olan Revolution, geri planda bölgenin yeni hâkimi Monroe Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve kesintiden sonraki panik ortamına da ışık tutuyor. Tüm elektriğin yok olmasıyla bir anda kaosa sürüklenen dünyada, herkesin hayatta kalmak adına öldürmeye, başkalarının malına göz dikmeye ve büyük şehirlerin dışına göç etmeye başlamasıyla, insanlığın bir nevi Thomas Hobbes’un “state of nature”ına (doğa haline) dönüşüne tanık oluyoruz. Bu anlamda “Revolution” (Devrim), dizinin jeneriğinde de gösterilen bir kelime oyunu ile Evolution’a (Evrim) dönüşüyor.

Revolution-returns-poster

Dizinin benim için en ilgi çekici yanı, değişen şartlara paralel olarak insanların da ne kadar değiştiğini gözlemleyebilmek. Giancarlo Esposito’nun müthiş bir oyunculukla hayat verdiği Milis Yüzbaşı Tom Neville karakteri belki de bu değişime verilebilecek en iyi örnek; elektriğin olduğu dünyada son derece nazik, uyumlu ve yan komşusuna oğlu uyuyamadığı için müziğin sesini kısmasını söylerken bile iki kez düşünen, biraz da mazlum bir karakter olan Neville, kesinti sonrası dünyasında, keskin zekâsı ve yönetme becerileriyle sivrilen, General Monroe’nun en yakın adamlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.

Karakter alt metinleri ve senaryo yeterince incelikle işlenmiş olsa (mesela Miles, Cüneyt Arkınvari bir tavırla 20 kişiyi yalın kılıç alt etmese ya da onca yıl görüşmemiş anne-oğul daha bir duygusalca kavuşsalar) çok daha parlak bir yapım haline gelebilecek olan Revolution, insanı yine de bir şekilde yakalıyor. Bunda David Lyons, JD Pardo, G. Esposito gibi oyuncuların öne çıkan oyunculuklarının da büyük etkisi var. Dizi, merak duygusunu canlı tutan örgüsü sayesinde sezonun 2. yarısında da hayranlarını ekrana bağlamayı sürdürecek gibi görünüyor. Henüz başlamamış olanlar için sezonun ikinci yarısını yakalamak hala mümkün, elektriksiz bir dünya sizi bekliyor!

Yeni jenerik için;

http://www.youtube.com/watch?v=1pA8xD1ol80

Kaynaklar: http://www.imdb.com/title/tt2070791/

http://www.nbc.com/revolution/

Leave a Reply