Piyasa Ekonomisinin Çıkmaz Sokakları

Ticari bir toplumda makinayla üretimin içerdiği şey, aslında, toplumun doğal ve insani özünü metalara dönüştürmektir. Sonuç tuhaf görünebilir, ama kaçınılmazdır, amaca ancak bu hizmet edebilir. Bu yöntemin neden olduğu sarsıntı mutlaka insan ilişkilerini alt üst edecek ve doğal çevreyi yok etme tehdidini taşıyacaktır

Karl Polanyi

İnsan ilişkilerinin var olduğu günden beri, ekonomik ilişkiler günün koşullarına göre devam ediyor, gelişiyor ve kendi nesnelliği içinde yok oluyor. Farklı dönemlerin değişen ihtiyaçlarına karşılık vermek için gelişen ekonomik ilişkiler, acımasız yönünü de, yıllar içinde insan hırsıyla daha fazla bütünlük sağlamasından alıyor. Sanayi devriminin insanlığa sağladığı meta arzının inanılmaz yükselişi, yönetilen yerine yöneten bir piyasa ekonomisinin doğmasına neden oldu. Bu durumu Klasik liberal görüşün özgürlük kavramını sadece”Laissez faire”den ibaret görmesine bağlamak yanlış olmaz elbette. liberallerin, laissez-faire militan inancı fazlasıyla boş! Müdahaleye duyulan sınırsız tiksinti, özünde, sistemin işlerliğinin güvencesi olan müdahalenin önemini görmezden gelmekte.baconp01

Keza piyasa ekonomisinin kendi kendine varlığını sürdüremediğini, yarattığı krizleri çözemediğini en vahşi yönüyle 2. Dünya savaşında gördük. 1945 sonrası oluşan, görece daha güçlü olan yapılar, devletler görece zayıf olanlara karşı zarar verici kısıtlayıcı yaklaşımı üzerine kurulan bu denge sistemi, günümüz ekonomi-politiğinin en önemli unsuru çünkü bu dengenin yarattığı ekonomik ilişkilerde merkezden- çevreye doğru genişleyen bir yapıya sahip. Devlet dışı diğer uluslararası kurumlarda merkeze yakın noktada konumlanıyor. BM’in günümüzdeki işlevsizliği ve yaptırım gücünün neredeyse hiç olmasının sebebi acımasız piyasa ekonomisini korumak zorunda olduğu gerçeğidir.

Yazımın başında da belirttiğim gibi piyasa ekonomisi toplumun yararına değil toplum onun varlığı için yaşıyor. Piyasaya yüklenen tanrısal misyon, kendisini beslemeyen tüm diğer faaliyetleri önemsizleştiriyor. İşin acı tarafı bu gerçekliği anlamak için fotoğrafı dışarıdan görmenin bir o kadar zor olması. Çünkü piyasa ekonomisi sen her ne kadar ona karşı olsan da, bir mikrop gibi her yerde olmasından dolayı seni içine alıp yozlaştırmayı çok iyi biliyor.

Bugünün dünyasında yükselen siyasi ve ekonomik krizlerin kalıcı bir çözüme ulaşması artık çok zor. Emeğin, toprağın ve paranın zorla meta haline dönüştürülmesi bu çözümsüzlüğün çekirdeğini oluşturuyor! Sistemin işlemesi adına metalaştırılması gereken yani satılabilir hale getirilen emek ve toprak şu an ki nesnellikte çöküşe eşdeğerdir. Arayışımız piyasa ekonomisini insani bir nesne değil, bir öge olarak bünyesine almasıdır, piyasa ekonomisi toplumla nihai barışı sadece bu durumda sağlayacaktır.

Leave a Reply