Cumhuriyetin ilk yıllarında “muhasır medeniyet” hedefinin taşıyıcı gücü olma, doğuyla batı arasındaki medeniyet ve ilim farkını en aza indirme gayesiyle Ankara ve İstanbul Üniversiteleriyle başlayan modern Türk yüksek öğretimi şu aralar sıradanlaşma ve bir turizm acentesi gibi algılanma sorunuyla karşı karşıya. Bunun siyasi sebepleri başka bir yazı konusu olsun biz ekonomik sebepleri ve sonuçlarını arayalım.
Bacasız Fabrika Üniversite
Turizm bacasız fabrika olarak anılır. Sebebi bölge halkının üretime katılmamasına rağmen yüksek gelirler elde etmesidir. Özellikle 1970’lere değin ülkemizde kıyı şeridi hariç turizm kışlalarla idame ettirilmiştir. Taşraya dağılmış ve oldukça kalabalık olan kışlalar haftasonundan haftasonuna, bölge ekonomisine oldukça büyük hareketlilik kazandırmıştır. Lakin, 2000’li yıllarla birlikte kışlaların yerini büyük ölçüde üniversitelerin dinamizmi almıştır. Zaten, ülkemizde meslek edinme kursu olarak görülen, araştırma yapmak yerine literatürü bilen “ara elemanlar” yetiştirme talebiyle karşı karşıya kalan üniversiteler, özellikle taşra üniversiteleri, son 17 yılda ise bölgeye turist(!) çekme görevini üslenmiştir. 2017 yılı itibariyle ortalama 25 bin öğrenci sayısına sahip 180 üniversite var. Bu öğrencilerin barınmadan beslenmeye kadar tüm ihtiyaçlarının karşılamasından dahi bölge ekonomisine katkısı ortada. Her ile bir üniversiteden bu anlayışın her ilçeye indirgenmesi yadırganmamalı.
Alt Yapı mı?
YÖK’e göre 2017 itibariyle yaklaşık 7 milyon 200 bin öğrenci üniversite eğitimi alıyor. Fakat, toplam yurt kapasitesi ise yalnızca 601 bin. Özellikle 2007 yılından sonra yılda ortalamama 4 devlet üniversitesi açılıyor ve birçoğunun yurt, yemekhane gibi temel alt yapısal eksikleri var. Devletin önceliği bu alt yapısal eksikleri gidermesi olması gerekirken tercihini yeni kurumlarla birlikte artan kontenjanların beraberinde getirdiği sorunları görmezden gelmekten yana kullanıyor.
KYK ile Dönmeyen Çark
Öğrenim kredisi üniversite öğrencilerine devlet tarafından verilen düşük faizli bir kredi türü. Öğrencilerin mezuniyetleriyle birlikte geri ödemesi beklenmekte. Bu yıl 1 milyon 200 bin öğrenci bu krediyi kullanıyor. Başka bir deyişle, aylık yaklaşık 564 milyon lira devlet tarafından üniversite turizmine(!) katkı olarak veriliyor. Fakat ne yazık ki yanlış planlamayla birlikte artan yapısal işsizliğimizle birlikte, gençlerin bu krediyi ödemesi oldukça zorlaşıyor. Geçen yıl kredi kullanan gençlerin yüzde 21.2’si borçlarını ödeyemedi. Bunun sebebi ise ağırlıkla geçici işsizlik periyodunun bir yılı aşması ve kredi kullananların geri ödeme süreleri başladığında halen işsiz olması.
Kontenjan Planlaması
Yeni açılan üniversitelerden bir iki örnek dışında hiç biri açıldıkları bölgenin taleplerini, potansiyel iş olanaklarını, muhtemel araştırma sahalarını göz önüne almadan kuruluyor. Son 5 yılda açılan her 9 üniversiteden 8’inde iktisadi ve insanı bilimler ve mühendislik fakültesi mevcut. Bunun en belirgin örneği ise zaten kronikleşmiş olan eğitim fakültesi sorununu derinleştiren eylemlerle gerçekleştiriliyor. Yılda ortalama 47 bin kişi eğitim fakültelerinden mezun oluyor. Geçen yıl yapılan atama sayısı ise yalnızca 29 bin. Her geçen yıl yaklaşık 15 bin kişi atama bekleyen öğretmenler ordusuna katılıyor. Ayrıca, temel bilimlere verilen formasyon hakkı da bu ordunun yeni neferler kazanmasına yol açıyor. Bu planla(ma)ma ise yapısal işsizliğimizin temel sebeplerinden.
Üniversitelerin Bütçesi
Kamu üniversiteleri merkezi bütçeden öğrenci sayısı baz alınarak pay alıyor. Öte yandan yeni kurulan üniversitelerse kuruluş bütçesi adı altında pay alıyor. 81 ilde 81 üniversite hedefiyle 1992’den sonra kurulan 86 üniversiteden 37’si hali hazırda var olan üniversitelerin bölünmesiyle kurulmuştur. Aşağıdaki tabloda şimdiye kadar en çok bölünme geçiren üniversiteler gösterilmiştir. Bu bölünmeler hem üniversitelerin genel bütçelerinin azaltırken merkezi bütçeye eklenen kuruluş bütçeleriyle öğrenci başına düşen payı azaltmıştır.
Üniversite | Bölünme Sayısı ( Yeni Oluşturalan Üniversiteler) |
Gazi Üniversitesi | 3 ( Ahi Evran, Kastamonu, Hitit ) |
Trakya Üniversitesi | 3 ( On Sekiz Mart, Tekirdağ, Kırklareli) |
KATÜ | 3 ( Recep Tayyip Erdoğan, Ordu, Giresun) |
ODTÜ | 2 ( Kastamonu, Gaziantep ) |
Anadolu | 2 ( Kocatepe, Dumlupınar) |
Atatürk | 2 ( İbrahim Çeçen, Kafkas ) |
Dicle | 2 ( Siirt, Harran) |
Gaziantep | 2 (Harran , Adıyaman ) |
On Dokuz Mayıs | 2 (Ordu, Sinop) |
Not: Bir kez bölünen 16 üniversite yukarıdaki listede gösterilmemiştir.
Tıp Akademileri
Bir mühendislik, bir temel bilim ya da bir tıp öğrencisinin dönemlik maliyeti aynı değil, olması da beklenemez. Bünyesinde tıp fakültesi bulunan pek çok üniversite maddi sıkıntılar çekiyor. Bunun en belirgin örneği Çapa ve Cerrahpaşa tıp fakülteleriyle İstanbul Üniversitesi’dir. Akdeniz, Hacettepe ise diğer örnekleri. Bunun çözümü ise tıp fakültelerinin akademikleştirerek ekonomik özgürlüklerinin verilmesidir. Böylece bünyesinde tıp fakültesi bulunun üniversiteler kaynaklarını diğer fakültelerine aktarabilir.
Son Söz
Bugünlerde meclise sunulan tasarıyla açılması planlanan 18 devlet üniversitesinin 10’nun hali hazırda bulunan üniversitelerin bölünmesiyle kurulacak olması ve bölünen üniversitelerin arasında Gazi, Katü gibi daha önce pek çok kez bölünmüş üniversitelerin bulunması, bu hamlelerin gerçekte görülebilecek bir ilerlemeden ziyade istatistiki bir büyüme ve ilerleme olduğu düşüncesini akla getiriyor.
Kaynakça
https://www.takvim.com.tr/guncel/2018/04/25/20-yeni-universite-kurulmasini-ongoren-tasari-milli-egitim-komisyonunda-kabul-edildi
http://www.yok.gov.tr/web/guest/universitelerimiz
http://www.gsb.gov.tr/HaberDetaylari/1/84998/kykda-yurt-kapasitesi-600-bini-gecti.aspx
https://aa.com.tr/tr/egitim/universite-ogrencisi-sayisi-7-milyonu-asti/821130
https://www.evrensel.net/haber/330365/239-bin-97-ogrenci-ogrenim-kredisi-borcunu-odeyemedi
https://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/cerrahpasa-ve-capa-tip-iflas-etmek-uzere-899781/
Not: Bölünen üniversitelerin bilgisi bahsi geçen üniversitelerin tarihçelerinden edilnilmiştir.