“Hava kurşun gibi ağır!!
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
erit-
-meğe
çağırıyorum…”
Diye giriyor sahneye Genco Erkal.
“Kerem Gibi: Nazım Hikmet’le 35 Yıl” isimli oyununu 18.Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali kapsamında DT Cüneyt Gökçer Çayyolu Sahnesi’nde seyirciyle buluşturuyor bu sefer.
Genco Erkal bu tek kişilik, belgesel-tiyatro niteliğindeki oyununda Nazım Hikmet’in hayatını onun şiirleriyle ve arka planda onun görüntü ve videolarıyla harmanlıyor.
Nazım’ın Kurtuluş Savaşı izlenimlerinden yazdığı şiirlerle başlıyor gösteri. Genco Erkal’ın etkileyici sesi ve usta oyunculuğu Nazım Hikmet’in unutulmaz şiirleriyle bir araya gelince doyum olmuyor dinlemeye, izlemeye. O Nazım oluyor, bizi de Nazım olmaya çağırıyor adeta.
Ozan’ın gençlik yıllarını, hapishane hayatını, açlık grevini, kadınlarını ve vatan hasretini kimi zaman onun ağzından kimi zaman da Genco Erkal’ın okuduğu yine onun şiirlerinden dinliyoruz.
Kurşun eritmeğe çağırıyor bizi,
Yanmaya çağırıyor,
Güneşe akın etmeye,
Yaşamaya çağırıyor.
Ve Nazım Hikmet Vatan Hainliğine Devam Ediyor Hâlâ
Oyunun bitiminde herkes ayakta Genco Erkal bir ayrı, Nazım Usta bir başka alkışlanıyor. Festival yetkililerinden biri çiçeğini sunarken Erkal’a; çiçeği Nazım için veriyor, Gezi için veriyor, Mehmet Ayvalıtaş ve Ethem Sarısülük anısına veriyor. İzleyenler şimdi ayrı bir hüzünde ayrı bir saygı alkışındalar.
Genco Erkal çiçeğini Nazım Ustaya bırakıp ayrılıyor sahneden.
Festivalde izleyemediyseniz Kerem Gibi’yi; Nazım Hikmet Oratoryosu’ndan, Fazıl Say’ın piyanosu, Genco Erkal’ın yorumu ve Zuhal Olcay’ın güzel sesiyle Mavi Gözlü Dev – Yaşamaya Dair‘den bir bölüm:
Şiirle kalın, Nazım’la kalın…