Hasan Ali Toptaş’tan “Gecenin Gecesi”

Hasan Ali Toptaş, Kuşlar Yasına Gider romanından yaklaşık bir yıl aradan sonra yeni kitabı Gecenin Gecesi ile okurunun karşısına tekrar çıktı! Üstelik bir öykü kitabıyla!

İlk iki kitabı olan Bir Gülüşün Kimliği (1987) ve Yoklar Fısıltısı (1990), geçtiğimiz sene Geçmiş Şimdi Gelecek (2016) adıyla tek kapakta buluşmuş; bu olay, Toptaş’ın öykülerine hasret kalan okurları çok sevindirmişti. Yazarı öykülerinden tanıyanların sayısı yadsınamayacak kadar çok. Hasan Ali Toptaş külliyatına romanlarla giriş yapanlar ise yazarın öyküleriyle buluşunca, bu öykülerden kolay kolay kopamazlar!

Hasan Ali Toptaş, son yılların en çok okunan yazarı. Gölgesizler (1995), Kayıp Hayaller Kitabı (1996), Heba (2013) ve Kuşlar Yasına Gider (2016), Toptaş’ın en çok okunan romanlarından.  Yazarın toplamda yedi romanı, dört öykü kitabı, Harfler ve Notalar (2007) isimli deneme kitabı, Başlarken Yalnızsın Bitirdiğinde Daha Da Yalnız (2014) isimli söyleşiler kitabı, Ben Bir Gürgen Dalıyım (1997) isimli çocuk romanı ve Yalnızlıklar (1990) isimli bir şiirsel metni var. Ayrıca Toptaş’ın kitapları İngilizce’den İsveçce’ye, Almanca’dan Korece’ye sayısız dile çevrildi; yazar, 2016 FT/Oppenheimer Ödülleri’nde Heba romanı ile finalist oldu.

1958 Denizli Çal doğumlu Toptaş. Senelerce süren memuriyet yıllarından sonra 2004 yılında emekli olmuş. Ankara Eryaman’da yaşıyor. Bir günde neler yaptığını şöyle anlatıyor yazar:

Sabah kalkar evvela Hasan Ali Bey’in kahvaltısını hazırlarım. Öğleye kadar okurum, yazarım. Öğle vakti kızımı alıp okula götürürüm, yol boyunca kedileri, köpekleri severiz. Dönüp yeniden çalışmaya başlarım. Bu böylece tekrar eder gider.

Hasan Ali Toptaş’ın her eserini ilmek ilmek işleyerek ortaya çıkardığını, hiç acele etmeden, yazdığı her kelimenin içine sinmesini beklediğini sadık okurları pekâlâ bilirler. Bir yıl arayla ikinci kitabının çıkmasına şaşıran okurlara şu cevabı veriyor Toptaş:

Uzaktan bakıldığında, Kuşlar Yasına Gider‘den sonra oturup Gecenin Gecesi‘ni yazmışım gibi görünebilir ama işin aslı öyle değil. Ben o kadar çabuk yazan biri değilim zaten. Bir kitabın ne kadar sürede yazılacağı belli olmuyor tabii, ben de kendime asla bir süre sınırı koymuyorum. Uykuların Doğusu ile Heba adlı romanlarım arasında tamı tamına yedi yıl yedi aylık bir süre vardır mesela. Üçüncü öykü kitabım Ölü Zaman Gezginleri 1993’te yayımlanmıştı. O tarihten bugüne kadar ben zamanımın ve enerjimin neredeyse tamamını roman sanatı için harcadım. Nadiren öykü yazdım. Zaten Gecenin Gecesi‘ndeki öyküler de benim 2000 yılından bu yana 17, 18 yıllık bir sürede yazdığım öyküler.

Bilkent Üniversitesi söyleşisi, 2015

Everest Yayınları’ndan çıkan Gecenin Gecesi, “Yatak”, “Nihat”, “Fotoğraf”, “Veysel’in Kanatları” ve “Şeytan Uçurtması” adlı beş öyküden oluşuyor. Kitapta, Gölgesizler’i  2008 yılında sinemaya uyarlayan Ümit Ünal’ın desenleri de yer alıyor!

Hasan Ali Toptaş’ın her zamanki büyülü dili ve kendine has anlatımıyla bizleri şaşırtmayacağına, kendisine bir yıldır hasret kalan okurlarına güzel bir sürpriz yapacağına inanıyorum.

 

KAYNAKLAR: 

https://www.sabah.com.tr/pazar/2017/11/05/kendimi-hic-bir-yere-ait-hissetmiyorum-dunyaya-bile

http://www.hurriyet.com.tr/oykuye-dile-ve-eve-adanan-40631920

www.hasanalitoptas.com

 

Leave a Reply