8 Nisan 1995’te Makedonya Ohrid’de doğan Cedi Osman, henüz 6 yaşındayken KK Bosna takımında basketbol serüveninin ilk sayfasını yazmaya başladı. Basketbola başlama nedeni hiperaktivite olduğu söylense de genetiğinde basketbolun olduğunu söyleyebilirim. Annesi eski basketbolcu, ağabeyi Caner Osman ise halen basketbol hayatına devam ediyor.
Cedi Osman, Anadolu Efes tarafından Bosna’da keşfedildi ve 2007 yılında Türkiye’ye gelerek Efes’in alt yapısında basketbol hayatına başladı. Bilal Han Duru’nun kariyeri üzerinde çok etkisi oldu. İlk önce küçük takım ile lacivert beyazlı formayı giyen Cedi, bu takımın ardından Anadolu Efes’in yıldız ve genç takım kategorilerinde de mücadele etti. 2010 yılında takımıyla beraber Türkiye Yıldız Erkekler Basketbol Şampiyonası’nı kazanan Cedi, 2011-12 sezonunda Anadolu Efes’in pilot takımı olan Pertevniyal’de A takımda oynamaya başlayarak 2. Lig’de mücadelesini sürdürdü. 2012-2013 sezonunda ise Anadolu Efes’in A takım kadrosuna alındı. 47 maça çıktı. Bunlardan 28 tanesi Türkiye Basketbol Ligi maçları, 13 tanesi Euroleague ve 6 tanesi Türkiye Kupası maçıydı.
Peki, nasıl bu kadar iyi olmayı başarabildi? Cedi öğrenmeye çok açık bir oyuncu. Öğrendiklerini ve her maçta edindiği tecrübeyi bir sonraki maça taşımasını biliyor. Sorumluluktan asla kaçmıyor. Özellikle aklımda yer eden performanslarından biri ise 27 Şubat 2014’te Anadolu Efes-Barcelona maçında tam maçın temposu düştü artık, derken üst üste bir sağdan bir soldan attığı isabetli üçlükler olmuştu. Ardından hem taraftarı coşturmuş hem de ihtiyacı karşılayan bir oyuncu olduğunu herkese göstermişti. Diğer bir önemli oyun özelliği ise savunması. Yine öğrendiği savunma prensiplerini harfiyen uyguluyor. Uzun kollarının avantajını kullanarak rakibinin pas yollarını kesiyor ve rakibini top kaybına sürüklüyor. Navarro’yu ve Koponen’i savunarak da bu işi ne kadar iyi yaptığını gösterdi. Ayrıca ismin hakkını verdiğini de söylemeden geçemeyeceğim. Kritik anlarda performansını artırıp gerektiğinde liderliği üstleniyor. Kısaca skorerliği-şut stilinin iyi olduğunu söyleyebilirim- , savunması, saha görüşü, liderliği, hücum performansıyla tüm özellikleri tek vücutta toplamış durumda.
Eleştirilecek yönlerinden biri, top kayıplarının fazla olabilmesi. Bazen oyun içinde yavaş kalıyor. Hızlı oyun temposu içinde eriyip gidiyor. Şut yüzdesini istikrarlı bir hâle getirmesi lazım. Ayrıca atletizmini biraz daha geliştirirse Cedi’yi tutmak mümkün olmayacaktır diye düşünüyorum.
Cedi Osman, milli takım performansıyla pek çok kişi tarafından tanındı. U20 Avrupa Şampiyonası’nda yarı final ve finalde çok iyi performans gösterdi. Şampiyona sonunda en iyi ilk 5’e seçilerek ve MVP ödülünü alarak bu başarısının karşılığını aldı. Zaten basketbol geçmişinin MVP’liklerle dolu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Yaşıtları arasında en değerli oyuncu olmayı her zaman başardı. Ancak tüm bunlara rağmen takım olmanın bilincinde olduğunu şu sözlerle ortaya koyuyor: “Tek başıma başarmadım. Takımım vardı, antrenörüm vardı. Onlar bana çok yardımcı oldu. Bu sadece benim MVP ödülüm değil tüm takımın MVP ödülü.” Tüm bunların ardından 2014 FIBA Basketbol Dünya Kupası’nda 12 Dev Adam’ın 12 kişilik kadrosunda yer aldı ve performansı ile bizi hayal kırıklığına uğratmadı.
Cedi Osman, bu sezon Dušan Ivković gibi önemli bir koçla çalışacak. Bu şansı iyi değerlendirip çok çalışacağını düşünüyorum. Sen sadece inanmaya ve çalışmaya devam et Cedi, basketbol kariyerine dair tüm hayallerinin kapıları sana açılacaktır. Cedi Osman’a güvenimiz ve desteğimiz sonsuz!
Video ise 2014 FIBA Basketbol Dünya Kupası’nda gösterdiği performansın yalnızca küçük bir kesiti: