Son günlerde Orta Doğu’da pek alışık olmadığımız bazı gelişmeler yaşanıyor. Kadınlara verilen bazı yeni haklar, sonrasında “Ilımlı İslam” a geçiş, Lübnan Başbakanı Hariri’nin istifası ardından tekrar görevine dönmesi, Riyad’a Yemen’den gönderilen balistik füze ve Suudi Arabistan’ın buna karşılık Sana’yı bombalaması, prenslerin, bakanların ve üst düzey iş adamlarının aralarında bulunduğu isimlere yönelik gözaltı kararları ve iki prensin ölmesi… Tabi bu gelişmelerin hepsinin odak noktası Suudi Arabistan. Bu genel bir durumdur fakat özellikle Orta Doğu’da olunca yaşanan gelişmelerin birbirinden bağımsız olduğunu düşünmek kimilerine göre fazlaca iyi niyetli bir yaklaşım olur. Ancak bu yazımda bilhassa “ Ilımlı İslam” ve ardından gelen üst düzey gözaltılara odaklanacağım.
Suudi Arabistan yönetimi uzun zamandır İslam’ın en sert yorumlanışlarından biri olan ‘Vehhabilik’ ideolojisini devlet politikası olarak uyguluyordu. Bölgede kökten dinci terörün kaynağı olarak gösterilen, kadınlara sosyal yaşamda hiçbir yer vermeyen bu ideolojinin sonu gelmiş gibi gözüküyor. Zira geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Muhammed bin Salman ülkesinin Ilımlı İslam’a dönececeğini ilan etti. Öncelikle kadınların 2015 yılındaki seçimlerde ilk kez oy kullanması, geçtiğimiz günlerde ilk kez bir kadın belediye başkan yardımcısı seçilmesi, kadınların ilk kez stadyumlara girmesi, son olarak ise kadınların 2018 Haziran ayından sonra ehliyet alabilecek olmasının duyurulması ‘Ilımlı İslam’ a geçiş sürecinin başladığının bir nevi habercisi gibiydi. Suudi Arabistan’nın niçin böyle bir dönüşüm içine girdiği sorusuna karşın Veliaht prensin yaptığı deklarasyonun yerine ve zamanına bakmak bize yardımcı olabilir. Muhammed bin Salman, Ilımlı İslam deklarasyonunu başkent Riyad’da 60 ülkeden 2 bin 500 kişinin katıldığı “Yatırımın Geleceği Girişimi Forumu”nda gerçekleştiriyor. Çok uluslu ve geleceğe yönelik ekonomik hedefler konulu bu toplantıda yapılan bu deklarasyon Suudi Arabistan’ın son yıllardaki ekonomik gerilemesine binaen ve petrol sonrası döneme hazırlanma olarak görülebilir. Keza bu dönüşümle birlikte Suudi Arabistan uluslararası arenada daha meşru bir konuma gelebilir, ekonomik açıdan da uluslararası yatırımın önünü açıp daha sürdürülebilir bir ekonomiye zemin hazırlayabilir.
Suudi Arabistan’daki Ilımlı İslam açıklamalarının şaşkınlığını üzerinden atamayan dünya gündemi, yine Suudi Arabistan’da yaşanan gözaltılarla sarsıldı. Velid bin Tallal – ülkedeki en zengin iş adamı, Prens M. bin Abdullah – Kraliyet Muhafızlarının bağlı olduğu bakan, A. bin Muhammed Fakih – Ekonomi ve Planlama Bakanı da dahil çok sayıda ismin tutuklanması prens Veliaht Muhammed bin Salman’ a karşı olası bir darbe girişimini engellemek ve medya patronlarını tutuklamak suretiyle medya kontrolünü ele almak gibi iddiaları gündeme getiriyor. Veliaht prensin belirlediği isimlere yönelik yapılan tutuklamalar, Trump’ın bu olaylara karşı yaptığı destek açıklaması, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adel Al Cubeir’in bölgedeki kaosun en büyük sebebi İran’dır şeklindeki açıklamaları aslında olayların Suudi Arabistan’ın içişlerini etkilemesinden ziyade küresel ölçekte etkilere sahip olabileceğinin de bir göstergesi. Keza Trump’ın İran’la yapılmış olan nükleer anlaşmayı desteklemediğini ilan etmesi ve bunun Suudi yönetimince sevinçle karşılanması, Suudi Arabistan’ın İran üzerine yaptığı açıklamalar ve kendi içinde yaptığı operasyonların ABD tarafından memnuniyetle karşılanması; halihazırda çekilmiş olan kılıçların daha da sivrilmesine yol açıyor. Suudi Arabistan ise gerek Katar krizi konusunda oynadığı rol gerekse İran’a karşı olan tutumu nedeniyle ABD’yle aralarında var olan Uluslararası İlişkiler literatüründeki “patron- client”, patron- müşteri ilişkisinden ziyade daha yakın bir stratejik ortaklığa dönüştüğü iddia edilebilir. Bölgedeki bu gelişmelere ise ‘Orta Doğu’da altın çağını yaşayan’ Rusya’nın nasıl bir tutum alacağı ise şimdiden merak konusu.
Kaynakça:
http://www.hurriyet.com.tr/suudi-arabistandan-sular-durulmuyor-bu-daha-baslangic-40636326
http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41900914
https://www.nytimes.com/2017/09/26/world/middleeast/saudi-arabia-women-drive.html?_r=0
Metinde kullanılan fotoğraf: https://www.cnbc.com/2017/10/25/saudi-arabia-promises-a-return-to-moderate-islam.html
Kapak Fotoğrafı: http://www.jpost.com/American-Politics/Interesting-things-happening-on-Mideast-peace-Trump-tweets-498636
İrem
Tebrikler, spekülatif bir bakış açısıyla yazılmış bir inceleme.
Furkan Atabaş
Çok teşekkür ederim değerlendirmeniz için.
Ali Atabaş
Bu ilk yazın ile birlikte yeni yazılar ve güzel başlangıçlar temennisiyle canı gönülden tebrik ediyorum.