HAYATI
Geçmişin büyük imparatorluklarında kadının yeri neydi? Kadınlara ne tür haklar tanınıyordu? Yönetime katılabiliyorlar mıydı? Erkek egemen Bizans İmparatorluğu’na baktığımızda kadınlar, her ne kadar iç ve dış ticarete katılabiliyor, yarı zamanlı asker olarak çalışabiliyor ya da politik ve dini görevlerde yer alabiliyorlarsa da bu hakları çok kısıtlıydı. Kadınlar, asker olabiliyor ama savaşa gidemiyordu, okuma yazma öğreniyor ama akademik alanda bu yeteneklerini geliştiremiyorlardı. Kısacası erkek egemen toplumun gölgesinde kalmışlardı. Bu toplumsal yapının içinden sıyrılan ”Theodora” isimli bir kadın ise hem Bizans İmparatorluğunun hem de bütün Hristiyanlığın kaderini değiştirmişti.
Gençliğinde bir “aktris” olan Theodora bu sebeple bir çok erkekle ilişki içerisindedir ve bazı tarihçilerce, bir tane de evlilik dışı çocuğu vardır. 520 yılında tahtın veliahtı Jüstinyen ile tanışana kadar işini sürdürür. Jüstinyen, Theodora ile evlenmek ister. Fakat, yasalarca soylu bir kimsenin bir “aktris” ile evlenmesi yasaktır. Bu durum karşısında bile Jüstinyen, Theodora’ya olan aşkından vazgeçmez ve şu sözleri söyler:
“O, bize Tanrı’nın hediye ettiği en saygıdeğer eştir.”
Bu cümlede Jüstinyen, Theodora için bir kelime oyunu yapmıştır çünkü; Theodora Grekçe’de “Tanrı’nın hediyesi” anlamına gelmektedir. 524 yılında şans, Jüstinyen’in yüzüne güler ve bu kuralı katı bir şekilde uygulayan İmparatoriçe Eufemia genç yaşta öldür. Bu olayın ardından Jüstinyen, imparatoru ikna eder ve tövbe etmiş aktrislerin soylularla evlenmelerini engelleyen yasa iptal edilir. Bu evliliğin ardından, 4 Nisan 527’de I. Jüstinyen imparator ilan edilir ve Theodora’da Bizans ya da o dönemin algısıyla Roma İmparatorluğu’nun yeni kraliçesi olur. Bu ana kadar her şey erkek egemen toplumun düzeni içerisinde gerçekleşmektedir lakin Theodora’nın kazandığı bu güç, onu tarihin seyrini değiştiren bir imparatoriçe olarak hatırlamamıza sebep olacaktır.
THEODORA’NIN YAPTIKLARI
Theodora’nın tüm Bizans’ın kaderini değiştiren iki tane önemli başarısı olmuştur. Bunlardan ilki MS 532 yılındaki Nika Ayaklanması’dır. Bu ayaklanma Konstantiniyye’nin yani İstanbul’un tarihinde gördüğü en büyük ayaklanmalardan biri olarak kabul edilmektedir. Bunun sebebiyse, ayaklanma sonucu şehrin yarısından fazlasının yanıp kül olmasıdır. Hipodromdaki ateşli taraftarların (Yeşiller ve Maviler) birlik olup koyulan ağır vergilere karşı gelmesiyle ortaya çıkmıştır bu ayaklanma. Bu durum karşısında bir şey yapamayan ve kaçmayı düşünen I.Jüstinyen’i Theodora durdurmuştur ve tarihe geçen o sözleri söylemiştir:
“Mor, bir kefen için güzel bir renktir.”
Bu sözle Theodora, ayaklanmadan kaçmaya çalışan I.Jüstinyen’e atıfta bulunmuştur çünkü Bizans İmparatorları kendilerini belli etmek için mor giyinmektedirler. Bu bağlamda Theodora, I.Jüstinyen’e bir kaçak olarak değil bir imparator olarak ölmesi gerektiğini hatırlatmıştır. Bu ünlü konuşmanın ardından ise I. Jüstinyen, komutan Belisarius’a emir verir ve Belisarius, hipodroma ordusuyla girer. Hipodromun kapıları kilitlenir ve ayaklanmanın başarıya ulaştığını düşünen binlerce ayaklanmacı kılıçtan geçirilir. Bu ayaklanmanın bastırılmasıyla I.Jüstinyen tahtta kalır ve yanan şehri eşi Theodora ile baştan yapar. Bizans tarihinin en büyük ve önemli ayaklanmalarından birinin bastırılmasında kadının rolünün ne kadar önemli olduğu burada görülmektedir.
Yanan şehrin tekrar planlanıp yapılması aşamasında ise Theodora ve I.Jüstinyen beraber hareket etmişlerdir. İkilinin yaptıkları en büyük restorasyon ise Ayasofya’dır. Hem büyütülüp hem de restore edilmiştir ve I.Jüsyinyen, inşaatın tamamlanmasının ardından Kudüste’ki Hz.Sülşeyman Mabedini kastederek şu ünlü sözleri söylemiştir:
“Ey Süleyman seni geçtim.”
Bizans İmparatorluğu’na politik katkılarının ve İstanbul’un restore edilmesine yaptığı yardımların yanında Theodora’nın sahip olduğu dini görüş, Bizans İmparatorluğu’nun ve Hristiyanlığın tarihini değiştirmiştir. Kendisi gibi tövbekar hayat kadınları için inşa ettirdiği Metanoia Manastırı buna bir örnektir. Ayrıca Theodora kocası I. Jüstinyen’in aksine Monofizit bir inanca sahiptir. Bu inanç; İsa’nın tek bir tabiatta birleştiğini savunmaktadır lakin, I.Jüstinyen’in de benimsediği “Chalcedonian” olarak adlandırılan inanç, İsa’nın bir insan ve bir Tanrı olmak üzere iki farklı tabiatı olduğunu savunmaktadır. Bu bağlamda, Theodora asla Monofizitlerin kocası tarafından zarar görmesine izin vermemiştir. Bu durum yine kadının dini ve politik konularda ne kadar etkili olduğunu kanıtlar niteliktedir.
GÜNÜMÜZDE THEODORA ETKİSİ
28 Haziran 548 yılında kanserden ölene kadar Theodra, Bizans İmparatorluğu’nun siyasi, ekonomik, askeri ve dinî meseleleriyle yakından ilgilenmiştir. Yaptıklarıyla ve etkisinin gücü sebebiyle tarihte birçok Bizans imparatorundan daha tanınır bir hale gelmiştir. Bunun en iyi örneği 2010 yılında çıkan, dünyanın en popüler strateji oyunlarından biri olan Civilization V’te Bizans İmparatorluğu’nun başına Theodora’nın geçirilmesidir. Kocası I.Jüstinyen veya Büyük Konstantin yerine oyun geliştiricilerinin, İmparatoriçe Theodora tercihinde bulunması; bir kadın olarak Theodora’nın bugün bile ne kadar etkili olduğunu bizlere bir kez daha göstermektedir.
Kaynakça
- Dikici, Radi. (Mayıs.2007). Şu Bizim Bizans. Remzi Kitabevi.
- Gregory, Timothy. A History Of Byzantium. Blackwell Publishing. 2005.
- Herrin, J. (2013). Unrivalled Influence : Women and Empire in Byzantium. Princeton: Princeton University Press.
- Holmes, C. (2003). Women in Purple: Rulers of Medieval Byzantium. The English Historical Review, (478), 985.
- http://www.oxfordreference.com/view/10.1093/acref/9780195046526.001.0001/acref-9780195046526-e-2505?rskey=4HA6Y7&result=2505
Resimler
- Resim 1: http://www.laphamsquarterly.org/eros/affairs-state
- Resim 2: Andre Durenceau, National Geographic Magazine Vol. 122, no. 6, Dec. 1962.
- Resim 3: http://www.civilization5.com/
- Kapak resmi: https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Theodora_mosaic_-_Basilica_San_Vitale_(Ravenna).jpg