BBL’de Final Heyecanı: İki Büyük Usta’nın Satrancı

Beko Basketbol Ligi’nde Fenerbahçe Ülker ile Galatasaray Liv Hospital arasındaki derbi niteliğindeki final mücadelesi 3 Haziran Salı günü oynanan maçla başladı. Ülkemizi Euroleague’de de temsil eden, Türkiye’nin belki de en büyük iki takımının mücadelesinde ilk iki maç saha avantajını elinde bulunduran Fenerbahçe Ülker’in sahası Ülker Sports Arena’da oynandı. Seyircisinin de desteğiyle ilk maçı çok rahat kazanan Fenerbahçe Ülker, büyük heyecana sahne olan ikinci maçı da 1 sayı farkla kazanarak Abdi İpekçi’de oynanan maçlar öncesi önemli avantaj sağladı. Şimdi de serinin ilk iki maçına göz atalım:

Fenerbahçe'nin yıldız oyun kurucusu Bo McCaleb ilk maçta etkili bir oyun sergilerken Sinan Güler de takımına katkı yaptı.

Fenerbahçe’nin yıldız oyun kurucusu Bo McCaleb ilk maçta etkili bir oyun sergilerken Sinan Güler de takımına katkı yaptı.

İlk Maç: Fener Hızlı Başladı

Ülker Sports Arena’da oynanan ilk maça oldukça iyi başlayan Fenerbahçe, hücumda oldukça zorlanan ve Furkan haricinde skor üretemeyen ezeli rakibine karşı hızlı hücumlarla sonuca gitti ve fark bir anda 11 sayıya çıktı: 16-5 Çeyreğin kalanında da aynı görüntü devam ederken ilk periyodu 26-15 önde kapatan Fenerbahçe, ikinci periyotta da üstün oyununu sürdürürken McCaleb ve Preldzic’in skorda liderliği yaptığı ikinci periyodu Preldzic’in son saniye üçlüğüyle 52-35 önde geçti.

İkinci yarıya Galatasaray Liv Hospital biraz daha iyi başlayıp farkı biraz eritse de Fenerbahçe rakibinin geri dönmesine izin vermedi ve bu periyodu da 66-51 önde geçti. Son periyotta da oyunda üstünlüğünü sürdüren sarı-lacivertli ekip, genç oyuncuları Berk ve Metecan’ın da şans bulduğu maçı 89-70 gibi farklı bir skorla kazanıp seride 1-0 öne geçti.

Fenerbahçe'nin tecrübeli kaptanı Ömer Onan Bonsu ve Ersin Dağlı'nın arasında

Fenerbahçe’nin tecrübeli kaptanı Ömer Onan Bonsu ve Ersin Dağlı’nın arasında

Beklenenin aksine, skorun maçın başından sonuna kadar farklı gitmesindeki ana sebebin Fenerbahçe’nin maça fırtına gibi girmesi ve devamındaki istekli oyunu ile beraber Galatasaray’ın kendi doğrularını uygulayamaması olduğunu söyleyebiliriz. Maçın başından itibaren çok iyi savunma yapan Fenerbahçe, hücumda da takım oyununu başarılı bir şekilde uygulayıp skoru çok iyi dağıttı ve taraftarının yarattığı atmosferin de katkısıyla istekli görüntüsünü oyun ve skor üstünlüğüne kolayca dönüştürdü. Euroleague ilk tur gruplarından beri takım oyununu ve sert savunmayı iyi uygulayamayan sarı-lacivertli ekip uzun zamandan beri ilk kez böyle bir görüntü verdi. Öte yandan, finale daha zorlu bir yoldan gelen ve Fenerbahçe’ye göre biraz daha yorgun olan Galatasaray Liv Hospital, maçın başından itibaren savunmada kırılgan bir görüntü ortaya koyarken hücumdaki düşük şut yüzdesi ve müsait pozisyondaki atışları sayıya çevirememeleri farkın erken açılmasının ana sebepleriydi. Galatasaray’ın sezon boyunca saha içi lideri olan Arroyo’nun maç boyunca oyunun içine girememesi, dış skorer Markoishvili’nin skor üretememesi ve uzunlardan da yeterli katkı gelmemesiyle normalde fazla sorumluluk almayan Türk oyunculara bağlı kalan konuk ekip, bütün bunların sonucunda ilk maçta beklenmeyen bir mağlubiyete uğradı. İlk maçtan sonra eminim ki birçok Galatasaray taraftarının aklında aynı soru vardı: Galatasaray ikinci maçta bu yenilgiye reaksiyon verebilecek miydi?

Galatasaray'ın saha içi lideri Arroyo  2.maçta özellikle Bogdanovic'in savunmasında fazla etkili olamadı

Galatasaray’ın saha içi lideri Arroyo 2.maçta özellikle Bogdanovic’in savunmasında fazla etkili olamadı

İkinci Maç: Gerçek Bir Derbi

Abdi İpekçi’ye gidilmeden önce Fenerbahçe’nin evinde oynanan son maç olan ikinci maçta ise, sahada ilk maçtan oldukça farklı bir Galatasaray vardı. Maça Markoishvili’nin üçlükleri ile başlayan sarı-kırmızılı ekip, McCaleb ve Oğuz ile skor üreten ezeli rakibine karşı bir ara 18-10 ile farkı 8 sayıya çıkarırken ilk çeyreği de 18-13 önde geçti. İkinci çeyreğin başında savunmasını sertleştiren ve ilk maçta olduğu gibi, aldığı savunma ribauntlarının tetiklediği hızlı hücumlarla skor üreten Fenerbahçe 15-2’lik seriyle 25-20 öne geçti. Bu dakikadan sonra toparlanan konuk takım, Markoishvili ve Erceg ile skor bulurken Erceg’in son saniye üçlüğüyle soyunma odasına 34-34 eşitlikle gidildi.

İkinci yarıda da oyun dengede devam ederken, daha düzenli hücum eden Galatasaray, Furkan ve Erceg’in basketleriyle son periyoda 56-53 önde girdi. Son periyotta Markoishvili ve Arroyo’nun sayılarıyla bitime 5 dakika kala farkı 66-58 ile 8 sayıya çıkaran Galatasaray karşısında Fenerbahçe, Zoric ve Bjelica’nın çabalarıyla farkı kapattı ve skoru 71-71’de eşitledi. Son dakikası büyük heyecana sahne olan maçta Galatasaray 73-72 öndeyken, Fenerbahçe, McCaleb’in faulle karışık top çalması ve ardından yaptığı smaçla 74-73 öne geçti. Maçın kader hücumunu Galatasaray yaparken son saniyelerde Arroyo’nun içeri gönderdiği top direkt olarak dışarı çıkarken maç boyunca iki takım aleyhine de birçok yanlış karar çalan Rüştü Nuran’ın topu Galatasaray’a vermesiyle ortam oldukça gerildi. Bunun ardından son hücumda Galatasaray topu potaya gönderemedi ve Fenerbahçe 74-73 kazanıp seride 2-0 öne geçerek önemli bir avantaj yakaladı.

2.maçın özeti olan bir ribaunt mücadelesi

2.maçın özeti olan bir ribaunt mücadelesi

Öncelikle başından sonuna kadar kıran kırana geçen, seyir zevki yüksek bir maç izlettikleri için iki takımı da tebrik etmek gerekiyor. İlk maçta doğru yaptığı şeyleri ikinci maçta da uygulamaya çalışan Fenerbahçe, savunmada rakibinin saha içi lideri Arroyo’yu sürekli olarak farklı oyuncularla savunup savunmacının olabildiğince diri kalmasıyla Arroyo’yu yine son dakikalara kadar oyunun içine sokmazken, aldığı her ribauntta tempoyu yükseltmeye çalışan bir görüntü verdi. Tempoyu yükseltebildiği anlarda kolay sayılarla skor üstünlüğünü yakalayan ev sahibi ekip, Markoishvili ve Erceg’i durduramayınca tempoyu da genellikle istediği gibi kontrol edemedi ve maçı koparamadı. İlk maçtan oldukça farklı bir görüntü çizen Galatasaray ise, daha dengeli ve sabırlı hücum ederken bu sefer bulduğu atışları oldukça yüksek bir üçlük yüzdesi ile oynayan Markoishvili-Erceg ikilisiyle sayıya çevirdi ve Arroyo’nun etkili olamamasına rağmen maçın önemli kısmında kontrolü elinde bulunduran taraf olmayı başardı. Özellikle sete set hücumda etkili bir görüntü sergileyen konuk ekip, farklı kaybettiği ilk maçtan sonra psikolojik olarak toparlanmış bir görüntü verdi ve serinin başa baş geçeceğini gösterdi.

Üçüncü ve dördüncü maçları Galatasaray’ın salonu Abdi İpekçi’de oynanacak seride, Fenerbahçe’nin ilk iki maçta tempoyu yükselttiğinde üstünlük sağladığı oyun tarzını Abdi İpekçi’deki atmosferde de rakibine kabul ettirmeye çalışıp çalışmayacağı serinin kilit noktalarından biri. Eğer Fenerbahçe rakip taraftarların yarattığı atmosferden etkilenmez ve kendi doğrularını başarılı şekilde uygularsa 2-0’lık üstünlüğün de etkisiyle avantajlı duruma geçecektir. Biraz da ilk iki maçı kaybetmenin stresi altında oynayacak Galatasaray ise, ikinci maçta çok sayıda yaptığı top kayıplarını kontrol ettiği, saha içi lideri Arroyo’nun skora yeniden katkı yapmaya başladığı ve sezon boyunca adeta jokeri olan Ender Arslan’ın oyun seviyesini yükselttiği takdirde kazanmak için daha yüksek şansa sahip olacaktır. Sonuç olarak, eğer ki Fenerbahçe rakip sahadaki iki maçtan birini bile alırsa beşinci maçta kendi seyircisi önünde çok yüksek ihtimalle şampiyonluğa ulaşacaktır. Aksi takdirde, Galatasaray’ın moralli ve şampiyonluğa yeniden inanmış şekilde Ülker Sports Arena’ya döneceğini ve kıran kırana üç maç daha izleyeceğimizi tahmin ediyorum.

Leave a Reply