Uzun zamandır ekonomik krizle boğuşan komşu ülke Yunanistan’da hükümet, çöküşü önlemek için halkın aleyhinde politikalar uygulamayı sürdürüyor. Diğer yandan ülke, grev ve isyanlarla çalkalanmaya devam ediyor.
Ekonomik bunalımın başlangıcından bugüne genel tablo gösteriyor ki Yunan hükümeti krizin faturasını emekçi halka, özellikle de kamu sektörüne kesmeye çalışmakta. Bunun en son örneği hükümetin 15 bin kamu çalışanının işten çıkarılacağını ilan etmesi. Yunanistan başbakanının 20 Mart’a kadar 15 bin kamu çalışanını işten çıkaracağını duyurması üzerine bugün ülke çapında genel greve gidildi.
Bir diğer önemli gelişme ise Yunanistan’da uyuşturucunun yasallaşma olasılığı. Uyuşturucu kullanımının yasallaşmasını öngören yasa tasarısı meclise sunuldu. Yasa, 50 bin avro değerine karşılık gelen miktardaki uyuşturucu maddenin bulundurulabilmesini serbest hale getiriyor. Ekonomik krizle boğuşan ülkede uyuşturucunun serbest bırakılması da akıllara hükümet halkını uyutmak mı istiyor sorusunu getiriyor. Her geçen gün, AB ve IMF işbirliğiyle halkın refah düzeyini düşürerek, iflası ertelemek için çeşitli yollara başvuran hükümet emekçi halkın tepkisini azaltmayı başaramamış durumda. İflasın eşiğinde olan Yunanistan’da uyuşturucunun yasallaştırılmasının söz konusu olması da halkın politikadan uzaklaştırılarak, olaylara ilgisiz ve tepkisiz kalmasını amaçlıyor gibi gözükmekte. Diğer yandan uyuşturucu yasallaştırıldığında, bu işten en çok kar edecek kesim ise büyük uyuşturucu patronlarından başkası değil.
Sonuç olarak, Yunan hükümetinin iflastan kurtulmak için aldığı her önlem halka dezavantaj olarak geri dönüyor. Buna karşılık kitlelerin sessiz kalmayıp, haklarını korumaktan vazgeçmemesi ise umut verici.
