Teknoloji her şey gibi sanatı da etkiledi, “Dijital sanat altın çağını yaşıyor” desem abartmış olmam. Kripto sanat, ya da daha açıklayıcı olursam NFT’ler (Non-Fungible Token) kripto birimi ile alınıp satılan dijital sanat eserleridir. NFT’ler resim, müzik, video, gif, ses kaydı gibi dijital olan her şey olabilir. İlk olarak 2017 yılında CryptoPunks adlı avatar projesiyle başlayıp CryptoKitties oyunuyla devam eden, milyon dolarlara alıcı bulan NFT’ler şu an oldukça revaçta. Bu eserler sanatçı tarafından asimetrik şifreleme kullanılarak dijital olarak imzalanır, dolayısıyla orijinallerdir. “Non-fungible” denmesinin nedeni ise, bir para değiştirilebilir veya takas edilebilir iken non-fungible varlıklar özgündür.
Benim NFT’ler hakkında değinmek istediğim konu ise kullanılan aşırı elektrik enerjisi ve dolayısıyla sebep oldukları inanılmaz karbon salınımı.
Bu karbon salınımına sebep olan şey kullanılan blok-zincir teknolojisi. NFT’ler, blok-zincir dediğimiz veri tabanında yer alır. Blok-zincir teknolojisi ile birlikte her işlem güvenceye alınır, ne kadar çok blok olursa zincir o kadar güvenli olur. NFT’ler, blok-zincire eklenmeleriyle onaylanmış olurlar. Bu işlemler madenciler tarafından yapılır. Karbon salınımının ön plana çıktığı yer de burası. Blok-zincir teknolojisinin bir sonucu olarak madencilik işlemi çok fazla elektrik enerjisi gerektirir, bu da yüksek karbon salınımı demektir. NFT’lerin çoğunluğunun yer aldığı Ethereum blok-zincirindeki bir işlemin ortalama bir Amerikan hanesinin 2,4 günlük elektrik tüketimine eşit olduğunu düşünürsek kullanılan devasa enerjiyi daha net görebiliriz. Bir yıllık elektrik tüketimi ise Fas’ınki ile karşılaştırılabilirken, karbon ayak izi Litvanya’nın karbon ayak izi ile karşılaştırılabilir. Ethereum, bu tartışmaların ardından karbon salınımının sorumlusunu NFT’ler olarak görmese de kullanılan madencilik yöntemiyle ilgili yeni bir sisteme geçerek karbon salınımını azaltabileceğini belirtti.
Grimes, Steve Aoki gibi ünlü isimlerin de NFT koleksiyonlarına başlamalarıyla bu piyasa çok fazla ilgi topladı. Hatta albümlerini NFT olarak yayınlayan The Kings of Leon grubu bile var. Ancak gerek kripto endüstrisinin büyümesiyle, gerekse birçok ünlünün NFT işine girmesiyle popülerleşen bu piyasaya olan bakış, karbon salınımı tartışmalarından oldukça etkilendi. Birçok sanatçının eserlerini satma imkânı bulmasının ve dijital sanatın gelişmesinin farkında olmakla birlikte dijital olan bir ürünün bir ülke kadar tüketim yapmasının aşırı olduğu ve doğaya verilen zararın yıkıcı etkilerini göz ardı etmemek gerektiği görüşündeyim. Sadece Ethereum değil, NFT piyasasında yer alan diğer blok-zincirlerin de daha az enerji tüketimi gerektirecek şekilde sistemlerinde değişikliğe gittikleri takdirde teknoloji ve sanatı birleştiren bu akımın sanata yeni bir bakış açısı getirebileceğini düşünüyorum.
Kaynakça
Franceschet, Massimo, Giovanni Colavizza, T’ai Smith, Blake Finucane, Martin Lukas Ostachowski, Sergio Scalet, Jonathan Perkins, James Morgan, and Sebástian Hernández. “Crypto Art: A Decentralized View.” Leonardo (2020): 1-8. Print.
Regner, Ferdinand, André Schweizer, and Nils Urbach. “NFTs in Practice – Non-Fungible Tokens as Core Component of a Blockchain-based Event Ticketing Applicatio.” Dec. 2019. Web.
https://ethereum.org/en/
https://blog.opensea.io/guides/non-fungible-tokens/#What_is_a_non-fungible_token
https://www.artnome.com/news/2018/1/14/what-is-cryptoart
https://maxosiris.com/fragments-03/
https://nftcalendar.io/event/the-everlasting-beautiful-fewocious/
https://digiconomist.net/ethereum-energy-consumption/