YazarSudenur Soysal

BİR DAKİKANIZ VAR MI?

“60 Second Docs” adından anlaşılacağı üzere tam olarak 1 dakikalık belgeseller. İlginç karakterleri, durumları, kurumları veya olayları odak noktasına alan bu belgesel yapımları tam da günümüzde ihtiyaç olan şey. İki saat bilgisayarın başına takılı kalmaya gerek olmadan dünyada olup biten sıradışılıklar izlenebiliyor. Tek yapmak gereken bir dakika ayırmak. Tabi ki sonrasında konuyla ilgili daha detaylı
Devamı

Salaş Sarhoş Felsefe: Drunken Phılosophy

Hani arkadaşlarınızla toplanırsınız ve birkaç biranın da etkisiyle cevabı olmayan soruları tartışmaya başlarsınız. Konu metafizikten zaman yolculuğuna uzanır gider. Herkes az çok bildiği şeyleri ortaya döker ve sonu gelmeyen derin sohbetlere girersiniz. İşte Drunken Philosophy Podcast’i de tam olarak öyle bir şey. Dinlerken asla yormayan ve arayıp sohbete katılma isteği uyandıran cinsten. Hem başka işlerle
Devamı

Cuba and the Cameraman

Cuba and the Cameraman, Küba’nın Fidel Castro döneminde geçirdiği değişimleri anlatır. Yapımcısı Jon Alpert bu değişimleri Küba’ya ilk gidişinde tanıştığı insanlar üzerinden aktarır seyirciye. Yetmişlerdeki ziyaretinden bu yana zaman zaman oraya gidip tanışıp arkadaş olduğu insanlara odaklanır ve Fidel bunlardan birisidir diyebiliriz. Hatta Fidel bir Amerikan gazeteci ile ilk röportajını Jon Alpert’la yapmıştır. Bu belgesel
Devamı

Şimdiye Karşı Körlüğümüz

Hepimizin yapmakta başarısız olduğu konular vardır. Fiziksel yetenekleri bir kenara bırakırsak insan beyni oldukça eğitilebilir olmasına rağmen bunu beceremeyiz. Çoğunlukla düşünmemiz gereken şeyleri düşünür, yapmamız gerekenleri boş veririz. Hoşumuza gitmeyen özelliklerimizin bazılarının farkında bazılarının değil öylece yaşar gideriz. Bunları karakteristik özelliğimiz olarak kabul eder ve boyun eğeriz. Ya da başka seçeneklerimiz de olduğunu görüp üstünde
Devamı

Rappaccini’nin Kızı ve Postmodern Felsefe

Her eserde anlatılanın altında gizli bir konu işlenir. Bazılarında bu o kadar da gizli sayılmaz. Hawthorne’un Rappaccini’nin Kızı hikâyesinde olduğu gibi… İçinde bir sürü mesaj taşıyan bu öykü aynı zamanda İncil’den çok bariz ögelerde içererek insanı, onun doğayla ilişkisini ve sevgiyi işliyor. Bir babanın kızını zehirle büyüterek onu dokunulmaz yapmasını, bir doktorun bilim uğruna insan
Devamı

Kısa Filme Hollywoodvari Bir Dokunuş: PROXiMITY

PROXiMITY, Ryan Conolly’nin 2013 yılında ortaya çıkardığı bir kısa film. Aksiyon, gerilim başlığı altında incelenebilir ve süresi on bir dakika. Kısa filmden çok bir filmin fragmanıymış gibi hissettiriyor. Fakat öyküyü kendileri tamamlamayı seven izleyiciler için güzel bir seçenek olabilir ki böyle bir durumu çoğu kısa filmde görürüz ama PROXiMITY’nin daha çok ön izleme tarafına çekilebileceğini
Devamı

Russian Doll’a İlk Bakış

Biraz gerçeküstü biraz da tam olarak gerçekleri yansıtarak kendinizle ilişkilendirebileceğiniz güzel bir yapım geldi. Netflix orijinal serisi olan Russian Doll Netflix’in önceden çıkardığı bazı yapımlardan sonra derin bir soluk gibi geliyor insana. Tabi ki diğer tüm yapımlarını bu kefeye koymuyorum fakat hepimizin sitede görüp de “Bu da çekilir mi, ne gerek vardı?” dediği olmuştur. Russian
Devamı

Türkülerle Barabar

Barabar grubu “Memleket Nere” adlı albümlerini çıkarttılar. Grup bizim geleneksel türküleri batı enstrümanlarıyla birleştirerek ortaya muhteşem bir eser çıkartmış. Zaten grubun geleneksel bir yapıt yapma derdi yok. Tüm albümü bir günde canlı çekmişler. Klipleri de izlemek bu nedenden oldukça keyifli oluyor. İsimlerini televizyon ve tiyatrodan sıkça duyduğumuz isimler bu sefer de müzik yapıyor. Bize de
Devamı

Milena’nın Kafka’sı

Milena’ya Mektuplar aşkı anlatıyor gibi görünse de aslında korkunun bir ruhu nasıl esir alabildiğini anlatır. Mektupların her kelimesinde bu dehşet verici duyguyu görebilirsiniz. Kafka’nın aşkını uzaktan yaşamak zorunda kalması, Milena’nın zaten evli olması, umudun ne yazık ki var olamaması bu korkuya neden oluyor. Kafka’nın zaten karamsar doğasında korkunun hükümdar olması çok şaşılacak bir şey olmasa
Devamı

Devlet Tiyatrosunda Bir Klasik: Anna Karenina

Anne Karenina: yılların eskitemediği, farklı yorumlarla tekrar tekrar sergilenen klasik yapıt. Devlet tiyatrolarında da karşımıza çıktı. İlk gösterimi 2017’de olan oyun bu sene de çok ilgi çekiyor nitekim salonda boş koltuk yoktu. Ben de ancak bu sene izleme keyfine varabildim. Anna Karenina oldukça uzun ve detaylı bir roman. Bundan ötürü tiyatrosuna giderken fazla beklentim olmadan
Devamı

The Kooks’tan Yeni Albüm: Let’s Go Sunshine

The Kooks geçtiğimiz ayın sonunda karşımıza yeni bir albümle çıktı: Let’s Go Sunshine. Albümdeki şarkılar eski şarkılarının dibinde biten otlar gibi sanki. Zaman ilerledikçe hitap ettikleri kitle artacak ve şarkılar büyüyecek fakat The Kooks’un diğer şarkılarından da pek bir farkları olmayacak. Ki bu bence bu albümde baştan yüzde elli başarıyı yakalamışlar demek. Kendilerini tekrar ediyor
Devamı

11. Sezonda 13. Doktor İçin 12’ye Veda

Doctor Who’nun 11. sezonuna az kalmışken ve setten yeni fotoğraflar basına verilmişken yeni doktordan bahsetmenin zamanı gelmiş. Bildiğiniz üzere Doctor Who 1963 yılında yayınlanmaya başlanmış bir İngiliz bilim-kurgu dizisi. Ama şimdi eski seriyi bir kenara bırakıp yeni serinin yeni sezonuna odaklanalım. Ne de olsa yeni sezon, yeni doktor derken arayı kapatmamız gereken birçok yenilik, vedalaşmamız
Devamı

Dramın Yeni Adı: Anne with an E

Anne with an E seyircilerini hüzünle gülümsetip hemen sonrasında da ağlatan bir yapım, insan ekrana girip Anne’e kocaman sarılmak istiyor çoğunlukla. Montgomery’nin Anne of Green Gables romanından uyarlama olan bu Kanada yapımı dizi, kitabın birçok uyarlamasından sadece biri; fakat diğer yapımların arasından öne çıkmayı başarıyor. Diğer uyarlamalarına oranla daha iç karartıcı bir havası olsa da
Devamı

Kadıköy 1. Sahaf Günleri Başladı!

Sahaf: Ellerimizin ve kollarımızın geçtiğimiz yüzyıllardan yapıtlarla dolduğu, ironik olarak yenilenmiş bir halde çıktığımız yer.  Duvarları süsleyecek posterler olsun, koleksiyonumuza ekleyeceğimiz dergi sayıları olsun,  bütçemize uygun ikinci el alabileceğimiz güncel kitaplar olsun yardımımıza koşan sahaflar şimdi toplandı Ali Suavi Sokağı süslüyor. Kadıköy 1. Sahaf Günleri başladı. 9-17 Haziran tarihleri arasında ilk gün hariç sabah ondan akşam
Devamı

Brooklyn Nine-Nine Kurtarıldı!

Geçtiğimiz haftalarda Brooklyn Nine-Nine iptal olma tehlikesi geçirdi. Az kalsın hayranları, var olan beş sezonla yetinmek zorunda kalacaktı. Gerçi açık konuşacak olursak Brooklyn Nine-Nine, bölümlerini tekrar tekrar izleyenleri sıkmayan nadide dizilerden biri. Bu gözde komedi dizisinin beşince sezonu yayımlanırken FOX, dizinin iptal edileceğini açıkladı. Bu haber açıklandığında dizinin hayranları sessiz kalmadılar. Omuz omuza bu haberle
Devamı

Postmodern Jukebox Turneye Çıkıyor!

Postmodern Jukebox İstanbul’a geliyor! 13 Mayıs Pazar günü, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahne alacak. Popüler kültür şarkılarını her yerde duymak zorunda kalanlara çare olan Postmodern Jukebox turneye çıktı ve kendilerini sahnede dinleyebileceğiz. Biletler ise öğrenci 100, tam 140 Türk lirası. Konserde 2018’de yayınladıklar Jazz Me Outside albümünden parçaları duymamız mümkün olacak. Görüldüğü üzere popüler kültür
Devamı

Yeni Bir Dramatik Komedi: “Furlough”

Bu ay, başrollerini Melissa Leo ve Tessa Thompson’ın oynadığı Furlough adlı film gösterime giriyor! Film, biri hapishanede yarı zamanlı çalışan ve aynı zamanda yaşlı annesiyle ilgilenen; biri de hapishanede suçlu olarak bulunan iki kadın çevresinde dönüyor. Bu iki kadın, azılı suçlumuza ölüm döşeğindeki annesini ziyaret etmek için izin verilince bir araya geliyor ve akıl almaz
Devamı

Franz Ferdinand’dan Yeni Albüm: Always Ascending

Dans edilebilen rock müzik yapan Franz Ferdinand grubunun Always Ascending adlı albümü, Şubat ayının başında piyasaya sürüldü. Çoğumuzun “Take Me Out” şarkısıyla tanıdığı grup, yeni albümüyle hayranlarını sevindiriyor. Grubu bu albümüne kadar daha çok indie-rock (bağımsız rock) müzik türüyle özdeşleştirsek de Always Ascending’teki elektronik tınılarla gruba sanki yeni bir renk geldi. Bu, tam da grup
Devamı

Fernando Pessoa’dan Anarşist Banker-Şeytanın Saati

Fernando Pessoa’nın Anarşist Banker ve Şeytanın Saati adlı hikâyeleri, yine aynı adla Can Yayınları tarafından bir kitap halinde okuyuculara sunuluyor. İki öykü de diyalog-metin şeklinde tasarlanmış. Anarşist Banker, yazarın kendisi hayattayken yayımlanan tek öyküsü olup Şeytanın Saati ise Pessoa’nın ölümünden sonra yayınlanmıştır. Kitap, hikâyelerdee bazı eklemeleri ve değişkeleri de içeriyor. Bu ekler Pessoa’nın ölümü sonrası bavulundan çıkan
Devamı

Jake Bugg ve Son Albümü “Hearts That Strain”

Eylül ayının ilk günü genç sanatçılardan biri olan Jake Bugg’ın Hearts That Strain adlı albümü çıktı. Jake Bugg, 18 yaşından beri söz yazarlığı ve şarkıcılık yapıyor; kendisi şu an 23 yaşında. Müzik kariyerinin o kadar uzun süreli olmamasına rağmen, bu son albümü onun dördüncü albümü ki bu, beş yılda büyük bir başarı. Jake Bugg son
Devamı

Turuncu Kitaplar Dizisi – “Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir”

Kırmızı Kedi Yayınevi’nin geçtiğimiz yılın sonunda çıkarmaya başladığı Turuncu Kitaplar serisinden bu yılın Haziran ayında çıkan kitabı Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir… Kırmızı Kedi Yayınevi, şu ana kadar bu seriden sekiz kitap çıkarttı. Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir de serinin beşinci kitabı. Dizi, her kitabında farklı bir isme yer veriyor. Bu kitabında da Bilge Karasu’ya yer vermiş. Kitap, Bilge
Devamı